Şirketlerde ve İşletmelerde Defterler

        TBMM’nde 13.01.2011 tarihinde kabul edilip 14.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak bir kısım maddeleri hariç olmak üzere genel olarak 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren  6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun’u  önceden var olan defterlerin yanı sıra bir kısım ilave ek defterleri de tutmak, bulundurmak ve tasdik ettirmek yükümlülüğü getirmiştir. Gerek önceden var olan, gerekse ilave olarak getirilen defterlerin gerek tutuluş şekline, tasdikine ve bulundurulması ile ibrazı hususuna aykırı davrananlara cezai yaptırım  öngörmektedir.

 

                                  TİCARET ŞİRKETLERİNDE BULUNDURULMASI

                                  GEREKEN DEFTERLER ve TASDİK SÜRELERİ

          

         Türk Ticaret Kanunu uyarınca, defterler, üçüncü kişi uzmanlarca, makul bir süre içinde yapacakları inceleme sonucunda işletmenin faaliyetleri ve finansal durumu hakkında fikir verebilecek şekilde tutularak, işletme faaliyetlerinin oluşumu ve gelişmesinin defterlerden izlenebilecek şekilde tutulmalıdır. Ayrıca tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlü olduğudur. Fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul ve müzakere defterlerinin  açılış onaylarının, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılması, bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onaylarının ise, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar ( 31 Aralık tarihine kadar ) noterlere yaptırılmasının zorunlu olduğu, ancak  pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin kullanılabilir yeterli yapraklarının bulunmak kaydıyla izleyen faaliyet dönemlerinde de açılış onayı yaptırılmaksızın kullanılmaya devam edilebileceği, yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayının ise , izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna ( 31 Mart tarihine  ) kadar noterlere  yaptırılması gerektiği zorunludur.

         Ayrıca ticaret şirketlerinin ticaret siciline tescili sırasında defterlerin açılışının  ticaret sicili müdürlükleri tarafından da onaylanabileceği, açılış onayının noter tarafından yapılması durumunda noterlerin, ticaret sicili tasdiknamesini aramak zorunda oldukları, ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hâlinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmayacağı kanun hükmüdür. Fiziki ortamda veya elektronik ortamda tutulan ticari defterlerin nasıl tutulacağı, defterlere kayıt zamanı, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esaslarının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığınca müştereken çıkarılan tebliğle belirlenecektir. Kanun uyarınca şirketin muhasebesiyle ilgili olmayan pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul toplantı ve müzakere defteri  de ticari defterlerden sayılmıştır.

 

 

                                  DEFTERLERİN NASIL TUTULMASI GEREKTİĞİ

 

         Türk Ticaret Kanunu’na göre tutulması gerekli defterler ve gerekli diğer kayıtların Türkçe tutulması gerektiği, kayıt esnasında yapılacak kısaltmalar, rakamlar, harfler ve sembollerin  kullanılması halinde bunların anlamlarının çok açık bir şekilde belirtilmesinin zorunlu olduğu, defterlere yazımlar ve diğer gerekli kayıtların, eksiksiz, doğru, zamanında ve düzenli olarak yapılmasının zorunlu olduğu, bir yazım veya kaydın, önceki içeriğini belirlenemeyecek şekilde çizilemeyip değiştirilemeyeceği, kayıt sırasında mı yoksa daha sonra mı yapıldığı anlaşılmayan değiştirmelerin yasak olduğu düzenlenmiştir.

                                  Defterler ve gerekli diğer kayıtların, olgu ve işlemleri saptayan belgelerin dosyalanması şeklinde veya veri taşıyıcıları aracılığıyla tutulabileceği, defterlerin ve gerekli diğer kayıtların elektronik ortamda tutulması durumunda, bilgilerin saklanma süresince bunlara ulaşılmasının ve bu süre içinde bunların her zaman kolaylıkla okunmasının temin edilmiş olması şart olduğu, elektronik ortamda tutulması halinde ise  yine aynı işlemlerin  kıyasen uygulanacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.

 

 

                                  ENVANTER ÇIKARILMASI

 

         Envanter geniş anlamda, bir işletmenin belirli bir tarihteki varlıkları ile borçlarının sayılması ve değerlendirilmesi sonucunda elde edilen miktarların saptanması, dar anlamda ise yalnızca mal stokunun, yarı mamullerin ve hammaddelerle malzemenin sayılıp değerlendirilmesini ifade eder. İktisat teorisinde bu ikinci anlamıyla kullanılır ve yatırımlar arısında sayılır.

