Meksika

Dünyanın en tehlikeli şehirleri arasına birkaç şehir sokabilen bir ülke Meksika. Uyuşturucu ticaretindeki etkinliğini bilmeyen yok. Meksika’ya seyahat edecekseniz illaki birkaç eşiniz dostunuz sizi dikkatli olmanız için uyarır.

Ne yazık ki dışardan bakınca seyahat güvenliği açısından ülkemizin de görüntüsü çok iyi değil.

Geçenlerde Meksikalı bir arkadaşımla, bir nedenden araç yolculuğu yaptık. Damdan düşenin halinden, damdan düşen anlar hesabı, ülkelerimizin halinden derdinden konuşurken söz döndü dolandı din – diyanet konularına geldi. O günlerde Papa da Meksika’daydı. Arkadaşım Meksika’da Katolik kilisesine bağlı olan insanların gittikçe azaldığını, Hristiyanlığın hala hâkim din olduğunu ancak Katolik inancın yerini diğer düşünce ve mezheplerin aldığını söyledi.  Bunun nedeninin de Katolik kilise ile ilgili çok fazla olumsuzluğun ifşa olmasının, bunların içinde maddi menfaat, yolsuzluk gibi suçların yanında çocuklara yapılan cinsel istismar, tecavüz gibi cinsel suçların toplumu çok yaraladığını ve kiliseden uzaklaştırdığını söyledi.

Katolik inancı Hıristiyanlık içindeki en yaygın ve güçlü grup. Vatikan’a bağlı yoğun Katolik nüfusun yaşadığı ülkeler içinde modern, uygar, gelişmiş olarak bilinen ülkeler de var ve aynı olaylar bu ülkelerde de oluyor. Demek ki sorun tamamen bireysel. Tüm Katolikleri sapık ilan edemeyiz. Ancak insanlar bu nedenlerle bu inançtan uzaklaşıyorsa buna bir sebep atfetmeliyiz. Bu bilimsel bir araştırma konusu olabilir. Ancak sıradan bir vatandaş olarak bizlerinde görüşleri var. Bana kalırsa bunun nedeni tamamen insanların dini duygularının sömürülmesi, yobazlık ve dinin bir kesim insan tarafından kendi çıkarları için kullanılması. En kötüsü de masum Katoliklerin bu sapıkları sırf çok iyi bir Katolik görüntüsü verdikleri için içlerinde barındırması.

***

Siz insanları liyakatine göre değil sadakatine göre bir yerlerde görevlendirirseniz. İnsanlar sizi sahte sadakatleriyle aldatabilirler. Dini altyapısı olan bir vakfa kapağı atmak için dindar görünebilirler. İnsanlar ruh hastası, sapık olabilirler. Ancak siz sadece dindar görünüp görünmediğine bakarsanız, eninde sonunda çuvallarsınız.

Bir sürü gönüllü bağışçısı, şubesi aktivitesi olan büyük bir organizasyonun sadece bir biriminde suç işlendi diye koskoca bir camiayı pedofili ilan edemezsiniz diyenlere bir sorum var. Bu suç bir dini vakıfta işlenmeseydi de sahipleri pek dindar olmayan, veli profili karma bir yapıda olan özel bir okul da işlenseydi aynı şeyleri söyler miydiniz?

Bana kalırsa Katoliklerin sadece görüntülerine bakarak aralarına sapıkları almaları nasıl tüm Katolik camiayı sorumlu yapıyorsa, Ensar vakfının da tüm bireyleri bu konuda bir miktar sorumludur. Üstüne birde vakfı koruyanlar daha da sorumludur.

Sayın bakanımızın söyledikleri ile ilgili çok şey söylemeye gerek yok. Siyasilerin tepkisi kendilerinden olan ya da olmayan kriterinden başka bir şeye bağlı değil. Türkan Saylan’ın ikna odaları doğru değildir ancak Ensar vakfı olayının yanında bin kez masumdur. Ancak rahmetlinin maruz kaldıklarını unutmadık. Gerçi onlar paralel yapılanmanın işiydi.