Okumazsak Aşk da Yoktu

Delikanlılığa adım attığımız seneler bu ülke gençlerinin ülke meseleleriyle çok yoğun ilgili olduğu dönemlerdi.

Şimdiki gençler gibi gözlük şu marka, ayakkabım Adidas, takım Beymen’den diye hava atamazdık.

Bunu kimse takmazdı zaten.

Takanlara da salak, geri zekâlı muamelesi yapılırdı.

O dönemlerde herkes ülke sorunlarıyla ilgili olduğu için bol bol kitap okunurdu.

Kitap okumamak ayıp sayılırdı.

Kitaplar şimdiki gibi evin dekoruna uygun olsun diye değil, gerçekten okunmak için alınırdı.

Bir delikanlı kur yapmak istediği kıza, entelektüel bilgisiyle yanaşırdı.

Sohbetlerin konusu ünlü yazarların eserleriydi.

Gorki’nin Ana’sını okudun mu diye bir soru geldi mi, okumadım demek ben eşeğim demekle aynı sayılırdı.

Bazen yalanlar söylenirdi okumadıkları halde okuduğunu söyleyenler olurdu.

İki soruyla okumadığı ortaya çıkan çok utanır gider o kitabı bulur mutlaka okurdu.

Ben kendi cenahımızı biliyorum ama inanıyorum ki karşı cephe de aşağı yukarı benzerdi.

Onlar da kendilerini ifade eden kitapları okuyorlardı.

Ne olduysa ‘netekim’ diyen bir adamın darbe yapmasıyla o güzelim canım kitaplar ya yakıldı, ya gömüldü.

O zamanın tüm gençliğinin bu konuda bir kitap operasyonu kesinlikle olmuştur.

Herkesler köyünde, kasabasında veya kentinde bir kitap yok etme olayı yaşadı.

Bu Amerikan Emperyalizminin en büyük operasyonuydu ülke üzerinde.

Sorgulamayan, araştırmayan bir gençlik yetişsin istiyorlardı.

Tam 29 sene geçmiş 12 Eylül’den bu yana, muratlarına erdiler.

Bir de utanmadan, sıkılmadan gençliği kötülüyorlar okumuyorlar diye.

Oysa tarlaya ektikleri ürün buydu.

Yaşı şöyle 45’lerin üzerinde olan birilerini biraz dürtükleyin ne hikayeler çıkar bu konularda.

Sadece siyasi olanlar değil, olmayanlar da okurdu bol bol.

Başlığımız neydi, okumazsak aşkta yoktu.

Kızlar o zamanlar okumayan erkekleri tutmazlardı.

Şimdiki gibi marka delisi bir gençlik yoktu, varsa bile çok azınlıktaydı.

Kızları etkilemenin en büyük yolu okumak, kültürlü olmaktı.

Allah için haklarını yemeyelim, magazin muhabirleri manken kızlarımıza şimdi de soruyorlar.

Onlar da kültürlü erkeklerden hoşlandıklarını söylüyorlar.

Mesela Reyna, Ally ve Arma gibi yerlere gidiyorlarsa çok kültürlü sayılıyor erkekler.

Demek ki bayağı kültürlü erkeğimiz var bu ölçülerde.

Şimdi neden bu konuya geldik derseniz.

OKUMUYORUZ

CHP Gençliğine yazıldı bu yazı aslında.

Okuyup kemdini geliştirmeyen gençler, kapitalizmin tuzagına çabuk düşerler.

Ben” siz okudunuzda ne oldu” diyen gençler tanıdım bu partide.

Okumayı gereksiz gören, afiş asmayı, kavga etmeyi marifet sayan gençler tanıdım.

Kurtlar Vadisi dizisinden on tane aktörün ismini hemen sayabilen, ama günlük gazetelerimizden beş tanesinden on yazar ismi sayamayan gençler.

Bırakın gençleri partide yönetici konumunda olup üç beş gazeteyi okumayan yöneticiler. Seçilmiş meclis üyelerimizin AKP’ye geçmesine hala şaşırıyor musunuz?

İdeolojik birikimi, bilgiden, kılıcı, parti ögretisinden yumruğu, entelektüel donanımdan zırhı olmayan insanların gömlek değiştirir gibi parti değiştirmesi normaldir.