Osmanlı Kullarından Mehmet Oğlu Hüseyin (4)

Bilinen tanınan adıyla sülalesi “Hapıtlar”.

Babası, dedesi ve iki kardeşi hoca.

Aynı camide imamlık yapmışlar.

İlçesi Kaş (Andifli eskisi)

Köyü Akörü (Ağörü söylenişi)

Askere gönderildiği şube Megri (Fethiye)

Rumi 1310, Miladi 1894 doğumlu.

Askerlik künyesi;

Andifli nüfusundan Megri şubesinden Mehmet oğlu Hüseyin.

1914 yılında askere alınır, 1923 yılında teskere alır.

Savaş yıllarında 10 yıl askerlik yapar.

Trablusgarp ve Balkan Savaşına katılanların, askerlik süresi daha uzun.

İnsanlarımızın seveceği, sevileceği, üreteceği, güzel gençlik yılları savaşlarda geçer.

Babam çok gidip, az dönenlerden.

1914 yılı Megri (Fethiye) şubesinde yüzlerce kişi. Jandarma gözetiminde yürüyerek İzmir’e götürülür. Yaya yolculuk kaç gün sürer bilinmez. Yolculukta tabanları patlayan asker, gidecek düşmanla savaşacak.

İzmir’den İstanbul‘a vapur taşır. Cephelere dağıtım İstanbul’dan yapılır.

Milyonlarca askerin İstanbul’a, İstanbul’dan savaş cephelerine taşınması bile ayrı bir öykü.

*

Hatip oğlu Hüseyin Kafkas cephesine gönderilir. Kafkasya da ilk durakları Sarıkamış.

Yazda yola çıkarlar, karda kışta oralardalar.

Aralık ayı, her yan kar dolu.

Sırtlarında yazlık elbise, karavana karnı doyurmaz. Ayaz düşmandan acımasız.

Şartlar bu, asker Allahuekber dağlarına yürütülür.

Düşmana kurşun sıkmadan, şehit olan askerin sayısı bilinmez. 60 bin, 90 bin derler.

Anlaşılan cepheye sürülen askerin kaydını bile tutamamışız.

Doğruyu bulmak için Azrail’in kayıtlarına mı bakalım.

Bu kadar kayba bir ad konmuş.

Beyaz ölüm.

*

1.Dünya Savaşında en çok şehit verdiğimiz cephe Çanakkale, sonra Kafkaslar.

Doğanın düşmandan yana olduğu kabul edilemez.

Yanlış yanlış karar alanda.

Babamın çilesi dolmamış.

Ölüm onu bulmamış.

Doğu Anadolu’nun geçit vermez coğrafyasında, doğanın zor şartlarında, kuzeyden güneye çok yerde Ruslarla savaşmışlar.

Zaman olmuş çekilmişler, yeri gelmiş kovalamışlar.

Ruslarla savaş üç yıl sürmüş.

Kayıtlar tutulmamış, arşivlere konmamış.

Karanlıkta nasıl görülür bilinir.

Hele şimdi.

O günleri yaşayanlardan kimse kalmadı.

Ben birinci ağızdan dinlediklerimi yazmaya çalıştım.

Bu gerçekleri öğrenmeye bugün her zamandan daha çok ihtiyacımız var.

*

Ölçü, tartı elde bir kör kantar, savaşanlar hesaba katılmıyor.

Dinlediklerim kayıt olsun.

Gerçekler burada yer bulsun.

Yüce Osmanlının kahraman askerleri.

Padişahın şanına savaşanlar. Bilen gören kalmadı, söylese nedir giydikleri yedikleri.

Yazdıklarım birinci ağızdan duyduklarım.

Üçüncü ve sonraki nesil öğrensin yaşananları.

Yayın Tarihi
07.06.2016
Bu makale 1156 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!