DÜN-BUGÜN-YARIN

Memleketimin Portakalı

Hatırlayabildiğim kadarıyla bundan 20 yıl öncesi…

 

Ben 10 yaşındaydım…

 

Bazı hafta sonlarını dedemlerin Işıklar Caddesindeki evinde geçirirdik.

 

Sonbahar şehre indiği zaman dedemlerin evinin balkonunu, yaşlı kavak  ağaçlarının sararmış yaprakları ile   Akdeniz’in sıcacık güneşinin ışıkları zaptederdi.

 

Antalyalılar bunaltıcı yaz sıcağından kurtulmuş, ne soğuk ne de sıcak bir iklime kavuşmanın rahatlığı içerisinde sokaklara salardı kendini.

 

Hiç unutmuyorum, o zamanlar Altınpotakal Film Festivalinin, Karaalioğlu Parkının girişinde yer alan tabelasını, beyaz fon üzerine lacivert puntolarla yazılmış 26. Altınportakal Film Festivali yazıyordu, her sene değişen festivalin sayısı arttıkça ben de büyüdüğümü anlardım ta ki 32 ya da 33. üncü yazdıktan sonra bu tabelayı bir daha göremedim.

 

 Kente bir şenlik gelmişcesine, parkın içerisine kurulan festival çarşısını gezmek herkese heyecan herkese ayrı bir mutluluk verirdi.

 

 Hatta bu çarşıdan yapılan alışverişler hakkında ertesi gün ev hanımları kritik yaparlar birbirlerine aldıkları şeyleri gösterip sen ne kadara aldın ben şu kadar aldım gibilerinden sohbetler ederlerdi.

 

Kentte festival zamanı geldiği zaman, kendine özgün bir temelden köklenmiş bu önemli etkinliğin belirtileri insanların yüzüne yansırdı.

 

Bu sene 46. sını düzenlenen ve benim de 29. yaşıma denk gelen festival geçen 20 yılın anılarını da tazeledi.

 

Kentin hemen hemen tüm uğrak noktalarına tekrar yerleştirilen Altın Portakalın simgesi Venüs heykeli, kentlilere müjdeledi festivalin geleceğini.

 

Parkın içerisinde kurulan çarşı, bu sene gerçekten çok eğlenceli ve çok dolu bir çarşı olmuştu. Herkes dilediğince eğlendi, çocuklar pamuk şekerlerini yedi, büyükler doyasıya alışveriş yaptı. Herkesin festival çarşısından beklentisi her açıdan sağlandı.

 

Kısacası söylemek gerekirse, evet gerçekten bu sene festival halka indi.

 

 Festival programını takip edenlerin sayısında da bu sene artış olduğunu düşünüyorum. Festival filmlerine olan ilgi geçen yıllara nazaran artmış durumda. Bu Türk Sineması için sevindirici bir gelişme. 

 

 

Çok beğendiğim ve desteklediğim diğer bir çalışma ise , sinema sanatına gönül veren ve bunu deneyimlemek isteyen amatör ruhlara da sinema büyüsünü ve tadını aşılamayı amaç edinmiş Halkın Portakalı adı altında düzenlenen bir çalışma oldu.

 

Festivalin yerel damarlarını kesmeden ulusal bir sanat anlayışıyla birleşti bu sene Altınportakal.

 

Bundan sonraki festivallerde eski bir geleneğimizi  de görmek bizleri sevindirecektir.

Altınportakal Film Festivalinde kullanılacak afişin seçilmesi için düzenlenecek bir yarışma, eminim ki tüm ülkeden hatta tüm dünyadan büyük bir ilgi görecektir…

 

Eminim ki bundan sonraki festivalde bu  isteğimiz  de dikkate alınacak ve afiş tasarımı anlamında da festivalimiz halka inecektir.

 

Bizlere bu başarılı festivalin ardından emeği geçen herkese teşekkür etmek düşer…

 

Daha nice Altınportakallara…. Ya da Halkın Portakallara…

 

Saygılarımla

Yayın Tarihi
19.10.2009
Bu makale 14746 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!