Cumhuriyetimizin tarihinde eğitim anlamında atılmış en güzel adımlardan bir tanesidir köy enstitüleri. 17 Nisan 1940 tarihinde usta şair Can Yücel’in babası, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından kurulmuştur. İsmail Hakkı Tonguç’un da bu eğitim modeli içerisinde büyük çabalari ve fikirleri olmuştur.
Köy Enstitüleri, o zamanlar nüfusun yüzde seksenine yakını köylerde yaşadığı için, buralarda yaşayan vatandaşlara eğitim götürmek, ilim irfan yolunu açmak için gerçekleştirilen çok önemli bir çabadir ve dünyada ilk ve tek örnegi Türkiyededir.
Enstitülerde tarım yapmanın fenni yolları ögrencilere anlatılırken, aynı zamanda modern eğitim sisteminin gerekleri de yerine getirilmektedir.
Bir köyde ihtiyaç olan herşeyi yapabilir konuma gelen enstitü mezunları, eğitimlerini tamamladıktan sonra, göreve başladıkları yerde yalnızca okuma yazma eğitimiyle sınırlı kalmayıp köyün tarımı ve yeni inşaat faaliyetleri hakkında da eğitimler vermektedir ve bizzat kendileri bu tür işlerde çalismaktadir.
Bir köy enstitüsü mezunu en az bir adet olmak üzere 2 adet müzik aleti çalabilmekte, mezun olunan dönemde dünya klasiklerinin hepsini okumuş duruma gelmektedir. Buradan mezun olan genç eğitimciler köylerine döndükleri zaman inşaat yapmaktan tutun da gerektiğin de sağlık alanında bile köylüye destek verebilir duruma gelmektedirler.
Köy enstitülerinin Türkiye Cumhuriyetin kalkınmasında kuşkusuz büyük bir rolü vardır., acaba diyor insan yeniden böyle bir kurum hayata geçirilip, günümüzde çalismaya devam edebilir mi ? Bence edebilir, bugün köylerimizde yaşayan binlerce genç beyin yine köy enstitülerinde eğitim görerek memleketimize çok faydalı olabilirler diye düşünüyorum.
Yolunuz Aksu’ya düşerse, Bugünkü Aksu Ögretmen Lisesi içerisinde, küçücük ama çok sevimli bir müze bulunuyor. Bu müzede daha önce köy enstitüsü olarak kullanılan okuldan kalma eserler bulunuyor. Bu eserleri görünce köy enstitülerinin ne kadar iyi çalistigini anlamamak mümkün değil. Müzede okulda okuyan ögretmenlerin not defterlerinden tutun da tarım aletlerine kadar, yoklama defterlerinden tutun da piyanoya kadar herşey var. Mutlaka görülmeli…
Köy enstitülerine ve mezunlarına bugüne kadar ülkemize yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Köy enstitüsü modelini de ülkemize kazandıran değerli büyüklerimi de burdan saygıyla anıyorum…