Günlük hayatımızın önemli bir parçasını televizyon dizileri oluşturuyor. Haftanın hemen hemen hergünü biribirni takip eden televizyon dizileri izliyoruz.
Bu diziler karşısında insanların geçirdiği zamanı hesaplayacak olursak ve bu zamanı insanların kendilerini geliştirebileceği bir alana harcadığını düşünürsek kuşkusuz durum televizyon karşısında geçirilen boş zamandan daha faydalı olacaktır.
Dizilerin konusuna baktığımız zaman ise hepsinin birbirinin aynısı olduğunu da fark etmemek mümkün değil.
En üzücü durum ise değerli yazarlarımızın zamanında kaleme aldığı ve ölümsüzleşen eserlerinin bu dizilere uyarlanıp eserle hiç ilgisi olmayan bir boyuta taşınması
Eserin içinin adeta boşaltılması…
Bundan daha vahimi ise topluma şiddet ve kaba kuvvet aşılayan çocuklara ve gençlere olumsuz örnek teşkil eden diziler.
Hatta öyle bir dizi var ki, dizinin tanıtım fragmanında bile kavga etmeye hazır iki grup lise öğrencisinin birbirlerine yaptıkları hareketleri gösteriyor.
Tesadüfen rastladığım dizinin son bölümünde okulda keskin nişancılar vardı…
Burası bir lise, burası bir eğitim öğretim yeri….
Burada keskin nişancıların ne işi var diyor insan ister istemez…
Kendini ifade etmekte zorlanan ve bir takım sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı sorunlar yaşayan öğrencileri anlatmak ve bunlara çözüm bulmaya çalışmak güzel bir girişim..
Fakat bunu şiddete dayanan kaba kuvvete dayanan bir kurgu ile canlandırmak ve kanlı sahnelerle beslemek ne kadar doğru bilemiyorum…
Arkadaşlığı ve dayanışmayı karşı gruptaki öğrenciyi birleşip dövmek, dövülen arkadaşları için de onlardan intikam almak olarak göstermek doğru mu?
Aralarında da iyi niyetli bir öğretmen… Onlara dur diyen.. Yapma diyen….
Sen şiddet dolu sahneleri topluma sunduktan sonra, öğretmenin iyi niyetli çabalarını göstersen ne olur göstermesen ne olur…
Kimse Öğretmenin çabalarını izlemiyor ki..
Herkes dizideki tansiyonu yüksek tutmaya çalışmak için yapılan kavgaları izliyor….
Bunu izleyen bir ortaokul öğrencisi de, lise de hep bir arkadaş grubunun olacağını ve kendisinin bir gruba katılmak zorunda olduğunu düşünüyor…
Gençler ister istemez yanlış yönlendiriliyor…
Eğer bir sorun anlatılacaksa bunu daha güzel örneklemelerle vermek gerekir diye düşünüyorum…
Ayrıca bu dizilerin genelinin doldurduğu zaman dilimlerinde insanlara neden öğretici, bilgilendirici yayınlar koyulmuyor…
Bu yayınları izlemeye kalksak gece ikiyi hatta üçü beklemek lazım… O saate kadar da beklemek çoğumuz için imkansız…
Toplumsal hayatımızda önemli bir yer teşkil eden medyanın toplumu daha iyiye daha güzele götürmek için elindeki gücü eğitim sahasında da bilgi sahasında da kullanmasını yürekten isterim…
Daha az şiddetli, kaba kuvvetsiz görüntüler… Daha anlamlı daha dolu yayınlar dileğiyle…
Saygılarımla