ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE

Öğretmenler Günü -1-

Değerli dostlarım ve yüreği insan sevgisi odaklı Atatürk Sevdalısı yurtsever kardeşlerim hepinize selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bugün (24 Kasım) Cumhuriyetimizin en önemli değerlerinden olan öğretmenlerimizi anma günümüzdür.

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mektepleri Başöğretmenliği"ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" unvanını 11 Kasım 1928'de yaptığı toplantıda vermiş ve bu unvan, 24 Kasım'da Millet Mektepleri Talimatnamesi'nin yayımlanması ile resmileşmiştir.

Ayrıca 24 Kasım 1928 tarihi Millet Mekteplerinin açıldığı gündür. Osmanlı döneminde okuma yazma oranı değişik kaynaklarda yüzde 2 ile 4 arasında gösteriliyordu... Ancak bu oran I. Dünya Savaşı öncesiydi... Özellikle Çanakkale Muharebelerinde okur yazarların çoğu kaybedildiği için Cumhuriyet kurulduğunda bu oran çok daha azdı... Millet Mekteplerinde işte az olan bu okuma yazma oranını artırmak için yaşlı, genç, çocuk, kadın demeden herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmişti… Millet Mekteplerinin açılışı ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılından beri ‘’24 Kasım Öğretmenler Günü ‘’ olarak kutlanmaktadır.

Onlara neler yapsak onların bizlere verdiği emeklerin, sevginin ve özverinin hakkını ödeyemeyiz. Yüce önder ve başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Sosyal ve Kültürel milli hedefimiz olan “MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZÜ ÇAĞDAŞ UYGARLIK SEVİYESİNİN ÜZERİNE ÇIKARMAK “ilkesini gerçekleştirebilmemizin ana unsuru olan öğretmenlerimizi minnet ve şükranla anıyorum. Terör örgütlerince ve Kurtuluş savaşımızda şehit edilen ve bugüne kadar yaşamını yitirmiş olan tüm öğretmenlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Öncelikle mesleklerini onurlu ve huzurlu bir şekilde yapabilmesi için tüm sosyal haklarının ve toplumda gereken önemin verilmesini özellikle istiyorum. Çünkü sizlerin hakkı ödenemez.

Ben de MEB’na bağlı okullarda Albay rütbesinde Gelibolu ve Ankara’da 7 (yedi) yıl Milli Güvenlik Bilgisi öğretmenliği, 3 (üç) yıl KKK. lığı Eğitim Destek Ş.Md. lüğü ve KKK. lığına bağlı üniversite ve yüksek okul düzeyindeki Askeri okul, Sınıf Okulu ve Eğitim Mrk.lerinde eğitim ve öğretim faaliyetlerini 4 (dört) yıl süreyle denetleyen bir eğitim ve öğretim müfettişi vb. görevler yapmış bir eğitimci olarak öğretmenlerimizin “ÖĞRETMENLER GÜNÜ” nü yürekten kutluyorum ve ellerinden öpüyorum.

Öğretmenler Günü’nün Mustafa Kemal Atatürk ile ilişkilendirilmesinin nedeni Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği büyük önemdi. Mustafa Kemal Atatürk yeni Türkiye’nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Öğretmenler Kongresi’ni düzenleyerek asıl savaşın cehaletle yapılacağına ve çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk, ‘’Öğretmenler, yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’’ ve “Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözleriyle öğretmene verdiği önemi, değeri, duyduğu saygıyı ve öğretmenlere yüklediği sorumluluğu en güzel biçimde ifade etmiştir.

Yıl 1923. Meclis’de vekil maaşları tartışılmaktadır. Devrin Maliye vekili Gümüşhane mebusu Hasan Fehmi Bey (Ataç), Mustafa Kemal’e soruyor; “Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz; ne kadar verelim?” Mustafa Kemal şöyle cevap veriyor: ‘’Öğretmen maaşlarını geçmesin!’’

