PROFESYONEL

Otel yöneticilerinden farklı sesler geliyor

Geçen gün Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) toplantısındaydım. Bu yıl çok şey beklediğimiz turizmin gidişatını değerlendiren yöneticilerden farklı sesler geldi. Kimi, gidişatın hedef ve beklentilerinin altında olduğunu; kimi, yüksek fiyat artışları yaptıkları için doluluk beklentilerini yüksek tutmadıklarını ve öngördükleri doluluk hedeflerini yakaladıklarını; kimi de hedefledikleri dolulukların üzerine çıktıklarını belirtti. Anlaşılan, bu yıl bölgesel farklılıklar yanında, tesisten tesise farklılıklar daha da belirgin.

 

Ancak, genel görüntü yine de çok iç açıcı değil. Sezona başlarken beklenen ve korkulan; satış durdurma, çifte rezervasyon gibi uygulamalar ise henüz uzak ihtimal. Nisan ayını çok iyi geçirdim diyene henüz rastlamadım. Mayıs’tan da çok olumlu bahseden, yok denecek kadar az. Özellikle Mayıs’ın ilk yarısından, iyi bir kongre/toplantı gurubu kapabilmiş bazı tesisler hariç, kimse memnun değil. Haziranda çok iyi bir rezervasyon tablosuna sahip olduklarını söyleyen tesisler olmakla beraber, Avrupa futbol şampiyonasının da olası etkileri nedeniyle, bu ay da genel anlamda beklentilerin altında geçecek gibi. Kısacası çok iyi geçmesini beklediğimiz bir yılın sezona giriş sinyalleri pek parlak değil.

 

Bu tablonun nedenleri çeşitli, en belirginleri Dünya genelinde yaşanan ekonomik çalkantı, petrol fiyatlarındaki anormal yükseliş, Rus basınında yer yer ortaya çıkan Türkiye aleyhtarı yazılar, daha önce belirttiğim Avrupa futbol şampiyonası ve belki de geçen yıla göre oldukça yükselen fiyatlar. Basında çıkan, “bir köpekbalığı neslinin korunması için Akdeniz de bir koy turizme kapatıldı” haberi dahi, Avrupa gazetelerinde farklı yer aldığı için, potansiyel turistlerin bazı tesisleri yurt dışından arayıp, “artık oralarda denize girmek tehlikeli mi?” sorusunu sormalarına, belki de korkup gelmemelerine neden olabiliyor.

 

Yinede henüz kokulacak bir etkilenme yok, sadece bu sene için başlangıçta ön görülen yüksek hedeflere ulaşılamama riski yüksek. Buna rağmen tesislerin kabul edilebilir seviyelerde doluluk ve kârlılık sağlayacakları inancındayım. Temmuz - Kasım ayları arasında beklentiler gerçekleşirse, sonuçlar herkesin yüzünü güldürür.

 

Yatırımcı-profesyonel yönetici ilişkisi

 

Bu konu işlenmesi sayfalar sürecek derinlikte. Ancak, ayaküstü konuşulduğunda, yöneticilerden yine farklı sesler geliyor. Kimi, sektörü yeterince tanımayan, ancak başkalarına güvensizlik nedeniyle detayına kadar tüm kontrolü elinde tutmak isteyen ve her şeye karışan Patronlardan; kimi, turizm eğitimi dahi almış olsa, henüz yeterli tecrübeye sahip olmadan patronluğa veya yöneticiliğe soyunan patron çocuklarından; kimi de, tesise bilinçsizce doldurulan akrabalardan şikâyetçi. Genel düşünce, iş olanakları artmış görünse de, profesyonel yöneticilerin çalışma koşullarının her geçen gün daha da zorlaştığı yolunda. Patronları ile iletişim ve ilişkileri sağlıklı olan bir kesimde kendini şanslı addediyor...

 

Olumsuz ilişkiler, sahil otellerinde çok daha belirgin. Bunun temel nedeni, sahil tesislerinin neredeyse 24 saat, çok yoğun bir yaşam alanı oluşturması. Ne şehir otellerinde, nede diğer tatil ve sağlık ağırlıklı tesislerde, insanı cezp edebilecek böylesine yoğun bir hareket mevcut değil. Sanırım bu hareketlilik patronların tesiste yaşama arzusunu arttırmakta.

 

Sonuçta, sahil tesislerindeki Yöneticilerin bu tabloya kendilerini alıştırıp, Patronlarına sabırla ve itina ile önce güven telkin etmeye, sonrada onları Turizm konusunda eğitmeye, çalışmaları kaçınılmaz görünüyor.

 

POYD’ UN bu toplantısında, “aile şirketlerinde kurumsallaşma” başlıklı bir eğitim semineri de vardı. Herkes, “işte bu!” demek arzusundayken, bu konuda da temel görev ve sorumluluğun Yöneticiye yüklendiğini görmek, kimseyi rahatlatmadı...

 

Profesyonel Yöneticilerden en yüksek verimi alacak, işlerini huzur ve mutluluk içinde daha sağlıklı yürütmelerini sağlayacak, gerçek anlamda profesyonel yapıların ancak, aile şirketlerinin azalıp, ulusal ve uluslar arası sermaye şirketlerinin artması, yani şirketlerin patronluğunun geniş bir sermaye tabanına yayılması, ile mümkün olacağına olan inancımı sizlerle paylaşarak, daha aydınlık ve daha verimli yarınlar diliyorum.

 

Sağlıcakla kalın...

 

Yayın Tarihi
07.06.2008
Bu makale 8859 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!