Krizde İtibar

Müşteri varken işler iyidir. Her gün böyle güzel geçilecek sanılır, sonunda kriz ortaya çıktığında işler eski günleri aratır, satışlar durma noktasına gelir, günlük masraflar bile karşılanamaz olur. İş te o zaman müşteri yani velinimetimiz çok kıymetli olur. O kutsal varlık, bizi var eden, yaşamımızın hayat suyunu aramak için çalmadık kapı bırakmayız. Her yerde onu ararız. Ama şartlar değişmiştir o da kendini naza çeker ve her kese görünmez artık. Ancak kendisine her daim değer veren, adam yerine her zaman konulduğu güzel işler yaptığına inandığı işletmeleri seçer.  

Müşteri itibarlı işletmeler seçer. İşinin görüldüğü, kendisine en iyi hizmetin verildiği yerlerden alışverişini yapar. Peki, biz işletmeler olarak neden müşterinin değerli olduğunu kriz zamanların da anlarız? Çünkü İşler kötüye gitmiştir, masraflar dağları aşmıştır. Zamanında harekete geçerek kazandığımızdan düzenli bir katkı ayırarak bizi var eden topluma sosyal sorumluluk çalışmaları yapmış olsaydık krizleri daha az hasarla atlatabilirdik.   İtibarını iyi yönetebilen işletmeler rakiplerinden daima öndedir.  İşletmelerin pazardaki büyümelerinin en önemli unsurlarından biri de itibarını yani iyi şirket imajını koruyabilmesidir.  Gelecekte başarılı işletmeler itibar ve saygınlıklarını koruyarak kurumsal dönüşümlerini çalışanlarıyla birlikte teknolojiye uyum sağlayabilmesiyle olacak.   Şirketlerimiz kurumsal olarak dönüşmeli, geleceğe dönük stratejiler geliştirmeli ve çalışma sistemlerini yenilemelidir. Satılan ürünlerin ucuz olması, daha kaliteli olması ve geniş pazarda olması günümüz koşullarında rakiplerle mücadelede ve pazarda tutunmada yeterli olamamaktadır. Müşterinin kral olduğunun anlaşılmasıyla iş yapma, başarma, pazara yayılma ve etkili yönetim, işletmeleri yeniden yapılanmaya itmiştir. Sadece bu dönüşümü zamanında gerçekleştirenler piyasa oyuncusu olarak varlıklarını devam ettirebileceklerdir.

Özellikle kriz dönemlerinde, işletmemizin iyi tanınır olması servet değerindedir. İtibarı yüksek şirketler kriz dönemini kolay atlatırken itibarı iyi olmayan yâda yeterli tanınmayan işletmeler krizde çok büyük zararlara uğrayabilmektedir. Ayrıca kriz dönemlerinde bu krizin iyi yönetilebilmesi de önemlidir. Her zaman işletmelerin bir B planı olmalıdır. Kriz daha ortaya çıkmadan varsayımlara dayalı olası krizlerde çıkış yolunu gösterecek en azından hazırlıksız yakalanmayı önleyecek tedbirlerin alınması zorunludur. Bu krizler sadece işletmeye özgüde olabilir veya toplumun genelinde yaygın ekonomik bir kriz de olabilir. İşletmeler geleceğe dönük stratejik planlarını oluştururken olası fırsat ve tehditleri ortaya çıkarmalı hatta daha da ileri giderek çevre durum analizlerini daha detaylı yapmalıdır. İşletmelerin ayrıca planlı sosyal sorumluluk projelerine devamlı destek vermesi de gereklidir. Bu projeleri göstermelik zayıf suni kampanyalarla değil bizzat çalışanların da katkısıyla sivil toplum örgütlerinden de destek alarak sürdürmesi toplum gözünde işletmeyi müşterileri tarafından kriz dönemlerinde bile sahipsiz bırakmayacaktır. 

Yayın Tarihi
30.08.2016
Bu makale 1362 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!