Rauf Denktaş Stratejik Araştırmalar Enstitüsü

13 Ocak 2012 tarihinde, yani tam bir yıl önce Kıbrıs Türkü’nün ödün vermeyen kahramanı, direnişin sembolü, Kıbrıs Türk yönetiminin ilk lideri, Cumhurbaşakanı ve doğal önderi Sayın Rauf DENKTAŞ’ı kaybettik. Bu büyük kayıpla ilgili olarak farklı düzeylerde çok önemli açıklamalar yapıldı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah GÜL’ün “Rauf DENKTAŞ’ın kaybı tüm Türk Milletinin kaybıdır.”, şeklindeki ifadesi anlamlıydı. Ve bu acı haberi Kıbrıs Türk gazeteleri 'Bir tarih göçtü.' şeklindeki başlıklarla Kıbrıs, Türkiye ve dünya ile buluşturuyordu...

Aslında Türkiye’de kendisini tanımayan yoktu, en iyi tanıyanlarsa muhatapları olmalıydı. Biz de kendisini okuduğumuz ve dinlediğimiz kadarıyla tanıyorduk..

Ayrıca Akdeniz Üniversitiesi’nde verdiği bir konferansında da kendisini yakından görme ve dinleme şansını da bulmuştuk. Konuşmasında Kıbrıs Türk’ü üzerine oynanan oyunları, sürecin tarihsel geçmişini ve uyguladığı stratejilerinin gerekçelerini vurgulu ve hissederek anlatıyordu. Anlatımı aldığı nefes kadar doğaldı, içtendi.

İnsanına, Vatanına, Anavatanına olan sevgisini ve aşkını; davasına olan inancını ve bir ömür verdiği mücadeleyi Kıbrıs’a özgü şivesiyle su gibi anlatıvermişti. Dahası bir bakıma konuşan bir tarihi dinlemenin verdiği hazla su gibi akıp geçivermişti zaman….

Bir Öneri…

Kuşkusuz bu büyük liderin yaşadığı döneme olan etkisini tarih yazacak ve Anavatandaki kardeşleri gibi Kıbrıs halkı hiç  unutulmayacak…

Sayın Rauf Denktaş’ın Kıbrıs’ı Anavatandan ayırmak, uzaklaştırmak isteyen aktörlere ve koşullara karşı dik duruşunun değeri, bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Bu yönüyle verilen mücadelenin bugünün ve geleceğin inşası bakımından ne kadar önemli olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Evet, rahmetli Denktaş’ın Kıbrıs Türk’ü için verdiği mücadelenin ne kadar değerli olduğu, bugün gerçekten çok daha güçlü bir şekilde anlaşılıyor. Çünkü konjonktür değişse de Kıbrıs’ın önemi ve Akdenizdeki staratejik konumu değişmiyor.

Güneyimize demir atmış bir büyük gemi gibi duran Kıbrıs adası ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, orada bekledikçe Türkiye ve bölge güvenliği bakımından Türkiye büyük bir özgüven içinde yaşamaya devam edecek.

“Rauf Denktaş Kıbrıs Tarihi ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü”

Gelişmiş dünya ülkelerinde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları tarafından kurulmuş veya diğer şekillerde  yapılandırılmış çok sayıda “düşünce kuruluşu” bulunmaktadır. Bunlar farklı bölge ve ülkelere yönelik olarak kurulmuşlardır ve çok sayıdadır. Bu düşünce kuruluşları uluslararası stratejik araştırma merkezleri, enstitüleri veya masaları şeklinde faaliyet göstermektedir. Ülkemizde ise son yıllarda benzer düşünce kuruluşlarının sayısı artmakla birlikte halen yeterli düzeyde olduğu söylenemez.

Bu kapsamda bir öneri olarak; bu alandaki eksikliklerin giderilmesine katkı sağlayacak şekilde, en azından Kıbrıstaki üniversitelerde (hatta Türkiye’de ki üniversitelerde) mutlaka bir  “Rauf Denktaş Kıbrıs Tarihi ve Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü”  kurulmalıdır, diye görüşümüzü paylaşmamız gerekiyor.

Bakalım, aslında geçen yıl tiletir üzerinden de paylaştığımız bu öneriden sonra, Kıbrıs’ta ve/veya Türkiye'de ilk enstitüyü kim açacak!

Hayattayken yapılamamış olsa da; en azından şimdi zaman kaybetmeden harekete geçmek gerekiyor. Bu alanda öncü olmak ise; kuşkusuz ilgili kuruma önemli saygınlık kazandıracaktır.

Ve bu; O koca çınara ve tarihe karşı yerine getirilmesi gereken bir görev gibi...
Bakalım ilk olarak hangi üniversite veya kuruluş bu enstitüyü açacak, bekleyip göreceğiz...

Yayın Tarihi
18.01.2013
Bu makale 8983 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!