Kral koyucuya name

“Vakit nakittir” doğru. Bu doğru kime göre?

İnsanlar yarınlarını dünden kurmalı. Sabah kalkınca yapılacak iş bellidir. Zaman olur, ulaşacağın hedefin yolunu mevzuat tıkar. O zamanı kullanmak, senin iradenin dışına çıkar.

Köyce de derler…                                                                                                                                                                 

-          Ağanın gönlü oluncaya kadar, fakirin canı çıkar.                                                                                                                             

 

Mevzuat ağa, hizmet bekleyen biçare.                                                                                                                                     

 

Ha şimdi ha şimdi, gözün kapıda, kulağın seste. Dakikalar geçer, saatler dolar, bekleme gücün isyan eder. Gider danışmaya sorarsın. Verilen cevap, az sonra.

Az sonra sanırım saat kullanmıyor.

Adını tıb koymuş,bir hastalık stres.

Stres olumsuzluklara vücudun tepkisi.

Hasta olmak istiyorsan hastaneye git, demek geliyor insanın içinden.

Hele bu dönem.

Beklemenin isyanı, elin cebine gider. Tabanca değil, cep telefonunu  çekersin. A’ya,B’nin etkisi olur mu umudu?

Sıran gelir, işlem yapılır.

Aynı film ekranda, zaman durmaz.

Noter rapor ister, imza için.

Formalite böyleymiş, uydum.

Dopink almadım, 85 yaşında yazıp bastırdığım kitap yanımda.

Doktor kuralını uyguladı. Sordu cevapladım. Son söz bu rapor bir gün geçerlidir.

Doktoru bağlayan kural.

Yoksa benim aklım kuş mu uçup gidecek?

Doktorun dediği , bir günün yarısını imza ve onay yedi.

Aklımın kaybına saatler kaldı.                                                                                                                                                             

Ne zormuş burçak tarlasında burçak yolması, insanın yaşlı olması.

Özel hastanelerin olmadığı eski yıllarda, memleket hastaneleri vardı. Adı değişti devlet hastanesi oldu. Yetmedi her yan özel hastanelerle doldu.

Eski noterin imza istediğini bilmiyorum. Çünkü o zamanlar yaşlı değildim. İstenen rapor için uzun uzun muayene yok, film istenmez, tahlil gerekmez. Bunlar belleğin ölçüsü olamaz.

Geçmişte tanık olduğum durum. Memleket hastanelerinde ehliyet için rapor alacaklar baştan alınır. Doktor görecek imzasını atacak. Zaman kaybı yok.

Anlaşılan beklemeye alınan yaşlılar daha dinç.

İmza atacak yaşlının doktora girip çıkması gecikir. Alacağı rapor, imza ve onay beklerken, günün son saatleri olur.

Notere ulaşamazsa, ertesi günü aynı çile bir daha mı yaşanacak.

Kural koyucular, görev başında olanlar, hele bir düşünün. Yaşlılara saygı bu mu?

Çıkarılan zorluğun suçlusu, dağdaki çoban, harmandaki köylü, fabrikadaki işçi mi?

Şöyle desem, 18 Mart 2013 Pazartesi günü aklım başımda. Raporla sabit. Salı günü aklım nerede uçtu gitti mi?

Siz isterseniz doktora sorun.

Ben Salı günü elimde kalem, önümde kağıt kural koyucuya bu mektubu yazdım.

 

Yayın Tarihi
09.05.2013
Bu makale 9878 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!