Reza Sarraf Gitti

17/25 aralık skandalının baş oyuncularından Reza Sarraf ABD'de karapara aklama suçundan tutuklanmış!
Yurtdışına nasıl çıktı? Kim çıkardı? İnterpol tarafından aranan bir kişiydi.. İran Gizli Servisi ajanları peşindeydi.
Böyle birisinin elini kolunu sallayarak yurt dışına basıp gitmesi düşünülemez..
Uluslararası bir konsorsiyum Reza'nın ABD'ye gitmesine çanak tutmuş! ABD'de de tutuklanmış. Olayın taraflarndan birçoğu, bu kaçışa yardımcı oldu, ya da göz yumdu..
ABD'ye sığınmakla, öldürülmekten şimdilik kurtulmuş oldu.
Artık ABD için siyasi bir araçtır. Elinden geldiğince kullanmak isteyecektir! İster konuşturur, isterse susturur! Kimbilir kimler için billgilerini sağmaktadır.
Bir dönem, İran'ın ambargo ile bunaldığı sırada altın ve döviz kaçağının en önemli
elemanı idi. İran borçlarını altınla ödemekteydi. İran'a özellikle Türkiye üzerinden
altın transferi yapılıyordu. Altın, dış ticaret emtiası sayılıyordu.
Reza becerikli adamdı. Türkiye'de sözü geçen adamlara erişmekte gecikmedi. Onlar da bu olaydan paylarını herhalde aldılar. Eylemine göz yumuldu. Rahat hareket etmesi için nüfuzlar kullanıldı.Bal tutanlar parnaklarını yaladılar!.. Kendisi de yaladı.
Boğazın kıyısında gözde yalılar aldı. İstediği keyfi değişiklikleri hotbehot yaptı! Kimseyi dinlemedi! Her halde koruyanları vardı. Bayındırlık suçları işlemesine, Eski Eserleri tağşiş etmesine göz yumuldu. Ülkenin tanınmış ve sevilen bir sanatçısı ile evlenerek, halkın sempatisini kazandı.. Artık her hareketi olay olan biriydi..
17/25 Aralık adıyla meşhur olayda, bazılarının telefon konuşmaları dinlemeye takılmıştı.Takılmakla kalmadı, kamu oyuna aktarıldı. Kıyamet koptu. Paralel yapının iktidarı düşürmek için oyunu denildi. Komplo denildi. Olay bir kırılma noktası idi!
“Beraber yürüdük biz bu yollarda!”
“Ne istediler de vermedik!” yakınmaları ardından bir tasfiye harekatı başlatıldı. Adliyede, Emniyette, Yönetimde, İstihbaratta, TSK'da paralel olduğundan kuşkulanılan kim varsa tasfiyeye girişildi.
Dört bakan istifa etti! AKP oylarıyla haklarında kovuşturma durduruldu.
Öte yandan “Balyoz vb.” adları alan, Türkiye'nin en seçkin subaylarının, paşalarının, Genel Kurmay Başkanlarının sanık olduğu, tutuklandığı, PKK'nın gizli tanık olduğu mahkemelerin yargıçlarına, dehşetengiz savcılarının tasfiyesine sıra geldi. Bunların hepsi
paralel sayıldı. Bir kısmı yurt dışına kaçtılar!
AYM bu işlemlerde hak ihlali var diyerek karar verdi. Yıllarca hapis yattıktan sonra bu insanlar örselenmiş olarak tahliye edildiler. O kadar şanslı olmayanlar hasta olup ölümle tahliye oldular. İntihar edenler oldu. Onlar bu günleri göremediler.
Bozulan ve değişen dengeler içinde HSYK, Adalet mekanizması, Emniyet, Mit, İstihbarat, TSK yeniden tanzim edildi. İktidarın iki dudağına bağlı kılındı..
Açılım, barış adına PKK'nin şehirlerde yuvalanması, silah ve mühimmat yığınağı yapmasına göz yumuldu. Asker ve Polis Valiliklerin emrine verildiler. En gerekli oldukları zamanda kışlalarında tutuldular.
Mısır'da, Suriye'de şeriatçi atlarına oynandı. Tabi ki kaybedildi. Şimdi yabancısı olduğumuz terörle, canlı bombalarla karşı karşıyayız..Çevremizde ve dünyada güvenlir dostumuz kalmadı. Ama üç milyon Suriyeli sığınmacımız oldu.
AB, al parayı, sığınmacı bırakma dedi. Kabul ettik!
Tam bu sırada Reza Sarraf enişte ABD'ye teslim oldu. Ardında ne pazarlıklar döndü bilmiyoruz. Pandoranın kutusu açılacak mı, yoksa hiç açılmasın diye mi yapıldı? Bekleyip göreceğiz!..
Sağlıcakla kalın...