Sağlıklı Beslenme Sağlıklı Gıda ile Olur…

Sağlıklı beslenme dediğimiz zaman hepimizin aklına gelen şeyler; Karatay diyeti, dukan diyeti, falan komşu diyeti, İsveç diyeti vb… Bizim bu diyetleri yapma amacımız sağlıklı yaşam, uzun ömür mü yoksa başka amaçlarımız da var mı?

Tükettiğimiz gıdaların kaç kalori olduğunu merak ediyoruz. Acaba bu gıdaların hangi koşullarda üretildiğini, gerçek anlamda sağlıklı olup olmadığını ne kadar merak ediyoruz. Sağlıklı diye tükettiğimiz salatalarda, tarım ilacı kalıntısı olup olmadığını, o salata malzemelerinin dezenfekte edilip edilmediğini, salatayı hazırlayan aşçının mutfağında dezenfektan olup olmadığını merak ediyor muyuz? Yoksa sağlıklı sandığımız salatamızla birlikte, pestisit kalıntılarını, E.coli, salmonella, giardia vb gözle görülmeyen minik canlıları da afiyetle tüketiyor muyuz?

Yemeğin kalorisinin diyet uzmanı edasıyla hesaplandığı, sabah, öğle akşam menülerinin tartışıldığı sohbetleri etrafımızda sık sık duyarken, en basit gıda hijyeni kurallarını ne sorguluyoruz ne de sohbetlerimize konu ediyoruz. Sürekli eleştirdiğimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kamu spotları da olmasa böyle bir konunun varlığından dahi kimse haberdar olmayacak. Hoş mevcut spotlarla ne kadar bir farkındalık yaratılabiliyor o da ayrı bir tartışma konusu…

Sevgili Uğur Dündar’ın da gündemimizden uzaklaşması nedeniyle, gıda hijyeni konusu neredeyse silindi yok oldu. Ekmek aldığımız fırınlara artık kimse baskın yapamıyor. Sadece Ramazan ayında üretim yaptığını zannettiğimiz çikolata, şeker, lokum işletmeleri kalan on bir boyunca neler yapıyor nasıl üretim yapıyor pek dikkatimizi çekmiyor artık. Ramazan ayında bir iki zabıta baskınıyla görüntülenen yerleri hayretle izliyoruz. Oysa biz oralardan on iki ay boyunca gıda tüketiyoruz ama haberimiz yok… Ya da olmadığını düşünüyoruz.

Bu konuda bilinçli tüketici ve bilinçli işletmecilere ihtiyacımız var. Eğer hiç kimse konuşmazsa, yazmazsa, sormazsa bu bilinç nasıl oluşacak merak ediyorum. O kadar zayıf ki gıda hijyeni bilincimiz.

Milli Eğitim Bakanlığı gıda hijyen eğitimi ile ilgili yönetmelik yayınlıyor. Eğitim verecek meslek grupları,
1. Tıp Fakültesi
2. Hemşirelik Yüksek Okulu
3. Sağlık Yüksek Okulu
4. Sağlık Eğitim Fakültesi
5. Sağlık Bilimleri Fakültesi
6. Tıbbi Laboratuvar alanında eğitim almış olan Tıbbi Biyolojik Bilimler Bölümü ve Fen Fakültesi/ Fen-Edebiyat Fakültesinin Biyoloji bölümlerinden mezun kişiler olarak belirleniyor.
Oysa gıda işletmelerinin denetimi kontrolü Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığında ve Bakanlık bu konuda yetkiyi, Gıda Mühendisleri, Veteriner Hekim, Su ürünleri ve Ziraat Fakültelerinin bazı bölüm mezunlarına veriyor. Siz düşünün ki bir konunun tüm sorumluluğunu taşıyan meslekler dururken, konu ile hiç ilgisi olmayan meslekler o eğitimin verilmesi ile yetkili hale getiriliyor.
 
Buyrun siz işin içinden çıkın.. Çıkabilmek için konu ile ilgili bilincin artması gerekiyor. Bu konunun okullarımızda, yazılı görsel basında sürekli yer alması şart. Aksi takdirde sağlıklı beslenmeğe çalışırken yaptığımız şey sadece sağlıksız beslenmek olacaktır.
Okuyalım, anlatalım ve paylaşalım. Sadece nerede ne yediğimizi değil, edindiğimiz bilimsel tabanlı bilgileri de paylaşmalıyız.

www.bixkurumsal.com