Öğrencileri, öğretmenleri ve okulu çok seven Mustafa Kemal Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrar, sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinler, öğrencilere sorular sorar, öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu bir gün bir köy okuluna düşer. Tek sınıflı okulda bir genç öğretmen ders veriyordur. Mustafa Kemal Atatürk sınıfa girince, öğretmen kürsüsünü Atatürk'e terk etmek ister. Mustafa Kemal Atatürk: ‘’Hayır, yerinizde oturunuz ve dersinize devam ediniz’’ der ve şöyle devam eder konuşmasına: ‘’Eğer izin verirseniz biz de sizden faydalanmak isteriz. Sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile öğretmenden sonra gelir...’’

Yıl 1923. Mustafa Kemal Atatürk'ün Kütahya Lisesinde öğretmenlere şöyle hitap eder: ‘’ Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur... Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir. Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi.’’

Yıl 1924. Muallimler Birliği Kongresi üyelerine, Millî Eğitim Bakanı Vasıf Çınar tarafından Şehir Lokantasında verilen çay ziyafetinde Mustafa Kemal Atatürk şunları söyler: ‘’Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyet’in özverili öğretmen ve eğitmenleri, sizler yetiştireceksiniz; yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin yeteneğiniz ve özveriniz derecesiyle uygun olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu kalite ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Sizlerin, seçkin görevinizin yerine getirilmesine büyük özveriyle varlığınızı vereceğinize hiç şüphe etmem.’’

Bir birey yaşamında eğitimini 3 (üç) yerde almaktadır. Bunlar AİLE, OKUL ve SOSYAL ÇEVRE 'dir. Bu üç temel ana unsurda bulunanlar görevini aksatmadan yapmalıdır. Ayrıca halen görevde olan öğretmenlerimizin hiçbir bahane ve gerekçeye sığınmadan, yılmadan ve kimseden çekinmeden Cumhuriyetimizin bekası ve Atatürk’ün düşünce sistemi ilkeleri ışığında öğrencilerimizi yetiştirmelerini özellikle istiyorum. Lütfen Atatürk’ün sizlere verdiği vazifenizin bilincinde olunuz. Asla mazeret üretmeyiniz ve fedakârca genç yavrularımızı eğitelim. Artık ülkemizde Yüce Önder Atatürk’ün hedeflediği milli eğitim ve bu bağlamda eğitimde birlik ilkesi yok edilmiştir. Şimdi çocuklarımızı yetiştirmek görevi hiçbir mazeret üretmeden biz ebeveynlere düşüyor. Başlangıçta yapabileceğimiz konuların başında Liseyi bitiren gençlerimize doğum günlerinde Nutuk kitabı ve Atatürkçü Düşünce Sistemi ve ilkeleri doğrultusunda hazırlanmış yayınları hediye edelim. Her birey küçük çocuklarına resimli Atatürk kitabı verebilir ve okumasını sağlayabilir. Çocuklarınızı Atatürkçü Düşünce Sistemi hakkında yapılmış konferans ve filmlere götürün. Bizler bilinçli yurttaş olarak bu iktidarın yaptığı olumsuzlukları biraz da olsa ortadan kaldırabiliriz. Ülkemizde yaşanan sorunların çözümüne yönelik önerilerimi sunmak ana düşüncemdir. Asla yılgınlık ve mazeret üretmek bize göre değildir ve olmamalıdır. Milli birlik ve beraberlik içerisinde yapılacak tüm toplantılara katılalım ve çözüm önerilerine destek verelim. Değerli öğretmenlerim bu ana esaslar ve ilkeler doğrultusunda her şey gönlünüzce ve yolunuz açık olsun.

Son söz: Toplumların uygarlık düzeyi öğretmene verdiği değerle ölçülür.

                                                Tarihçi, Yazar, Milli Güvenlik Bilgisi Öğretmeni ve E.Albay

                                                Kemal KARAKUZEY

Yayın Tarihi
27.11.2019
Bu makale 1654 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!