Okuyucu katkıları

Köşe yazarları, okuyucularından aldıkları tepkiyi zaman, zaman köşelerine taşıyorlar. Bu yöntem, genellikle onları cevaplamak için kullanılıyor. Bazen de yazar, o günkü köşesini kendini savunmaya ayırıyor. Aslında bir iç hesaplaşma olarak, yöntem geliştirenler de var.

Bugün bu köşede, bana gelen yazılara ben cevap vermeyeceğim. Onların çoğuna verdiğim cevapları ise buraya taşımayacağım. Sadece gelen yazıları, birer okuyucu katkısı olarak burada sizlerle paylaşacağım.

Günümüzde çok sesliliğe ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu yazıyoruz ama uygulamıyoruz.  Seçmiş olduğum bu yöntem, biraz da buna vurgu yapmak içindir.

Bana gelen yazıların sahiplerinden izin almadığım için, isimlerinin baş harflerini belirteceğim.

- Değerli Nizamettin Ağabey, insan beyninin yüzde 85’i su diyorsunuz, beynimiz bize sevmek, öldürmek, gibi hisleri hayata geçiriyorsa, demek ki suda da hayat var, su da sevebilir, kızabilir, öldürebilir kısacası su algılayabilir. Bu konu ilgili elimde güzel bir film var, e-mail adresinize gönderebilirim, sevgi ve saygılar F.A /Frankfurt

- Öncelikle saygılarımı dile getiriyorum; benim gibi işini severek yapacak olan genç turizmcilerin ufuklarını aydınlatmaya yardımcı olduğunuz için. Gerçekten birden fazla makalenizi okumuş biri olarak, çok gerçekçi ve doğru söylemler yaptığınızı belirtmek isterim.Yalnız biraz daha otelcilik kavramına ağırlık verip, bu konuda yüzeysellikten çok detaycılıkla yola çıkarsanız şahsen geleceğin başarılı bir otelcisi olabilirliliğine sahip olarak yazılarınızı eksiksiz takip edeceğim. Tekrar görüşlerinizi paylaşarak, bizlere göremediğimiz farklı perspektiflerden dürdüğünüz için kendi adıma teşekkür ediyorum. Saygılarımla... S.Y.

- One minute mi, last minute mi? Yazınızı ilgi ile okudum. Tebrik ederim, birincisi her sektörde olduğu (çorap satışına kadar) gibi. One minute'u turizme soktuğunuz için, ikincisi değindiğiniz son dakika satışlarındaki fiyat politikası çok önemlidir. Dik durabilmek, kırmamak, indirmemek bu kriz sayesinde Türkiye’ye gelen kalitesiz istenmeyen kitleyi yok etmek, zaten sektörümüzdeki problemlerin yaşanmasının en büyük faktörü ucuz satışlardan kaynaklanmaktadır. Ucuz müşteri para bırakmaz, ama memleketin bir parçasını çalar ve gider, örf ve adetlerin en büyük düşmanı, saygı duymayan, sosyolojik dengeyi bozan ve aynı zamanda, yerli halkın öğreneceği 3-5 kelimeye kadar yanlış öğreten eeeee daha ne sayayım.... G.H /İngiltere

- Yazılarında bazı ifadeler yazının tadını zayıflatıyor. Mesela "Sinemanın büyüsü" isimli yazın çok güzel bir yazı ama “Yemeğiyle, müziğiyle, eğlencesiyle.." kısmı beni rahatsız ediyor. Şimdi bu "ile" bağlacının bazı isimlerle birleştirilmesi olmuyor. Yukarıdaki örnekte "eğlencesiyle"de bir sorun yok. Ama "ğe” ile ilk iki kelimde birleştirme okumayı zorlaştırıyor ya da tadını kaçırıyor. Bunun yerine mesela "müzik, yemek ve eğlencesiyle" ya da "müziği, yemeği, eğlencesiyle" bağlacı son kelimeye yükledik. Aynı şekilde One Munite, Last Munite yazısında da "paniğiyle" kelimesine takıldım. Paniği ile demek dili daha kolay döndürüyor. M.Ç /Antalya

- Sağolun, teşekkür ederim ödevimde çok işe yaradı. H.A/Giresun

- Kendi düşünceme göre, bahçecilik ve çiçekçilik konusunda, ben İngiltere’yi lider zannederdim. Demek ki Belçika, bu işin öncülerinden. Bu Expo’nun Antalya’da yapılacak olmasında emeği geçen herkese teşekkürler. B.K Antalya

- Ülke tanıtımı için yapılacak çok şey var tabii ki. Bunun en ucuz ve kalıcı yöntemlerinden biri sanatı kullanmak. Adamlar yapıyor işte, biz niye yapmıyoruz ya da yapamıyoruz anlamış değilim. E.Ö

Okuyucu katkılarından bazı örnekler verdim. Yazılarımı eleştiren ve katkı koyan okuyucularıma teşekkür ederim.

 

Yayın Tarihi
24.03.2009
Bu makale 1021 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!