         Türk Ticaret Kanunu(muzda her tacirin, ticari işletmesinin açılışında, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile borçlarının değerlerini teker teker belirten bir envanter çıkarmasını zorunlu kılmaktadır. Keza, tacirin işletmesinin açılışından  sonraki her faaliyet döneminin sonunda da böyle bir envanter düzenlemekle yükümlüdür. Ticari faaliyet dönemi veya başka bir kanuni terimle hesap yılının oniki ayı geçemeyeceği, envanterin, düzenli bir işletme faaliyetinin akışına uygun düşen süre içinde çıkarılmasının zorunlu olduğunu kanun emretmektedir.                          

         Ancak,maddi duran malvarlığına dahil varlıklarla, ham ve yardımcı maddeler ve işletme malzemeleri düzenli olarak ikame ediliyor ve toplam değerleri işletme için ikinci derecede önem taşıması halinde, değişmeyen miktar ve değerle envantere alınabileceği, ancak, bunların mevcutlarının miktar, değer ve bileşim olarak sadece küçük değişikliklere uğramış olmaları halinde, değerlendirmeye alınmasının zorunlu olmadığını söylemek mümkündür. Ancak, kural olarak üç yılda bir fiziksel sayımın yapılmasını kanun zorunlu tutmaktadır.

            Envanterin çıkarılması esnasında, aynı türdeki stokların, diğer aynı nitelikteki veya yaklaşık aynı değerdeki taşınabilir malvarlığı unsurları ile borçlarının ayrı ayrı gruplar halinde toplanabileceği ve ortalama ağırlıklı değer ile envantere konulabileceğine kanun izin vermektedir.

 

 

                                  GÖRÜNTÜ ve VERİ TAŞIYICILARA

                                AKTARILMIŞ BELGELERİN SUNULMASI

 

         Türk Ticaret Kanunu’nun 86 maddesi uyarınca, saklanması zorunlu olan belgelerin, sadece görüntü veya başkaca bir veri taşıyıcısı aracılığıyla ibraz edebilen kimse, giderleri kendisine ait olmak üzere, o belgelerin okunabilmesi için gerekli olan yardımcı araçları da kullanıma hazır bulundurmakla yükümlü olup, ayrıca gerek duyulduğu takdirde belgeleri, giderleri kendisine ait olmak üzere bastırmalı ve yardımcı araçlara ihtiyaç duyulmadan okunabilen kopyalarını sunmak  zorundadır.

 

                                  İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİ

 

         Yukarıda açıklanan hususlar yasanın amir hükümleri olup, bu hükümlere aykırı davrananlara Türk Ticaret Kanunu’nun 562  maddesinin (1) fıkrasının a,b,c,d,e,f maddesi uyarınca DÖRT BİN TL idari para cezası ile yaptırıma tabi tutulacaktır. Ancak bu kanunda bahsi geçen kabahatlerden birinin idari yaptırım kararı verilinceye kadar birden çok işlenmesi hâlinde, ilgili gerçek veya tüzel kişiye bir idari para cezası verilir ve ilgili hükme göre verilecek ceza iki kat artırılır. Ancak, bu kabahatin işlenmesi suretiyle bir menfaat temin edilmesi veya zarara sebebiyet verilmesi hâlinde 562/14 madde uyarınca  verilecek idari para cezasının miktarı bu menfaat veya zararın üç katından az olamayacağı şeklinde düzenlenmiştir. Kanundan kaynaklanan söz konusu idari para cezaları ise 562/13 madde uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerin en büyük mülki amiri (illerde vali,ilçelerde kaymakam ) tarafından verilecektir.

 

                                  İDARİ PARA CEZASINA KARŞI YASA YOLLARI

 

       Ticari işletmelere idari para cezası verilmesi halinde, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun Başvuru Yolu başlıklı  27 maddesi  uyarınca genel hükümlere göre idari para cezasını veren mülki amirliğin bulunduğu yerin Sulh Ceza Mahkemesi’nde yasa yollarını kullanmak suretiyle mümkün olabilecektir.

Yayın Tarihi
25.11.2012
Bu makale 7154 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Bu tür uyarı ve bilgilendirme yazıları büyük önem taşımaktadır. Avukat Duran ÇİFTÇİ Beyin bu yazılarını, dost ve yakınlarımızla paylaşmak için, var olan tüm yöntemleri kullanmak görevi de okurlara düşmektedir. Ben facebook sayfama, bu önemli bilgileri aktardım. Duran Bey'e, teşekkürler...

ibrahim ekmekci 04.12.2012

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!