Kurban hasatı

Kurban Bayramı hayvan besleyenlerin hasatıdır doğal olarak ama bazıları ceplerini doldurmak uğruna vicdansızca 15-18 aylık süt danalarının dişlerini kerpetenle çekiyorlar. Gebe hayvanlar satışa sunuluyor acımasızca. Ellerde bıçaklar kurbanlıkların arkasından depar atacaklar yine, kaçmasınlar diye de ilkin dört bacaklarını birden kesecekler, sonrasında fotoğraf çektirmeyi, hatta selfi yapmayı unutmayacaklar kuşkusuz! İşte böylesi acımasız görüntüler, Kurban Bayramı’nın alametleridir.

Ne insanlığa, ne de İslam’a sığar

Eline kör bıçağı alan gelişigüzel yatırıyor kurbanlıklarını meydana. Belediyelerin kurban kesim merkezleri de işe yaramıyor, çünkü toplum olarak o farkındalığa erişemedik henüz. Bilinçli kesim ise on parmak sayısını geçmiyor. Mehmetçik-Eğitim ve benzer vakıflara, Kızılay’a vekâletle kurbanını bağışlayanlar çoğaldı çok şükür ama kimileri de “Hayvanları Koruma Derneği” açılışında kurban kesiyor hala, “İnsan Hakları Koruma Derneği” açılsaydı yanmıştık vallahi, Doğu Batı kadar zıt fikirler işte. Ayrıca cemaatlere bağışlama işi azalmıştır ya da hepten bitmiştir umarım.

Her yıl aynı çirkinlikler

Kanlı Bayram gerginliğim olmuştur sürekli. Nerelere gideceğimi bilemem. Zavallıcıkların bedenlerinden yarı kopmuş kafaları sallanırken, acı içinde feryat ederek debelenmelerini izlemeye gücüm yok açıkçası. Öyleyse dinimizin gerektirdiği biçimde ehil ellere bırakalım kurbanlıklarımızı, boğazlamadan, gırtlaklamadan, işkence etmeden adı her neyse işte!

“Biz kestik, siz kesemediniz mi?” diye övünmeden “onlar kesti, biz niye kesmeyelim?” diyerek salt gösteriş için borçla kurban kesmeden. Komşumuz aç yatarken dolaplarımızda bir yıl boyunca yiyeceğimiz eti depolamadan, etlerle mangal yakıp rakıları içmeden, sucukluk, pastırmalık ayırmadan, yolun ortasında besmelesiz kolları sıvamadan, kedilerin köpeklerin ağzında işkembe, bağırsak, boynuz dolaşmadan, ortalık kan gölüne dönmeden, hatta bahçemizde böğürterek kestiğimiz danayı marketimizin şarküteri reyonunda satmadan yani!

En önemlisi çocuklarımızın gözü önünde bir cana kıymanın ne denli haz verişini öğretip, adam öldürmenin provasını yaptırmayalım kısacası ve onlara aylarca beslettiğimiz kuzucuklarını “cartt!” diye kestirmeyelim, biraz duyarlı olalım lütfen! Oysa benim bildiğim ibadet de kabahatte gizlidir.

Ayrıca hasta çocuğuna ilâç alamayan babaya yüzlerce kurban bağışlasanız neye yarar!

Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının pekiştiği günlerdir. Bayramlar, kişilerin birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.

Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle…