SUBAŞININ BAKIŞI

Muhalif Hareketler

İstanbul ve Ankara Baro Başkanlığı seçimlerini Ümit Kocasakal ve Metin Feyzioğlu açık farkla yeniden kazandı… Hükümete keskin, muhalif tavırlarıyla tanınan iki hukukçunun rahat ve farklı şekilde seçimleri kazanması Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce muhalif hareketlerin safları sıklaştırdığını gösteriyor. Bu ne kadar ölçüdür yine de bilinmez ama partilerde olmasa bile sivil toplumda hareketlenme göze çarpıyor sanki!

Yerel seçimlerin tarihi ile ilgili parlamento oylamasında Ak Parti gurubunun fire vermesi de pek rastlanan bir şey değildi. Başbakanın son dönemde daha baskın ortaya çıkan otoriter tavırlarına karşı toplumun çeşitli kesimlerinde rahatsızlık artıyor muhalif hareket oluşuyor.

BDP kongresi daha cüretkar; BDP’nin PKK ve Öcalan’la birlikteliği, Uludere mağdurları da dahil daha geniş bir kitleyi çevrelemiş görünüyor. Uçlar sivrilmiş sözler daha keskin. Özerk bölge, Anadil, Öcalan’a özgürlük açıkça söylenir olmuş!

Cematlerle ilgili sorunların epeydir konuşulduğunu biliyoruz. Aleviler ise geçen hafta sokaklara dökülmüştü…

Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in konuşmasına ise her cepheden ses geliyor. Kimse bir dil sürçmesi olabilir mi deyip es geçemiyor! Partinin güçlü adamı Bülent Arınç es geçecek oldu… Konuşmanın bütününe bakıp insani ve vicdani bulduğunu söyledi ama pişman edildi. Birkaç kez konuşmasını ayar vermek zorunda kaldı!

 Bir cezaevinde toplu intihar girişimleri olabiliyor…

Suriye ve komşularla ilişkiler çok gergin! AB ilişkileri, BM ilişkileri, sert söylemlerle yıpratılıyor. Eyvallah demek zorunda değiliz ama her cephede ve her kesime nizam intizam çabası çok yorucu!

İnsanlarımız, her kesimi dahil tek tipleştirme ve otoriter tavırlardan ve toplum mühendisliğinden çok çekti yeni kurtulmaya başlamışken ufukta epeydir gözlenen benzer tavırlara karşı toplumda hareketlilik başladı.  Bu hareketlilik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar çok daha keskin gözlenecek gibi… Ak Partinin kendi içindeki disiplin ve otoritesi kendisini ilgilendirir diyebilirdik ama bu disiplin toplumun diğer kesimlerine ve hatta uluslar arası ilişkilere yansımaya başlamışsa bu herkesi ilgilendirir. Cepheleşmeyi artırır sorunları büyütür. Tıpkı son günlerde yaşananlar gibi!

Başta iktidar ve muhalefetin hiç gecikmeksizin gerginliği ve buyruk tarzı sert söylemleri ve çatışmayı bırakması gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine bu çizgide gitmek çok sıkıntı verir.

Özgürlüklerin ve demokratik yaşamın güvenceye alındığı bir yeni, çağdaş Anayasa hazırlayabilmiş olsaydık herkesin tavrı kendine ‘keskin sirke küpüne zarar verir’ deyip geçiştirebilirdik! Bu güne kadar üzerinde partilerin uzlaştığı yirminin üzerindeki madde olumlu izleyebildiğim kadarıyla ama bu gerginlikle sonuca varılması neredeyse imkansız.  

Bu günün yaşamında ne tek adamların ne de partilerin toplumu dizayn etmesi mümkün değildir. Böyle bir ihtiyaç da olamaz… Belki kimsenin böyle bir şeye niyeti de yok ama orta yerdeki gerginlik Ankara’nın dışında toplum tarafından öyle algılanıyor… Biraz sakin… Lütfen!

 

Yayın Tarihi
16.10.2012
Bu makale 10625 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
SEVGİLİ BAŞKAN , DAHA 2010 DA ANAYASA DEĞİŞMEDİ Mİ? NEDİR TEKRAR ANAYASA YAPMA İSTEĞİ?HANGİ MADDELER DEĞİŞMELİ? 2010 DA DEĞİŞMEYEN MADDE Mİ KALDI?YOKSA ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ Mİ?HALK İLK DEFA SİVİL ANAYASA YAPACAK DİYORLAR.2010 DA ANAYASA REFARANDUMUNU , MECLİSİN HAZIRLADIĞI ANAYASA'YI HALK DEĞİL DE SEYYAR SATICILAR MI YAPMIŞTI? AÇIK OLALIM, SİZ DE DEDEMAN OTELDE ANAYAS REFARANDUMU İÇİN ÇOK HAYRET ETMİŞTİNİİZ, NE VAATLER ANLATMIŞTINIZ KONUŞMANIZDA.PEKİ NEDEN O ZAMAN GEREKLİŞ DEĞİŞİKLİK YAPILMADI, HER 2-3 SENEDE BİR, ANAYASA MI DEĞİŞTİRECEĞİZ? NEDEN O ZAMAN GEREKLİ OLAMSI GEREKEN ( ! ) LER YAPILMADI? NEDEN? SELAMLARIMLA

CABİR ERTUĞ 16.10.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!