Güzel haberlere uyanmayı kim istemez ? Ben güzel haber duymaya hasret kaldım. Bir çok dostum radyo ve televizyon kanallarındaki haber bültenlerini izlemediklerini söylüyorlar.Gazete sayfalar sanki onlardan farksız mı ! ? Her gün liste halinde felaket ve acı haberleriyle adeta toslaşıyoruz. Ha bir de spor duyuruları var. Yensek canım yanmayacak.Erkekler duymasın,yenilgi üstüne yenilgi haberlerinden geçilmiyor.
Duymayanlar için yineleyeyim. Amerika da bir sporcu , eşini asansörde bir güzel yumrukladıktan sonra , yerde sürüyerek dışarı çıkarmış. Kadına şiddet uyguladığı için adamı ömür boyu spor yapmaktan men etmişler. Bu sabah da bizden bir imam efendi , boşandığı karısını,kaynanasını ,kaynatasını bıçakla doğramış. Yakalamışlar , mesleğine devam edebilir mi bilemem . Cinnet , cinayet salgınına tutuldu dünya. Gidiş nereye bilemiyorum.
Yıllardır canımı acıtan bir olgu da tehcirdir. Topraklarındın,evlerinden, yuvalarından, merhabalarından koparılarak bir yerden başka bir yerlere gitmek zorunda bırakılan insanlar. Bu tarih boyunca süregelmiş acı bir gerçek. Ermeniler,Kürtler tehcire uğradıklarını söyleyerek sızlanıp dururlar. Hikayelerini dinledikçe üzülürdüm. Sonra bizzat kendi sülalemin de aynı kaderi paylaşanlardan olduğunu öğrendim. Araştırdım, Karaman oğullarının Kızıl Oğuzlar boyundan geliyormuşuz. Hani 13 mayıs 1277 de Türkçenin ilk resmi dil olduğunu yayınladığı bir fermanla ilan eden Karaman oğlu Mehmet beyin uygarlığından. Konya, Karaman, Antalya Anamur’a kadar uzanan bir devlet kurmuşlar. Osmanlılarla bir çok savaşlara girişmişler. Beyazıt döneminde yenilince , Osmanlı Karamanlıların çoğunu yeni işgal ettiği Yunanistan, Bulgaristan, Romanya topraklarına sürerek yerleşmelerini istemiş. Bizimkiler taa 1878 ‘e kadar oralarda yaşamışlar. Sonra aldıkları Geri dönün buyruğuyla yola düzülerek , Anadoluya geçip ,Bursa’ya yerleşmişler. Akıllara zarar , o zamanların yoksuzlukları içinde taaa Karamandan , Romanya ya nasıl gittiklerine şaşar şaşar kalırım. Şiddetin ağababasıdır kanımca o insanlara da uygulanan. Bildiğim bir şey varsa şiddet , şiddettir. Güçlü olan , zalimliği ele aldı mı , güçsüzü ezer un ufak eder. Tarih sayılamayacak çok örneğiyle tanıktır . Her türlü ezayı, cefayı uygulamışlar da dünya onlara mı kalmış? Yoo, en güçlüleri bile o kaçınılmaz sona boyun eğerek , bir buçuk metrelik yere gömülüvermişler.
Ah sağduyu nerelerdesin? Lütfen yolunu bizim memlekete de düşür. İnsanımız sevmekten, sevilmekten vazgeçmesin. Bu dünyanın kimseye kalmayacağını sık sık hatırlayıversinler. Bilmem kaç yüz metre yüksekteki konutlarda otururken , oranın yapılışında ,okul masrafını çıkarabilmek için çalışırken, düşen asansörde parçalanan genç delikanlıyı ayakları çıplak ilkokula başlayan küçük kızı unutmasınlar. Hepsinden önemlisi merhametine sığınırım tanrım , senin sevgin üzerimizden eksik olmasın …