Kış Masalında Trafik..

Hayatımız da dört mevsim… Şimdi kışı yaşıyoruz, ama ne kış. Kış mevsimi benim için en güzel olanlardan en sevdiklerimden aslında. Bazıları hiç sevmese de, ben KIŞ mevsimine bayılıyorum. Belki kışın doğmuş olmam etkili bilmiyorum ama bana farklı duyguları da çağrıştırdığı içindir ki KIŞLAR, benim için hep özeldir. Babamın görevi gereği farklı şehirlerde büyüdük ve hep kışı yoğun yaşayan şehirlerdi çoğu. Kardan adamlar yaparak, kar topu oynayarak, leğen ya da naylonlardan tepe aşağı kayarak, karların üzerine boylu boyunca yatıp boyumuzu ölçerek geçirdim her kışı. Ancak çocuklarım o kadar şanslı olamadılar onlar için KAR görmek büyük bir değişiklik ve eğlence oluyor Antalya da yaşadıkları için.

 

Sömestr tatilinin başlamasıyla çocuklara da bir değişiklik olsun düşüncesinden hareketle İstanbul’a gittik. Geçen hafta İstanbul’un kışını yaşamak nasip oldu bizlere. Hem de karda gezmek, tipisinde üşümek, yağmurunda ıslanmak… Boğazda Martı’ların danslarını izlemek, sıcacık sahlepi yudumlamak Ortaköy’de.  Boğazda vapurla Kadıköy’e geçmek, Eminönü’de balık ekmek yemek,  Rumelihisarı’nda boğazdan geçen gemileri izlerken Pazar kahvaltısını yaşamak, Beyoğlu’nda tur atmak, İstinyepark’da gezmek.. Aylardır görmediğimiz sevdiklerimizle aynı havayı solumak, ailemize yeni katılan minik Ela ACAR bebekle tanışmak kısmet oldu. Yaşamda zaman zaman verilen böylesi molaların ne kadar iyi geldiğini hepimiz biliriz. İmkânlara ve zamana bağlı olan bu tür minik tatil molaları ciddi anlamda hayata bakışımızı değiştiriyor, yaşadığımız yerle ilgili kıyaslamalara neden oluyor.

 

İstanbul bir ülke gibi ulaşımda en büyük sorun trafikteki araç sayısı malûmunuz.

Ancak insanların duyarlılığını alkışlamak gerekiyor kar yağdığı zaman özel araç sayısı o kadar azalıyor ki, toplu taşım araçları ve taksileri görüyorsunuz bolca. Araç sayısı ve trafik açısından Antalya’nın da hatırı sayılır bir yeri olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanlar aynı yöne giden arkadaşlarıyla bir araya gelerek tek araç kullanıyor. Trafik sırasında sağa ya da sola geçmek isteyen araca mutlaka yer veriliyor. Niye araya girdin diye kavga çıkarıp sataşanı görmedim. Trafikteki hoş görü şehirli olma bilincinden kaynaklanıyor besbelli. Hızla nüfusu artan Antalya da henüz şehirlilik bilincinin oluşmadığının altını çizmek istiyorum burada.

 

Bireysel ve toplumsal yaşamımızda EGOlarımız bizi diğer bireylerden üstün tutar. O yüzden sola geçmek isteyen araca yol vermeyiz ya da tali yoldan çıkmaya çalışana veya solamaya çalışan bizi geçemesin diye basarız gaz pedalına. Trafikte araya girenlere ise ciddi tepkiler verişimiz de bundandır çoğunlukla.. 

 

Bazen bizi üzen eleştirilere kapatırız kendimizi, söylenenler batar egomuza… Gurur yaparız, kin, korku, öfke hep yaşadığımız anlardaki farklı ego süzgeçimizin beslediği yanlış duygularmış aslında. Bu egoları dizginleyemezsek başlar uyuşmazlıklar ve kavgalar.

 

Dengede tutabileceğimiz duygularımızla şehirlerde mutlu ve uyumlu yarınlar geçirebilmek temennisiyle güzel kış masalınız tüm sevdiklerinizle devam etsin.

Yayın Tarihi
03.02.2012
Bu makale 11180 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!