Düne
kadar Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’Sİ vardı. Onun adına payeler kullandı. Şimdi
bakakaldı.
Mustafa
Kemal’in arkasında Türk Milleti vardı başardı.
Ulusal
gazetelerden Yurt’ta köşe yazarı Ayşenur Yazıcı, 1 Haziran 2013 günlü
yazısında, çok derinlerden örnek almış. Okuyan var okumayan var. Alıntı yaptım,
duyulmasına katkım olsun.
Büyük
İskender, Aristo’ya mektup yazar ve sorar?..
Zaptettiğim
topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım?
Önümde
üç şık var.
Ülkenin
ileri gelen insanlarını sürgüne gönderebilirim.
Ülkenin
ileri gelen insanlarını hapse atabilirim.
Yahut
ülkenin ileri gelen insanlarını, kılıçtan geçirebilirim.
Hocasından
cevap gelir.
Sürgüne
yollama, sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar.
Hapse
atma, hapisaneler militan yuvası olur kontroldan çıkar.
Onları
kılıçtan geçirme, onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını
sallar.
Aristo
çözüm olarak şu nasihatı verir.
İnsanların
arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleri ile savaşınca, hakem olarak
kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları kapayacaksın.
Tayyip
Bey Aristo’nun nasihatına uyuyor.
Nasihata
uyulmayan yan, yalanla beslenen tahrikler, tertipler.
Eh
o kadarcık kusur kadı kızında da bulunur.
Direnişlerde
çok seslendirilen sloganlardan bir kaçını buraya alalım…
-Mustafa
Kemal’in askerleriyiz.
-Vatanı
böldürmeyiz.
-Hükümet
istifa.
-Başbakan
istifa.
-Faşizme
geçit yok.
-Faşist
Erdoğan.
-Direnişe
devam, Silivri’ye selam.
-Türk
polisi değil, Tayyip polisi.
-
Ampul söndü.
İşte
sloganlar, bunların hangisi cop, hangisi biber gazı, hangisi sis bombası veya
silah?
Bilen
beri gelsin. Recep Bey sen dur.
Yoksa
taşınan afişler mi sizi korkutuyor?
Bunlarla
suç işleniyorsa milyonlar suçlu.
Suç
işlemek için paşa, yazar, bilim insanı olmak gerekmez. Genci yaşlısı, anası
çocuğu olmak yeter.
Olaylarda
gerçek görüntüler saldırma, yıkma yaralama ölümler, devlet adına yapılır oysa
direnişçiler tutuklanır.
Adı
ileri demokrasi.
Recep
Bey’in hangi planında dıştan paralı asker var?
Mustafa
Kemal’in son on yılını yaşamış biriyim. Beni dinleyin, Mustafa Kemal’in yoluna
dönün, gayrısı çıkmaza gider.
Dizeler…
Ümit
yok dış savaştan,
Korkulur
çatışmadan,
Kin
huysuz, dini aşar
Son
kötü olur baştan.
Gerginlik, çok nedeni,
Arar olduk gideni,
Yalan ölmüş
deseler,
Olmaz kefen biçeni.
Huzur
uçmuş konamaz,
Şeytan
işi olamaz,
Yoksun
kalan akıldan
Yad-da
çare bulamaz.
Sizlere:
Emir
Recep Bey’den, su polisten. Neden anlamazsınız? Parkta ağaçlar, çiçekler
sulanır.
Araya
neden girersiniz?
Biber
gazı sıkılır, anlamı var.
Börtü
böcek ölsün, hatta kuşlar da. Yeterki direnişçiler korunsun.
Özde,
cumhuriyet düşmanları selamet bulsun.