Sınava Hazırlanmada Anne-Babanın Katkısı

SBS sınavı yaklaşıyor, çocuklar, anne-babalar, öğretmenler hep birlikte hazırlanıyoruz.Hazırlanıyoruz diyorum, çünkü sınava hazırlanmak birçok ailede günün değil yılın en önemli olayı halindedir... Öğretim yılının başından itibaren, bu yıl (SBS ya da YGS )  sınavımız var diyerek, bütün aile bunu kabullenir, sorumluluğun ağırlığını hisseder ve hissettirir.Çocuğun ders proğramı, dersanesi, özel dersleri, her anı büyük bir ustalıkla ders çalışmaya odaklanır.Sınava girecek çocuğun yeme, içme, uyku, banyo vs. gibi zorunlu ihtiyaçları dışında neredeyse nefes almaya  bile zamanı kalmaz.Şaka olsun diye söylemiyorum, sınav baskısı çocuğun üzerinde o kadar fazladır ki, bunun ağırlığı altında gerçekten nefes alacak gücü bulamaz ya da unutur çoğu kez çocuk.Ailenin, öğretmenlerin ve okulunun beklentileri yükseldikçe, bunun şaşkınlığı ve ya başaramazsam? ‘ın kaygısı çocuğun önünde bir duvar gibi yükselir ve dersin başına oturmak ta bir o kadar zorlaşır.

Bu çizdiğim tablo, biraz abartılı olmakla birlikte tanıdık geliyor mu?İtiraf edeyim, benim de başarıya yüklediğim anlam nedeniyle, deneme sınavında kaçırılan her soru çocuğumun gelecek yapıtaşında eksik kalan tuğla gibi geliyordu.  Peki şimdi değişen ne? Yaşam koçu olarak,  (öğrenme, zihnin çalışma sistemi, çoklu zeka vb.hakkında  farkındalığım arttıkça ) düşüncelerim ,  sınava bakış açım ve başarıya yüklediğim anlam değişti!

Bakış açısını değiştirdiğinizde, gördüğünüz alan ve onunla birlikte etrafındaki herşey değişmeye başlıyor.Burada önemli olan bakış açısının olumlu ya da olumsuz yönde değişmesi.Çünkü her ikisi de değişimi kendi yönünde gerçekleştirmekte.Biz bu noktada  seçme şansımızı  olumludan  yana kullanmalıyız.Çünkü artık biliyoruz ki; seçimlerimizin sonuçlarını yaşarız.

Sınava hazırlıktan başlamıştık. Eğitimde başarı için  3 faktörün (öğrenci-aile-okul=öğretmen) önemi herkes tarafından biliniyor.Elbette çocuğun  genetik yapısı, kişisel özellikleri, ailenin sosyo ekonomik ve kültürel yapısı, çevresel faktörlerin yanı sıra; çocuğun öğrencilik ve başarı ile ilgili bilinçaltı kayıtları okula başlamadan çok önce başlıyor.Anne-babanın bu konulardaki düşünce ve konuşmalarındaki vurgular çocuğun rahat bir okul hayatı ya da bazı kaygılarının temelleri olarak öncelikle çocuğun zihninde (bilinçaltında) yeralıyor.

Anne-baba için sınavın anlamı ne? Çocuğa bu, nasıl anlatılıyor? Peki, çocuk bunu nasıl anlıyor? Çocuğun ne istediği ve bu konuda yapılması   gerekenler ? İşte, tüm bu soruların  yanıtları  en etkili yoldan, yani anne-baba tarafından çocuğa aktarılmalı.

Çocuklarımız sınava hazırlanıyorlar! Elbette sınavlar var ve bunlarda da başarılı olmak için gerekli hazırlıklar, çalışmalar yapılmalı.Ancak  bizim yüksek beklentimiz  çocuğun gözünde sınavları daha zor hale getiriyorsa destekten çok köstek olduğumuz gerçeği yadsınamaz.Çocuğumuzun yükünü hafifletmek ve onu motive etmek adına;

“biz anne-babalar olarak yapabileceğimiz şeyler var” diyorum.

Neler mi yapabiliriz?

1)Öncelikle çocuklarımızla ilgili amacımız; yaşam sınavlarında başarı sağlayan mutlu insan yetiştirmek olmalı.Tabii ki anne-babaların tümünün isteği bu! Ancak bu isteğimizi çocuğa iletirken kullandığımız dil çok önemli.Aksi halde bazı çocuklarda gördüğümüz gibi, ailesinin sınavı kendisinden daha  çok önemsediği  ve başarılarını başkalarına övünç kaynağı olarak kullandıkları hissine kapılabiliyorlar.Oysa çocuklar, bizim yaşantımızda  varlıklarıyla çok değerliler, bunu hissettirebiliriz.

2)Çocuğumuzun yetilerini, öğrenme modelini ve motive olma şeklini çok iyi  keşfetmemiz ve buna uygun iletişim kurmamız onun başarısını olumlu yönde etkileyecektir.

 3) Tüm bu verilerin ışığı altında, ulaşabileceğine inandığı, kendine ait hedef belirlemesine yardımcı olmak ve bu yönde desteklemek.

4)Kardeşleri ya da başkalarıyla kıyaslama yapmaktan kaçınmak.

5)Çocuklarımızın yapabileceklerinin en iyisini yapabileceklerine inanmak ve bunu onlara sözlü ya da beden dilimizle ifade etmek.

6) Çalışma, öğrenme, başarı, özgünlük gibi değerlerimizin çocuklara aktarımında,

7)Ayrıca kitap okuma  alışkanlığını kazanmalarında,

8) Zamanlarını etkin kullanma yönünde  rol model olmak.

9)Çocuğumuzun başaracağına inanmak, inanmak, inanmak!

Tüm bunlar yapabileceklerimizden bazıları…

Sınava girecek kişilerin sayıca çokluğu, başkalarının ne kadar iyi hazırlandığı , çocuğumuzun çalışmalarını yetersiz görme ve bu konuda konuşmalar, beklenilen olumlu sonucu vermez.Çünkü tüm bunların mesajı öğrenciye olumsuz olarak gideceğinden, kendini yetersiz, özgüvensiz hissedebilir.Benzer duygular  benzerini çekeceğinden (çekim yasası) çocuk çalışsa bile yetersizlik duygusu hep varolacaktır.

Özgüveni yerinde, hedefi olan ve hedefe giden yolda gerekli çalışmaları yapan öğrenciye en büyük destek , ailesinin ona hissettirdiği   sevgi ve güven duygusu, O’nun başaracağına olan inancıdır.Yani, biz anne babalar pozitif düşünce gücüyle sınava hazırlanan çocuklarımıza  destek olabiliriz.

Tanrı’nın en değerli armağanı olan çocuklarımızla ve onların başarılarıyla dolu günler dileğiyle; Tüm annelerin Anneler Günü Kutlu Olsun!...

 

Yayın Tarihi
11.05.2012
Bu makale 6777 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!