‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ sıkça kullandığımız bir söylem.
Amaç ‘sessiz çoğunluğu’ harekete geçirmek, uyarmak.
Şimdiye kadar pek işe yaradığı da söylenemez.
Kimileri, “aynı nakarat’ diye dudak büktü.
Kimileri bu uyarıyı siyasi açıdan değerlendirdi.
Kimileri sivil toplum örgütlerine yönelik bir çağrı olarak yorumladı.
Kimileri de ‘bunlar boş işler’ diyerek küçümsemeye, uyarıyı yapanlara çamur atmaya kalkıştı.
Gerçek şu ki bu ülkede vatandaşın hakkı yok
Devlet karar veriyor ve uyguluyor.
Hakkını arayana ‘ darbeci’ damgasını vuruyor.
Anlat ondan sonra derdini..
Elbette yetkili bir makam bulabilirsen..
Ya da git başını taşlara vur.
Siz bakmayın ülkede ileri demokrasi olduğunu iddia edenlere..
Hatta vatandaşın hak ve özgürlüklerinin Anayasa ile güvence altına alındığı söylemlerine..
Devlet ne derse o.. Er konuda kararıHer
Acı ama gerçek.
Bu ülkede hak aramak bile suç..
Sözü devlet eliyle yapılan vurguna getirmek niyetim.
Son günlerde elektrik faturalarında yer alan ‘enayi kesintileri’nden söz etmek istiyorum.
Bir başka deyişle ‘sorma ver’ vergilerinden.
Cep yakan elektrik faturalarından enerji tüketim bedeli dışında tam 9 ayrı kalem için para tahsil edildiği ortaya çıktı.
Yani yıllardır devlet bizi kandırmış..
Devlet baba vatandaşının sırtından yasal olmayan yollardan para kazanmış..
‘Vurun abalıya´diyerek yüklenmiş elektrik faturalarına..
Adama sormazlar mı TRT payının elektrik faturasında ne işi var
Elektrik kullanımı ile uzaktan yakından ilişkisi yok, ama her faturaya yüzde 2 oranında TRT yapı ödeniyor..
Olsa olsa bunun adına enayi vergisi denir.
Daha da garibi evinde TRT’ye ait alıcısı bulunmayan, zaten ‘iktidar borazanı’na dönüşen TRT’yi seyretmeyen vatandaş bile TRT vergisi ödüyor..
Böyle adaletsizlik olur mu
Bakınız hiç inceleme gereği duymadığımız elektrik faturalarından nerelere kesinti yapılıyor:
Aktif enerji tüketimi, dağıtım, iletim, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma, kayıp ve kaçak bedeli, TRT fonu, enerji fonu, belediye fonu ve KDV.
Bir örnek verelim bu fatura skandalına..
Diyelim ki mesken abonesi olan bir vatandaş, 7 liralık elektrik tüketmiş, fatura iki katına çıkıyor ve 14 lira olarak gönderiliyor.
Yani 7 liralık elektrik tüketen bir vatandaş, 7 lira da masraf ödüyor.
Böyle vurgun dünyanın neresinde görülmüş.
Böyle devlet olur mu
Vatandaşını gözünün içine baka baka kazıklayan bir devlet olur mu
Bu fatura kepazeliği ister istemez vatandaşı kaçak elektrik kullanmaya teşvik ediyor.
Özellikle elektrikle ısınanlar ile elektrik enerjisine bağımlı bir iş yapanlar, tüketimin iki katı fatura ile karşılaşınca ister istemez kaçak kullanımına yöneliyor.
Bu durumda da olan dürüst vatandaşa oluyor.
Çünkü devlet kaçak ve kayıp elektrik bedellerini faturaya dahil ederek vatandaşın sırtına yüklüyor.
İster gülün, ister ağlayın..
Gerçek bu.
Devlet vatandaşı sağmal inek gibi görüyor.
Vatandaş sesini çıkarmadıkça faturalar kabarıyor, yeni vergiler ekleniyor.
Vatandaş hala susuyor, sıranın kendisine geldiğini gördüğü halde susuyor..
Sıra çoktan bize geldi de !