Milletin vekillerini Millet seçsin

Cumhuriyet Halk Partisi Anayasa tartışmalarının yapıldığı bu günlerde Genel Merkez’ce hazırlanmış bir bildiri dağıtıyor.

Adı: “Özgürlük ve Demokrasi Bildirgesi”

Alt alta tam on yedi tane madde sıralanmış.

1- Yüzde 10 seçim barajı kaldırılsın.

2- Demokrasi ve insan haklarına saygı gösterilsin.

3- Milletin vekillerini millet seçsin.

4- Düşünce ve ifade özgürlüğü güvence altına alınsın.

5- Toplantı, gösteri ve örgütlenme özgürlüğünü geliştirelim.

6- Din ve vicdan özgürlüğü korunsun, her inanca eşit imkan tanınsın.

7- Basın özgürlüğü sağlansın.

8- Tutuklu öğrenci ayıbına son verilsin.

9- Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın.

10- Yeniden yargılama yolu açılsın.

11- Halkın vekillerine özgürlük verilsin.

12- Gizli tanık hukukuna ve yasadışı dinlemelere son verilsin.

13- Faili meçhul cinayetler çözümlensin.

14- Nevruz, resmi bayram olsun.

15- Uludere katliamı aydınlatılsın.

16- Diyarbakır’a cezaevi değil: müze yapılsın.

17- Mayınlı araziler temizlenip, köylülere verilsin.

Çağdaş, demokrat ve ülkenin gerçekleri ile bezenmiş 17 adet talep.

Bu talepler mevcut hükümet tarafından kabul görür mü derseniz, görmez asla kabul etmez.

Çünkü adamların varlık sebebi dini kullanmak, din ile aldatmak.

Seçim barajını asla kaldırmaz bu hükümet.

Demokrasi ve insan haklarına saygıyı Gezi olaylarında gördük.

Özel yetkili mahkemeler en büyük silahları, bakın Silivri’ye, ülkenin birçok zindanına hep özel yetkili mahkeme mağdurları ile dolu.

Basın Özgürlüğü kaldırılsın deniyor, geldikleri günden buyana yaptıkları en büyük icraat basını susturmak oldu, Penguen belgeselleri bu ülkenin utanç sayfalarında yerini aldı.

Mayınlı araziler İsrailliler’e veriliyordu CHP’nin karşı çıkması ile Anayasa Mahkemesi iptal etti.

İşte bütün bu maddelerin hayata geçebilmesi için toplumsal baskı gerekir.

Ama uyuşturulan halktan bu talepler şimdilik gelmez.

Peki, CHP ne yapmalı?

CHP’nin bütün bu maddelerin tamamını kendi başına gerçekleştirme imkanı yok.

Fakat ülke siyasetine örnek olabilmek için, demokrasiyi kendi partisinde hakim kılabilmek için hiç olmazsa bu maddeler içerisinden bazılarını uygulayabilir.

Milletin vekillerini Millet seçsin diye kocaman mıh gibi bir madde konulmuş.

Bu maddeleri koyuyorsan bu artık senin namusundur, vaadindir.

Antalya’da son günlerde ne tartışıyoruz yaklaşan yerel seçimlerde başkanları, meclis üyelerini kimin belirleyeceğini.

Bu kocaman bir ayıptır, sahtekarlıktır.

Kendi evinin önünü süpüremeyen birinin başkasına ukalalık etmesi gibidir.

Sandığı koyacaksın partilinin önüne kimi nerede görmek istiyorsa partili belirleyecek.

Meclis üyeleri başkanlara minnet duygusu taşımayacak, partilisine hizmet edecek ve lider sultası denilen olay kendiliğinden ortadan kalkacak.

Kimse havaalanlarına koşup çanta kapmaya kalkmayacak.

Ve kimse için çantacı benzetmesi yapılamayacak.

Antalya siyasetini benim kadar siz de görüyorsunuz, isimleri belirleyecek olanların peşinde koşturmaktan, fotoğraf karelerine girmeye çalışmaktan helak oluyor birtakım insanlar.

Sosyal demokrat bir partiye yakışmıyor bu görüntüler.

Buna engel olabilirse bu parti kendisini bir yerlerde görmek isteyen adaylar, birilerinin peşinde koşmayı bırakıp, halkın peşinde koşmaya başlayacaktır.

Biz de bunu istemiyor muyuz zaten.