Bu
nasıl bir Kürt açılımı?
Türkiye'yi terketmek adamların keyfine bırakılmış!
PKK Şehitliği kurmuşlar...
Ölülerini getirip alenen gömüyorlar!.
Gerektğinde silah ve mühimmat gömüyorlar..
Mezarlık yolunda arama-tarama yapıyorlar!
Bir kaç km berisinde de Jandarma-Polis arama tarama yapıyor.
Ne güzel açılım sağlanmış!
Yüzlerce kişiyi, denetim elemanı olarak (polis) eğitmişler.
PKK bayrağı altında, halkın katılımı ile “diploma töreni” yapıyorlar.
Diyarbakır'da “ Kuzey Kürdistan Birlik ve Çözüm Konferansı” tertip
etmişler. Kararlar almışlar. Dört parçalı Büyük Kürdistan için
toplantılara
devam edilmesini kararlaştırmışlar.
Aldıkları kararlara bakın :” Kürdistan halkları
kendi tercihleriyle statülerini
(özerklik- federasyon-bağımsızlık) belirleme hakkına sahip olduğunu,
Kürdistan halklarının kendi kaderlerini
tayin hakkının sadece Kürdistan halkının
kararına ve onayına bırakılması
ortaklaşılan(!) bir ilkedir.. “
demişler.
Sayın Başbakan ve Hukümetine de bir selam yollamışlar! “
Konferansımız,
Kürdistan'ın bir statüsü olmadan Kürt
sorununun nihai olarak çözülemeyece-
ğini” karar altına almıştır!
Hükumet ile Teröristbaşı arasında
halka açıklanmamış daha neler var kimbilir.
Hükumet nerede derseniz? Dimyat'ta pirinç peşinde! Aziz dostları ve
müttefikleri
Müsavi'nin iktidardan düşüşünün yasını
tutuyorlar! Evdeki bulgur gidiyor!
Geri kalanları da Taksim Gezisi'nde sinek kovalamakla meşguller!
Adamlar ülkenin bir yarısını bölüp götürmenin peşindeler!
Kimsenin tık ettiği yok!
' Biz ayırımcılık yapmayız! Kucaklarız! ' diyorlar. Sayın Şerafettin
Elçi'yi
kucaklıyorlar. Şırnak'da yeni yapılan Hava
Limanı'na adını vereceklermiş!
Şerafettin Elçi milletvekilliği, bakanlık,
parti başkanlığı yapmış birisidir.
Adının bir hava limanına verilmesini
yadırgamam. Amma,“ PKK'nın ölüleri şehittir”
diyen birisidir.
Bunca açılıp saçılmaya hazırdınız da; onca generali, ordu komutanını,
genel
kurmay başkanını, gazeteciyi, vatanseveri
ne diye Ergenekon cenderesine teroröst diye soktunuz? Adamları, dolayısiyle TSK yı aşağılattınız?
Yarattığınız emsallerle sizleri ne yapacağız?
Kendi hükmünüzü kendiniz vermediniz mi?
Eski Dışişleri Bakanı şimdi C.Başkanı olan zatın, ABD Dışişleri
Bakanı Colin
Powel ile yaptığı gizli anlaşma bunlar için
miydi?
Başka bir ülkenin adamı olmak ve verdiği memuriyetle öğünmek nasıl bir
ilişkidir?
Ucu nereye varır?
Oyunu esirgemeyen yurttaşlar, bir gün bu gerçekleri görürler mi?
Görürse ne olur?
Bunları biz görür müyüz? Sonra sizleri görür müyüz?
Sağlıcakla kalın...