Uzun bir aradan sonra merhaba diyerek selamlamak isterim okurlarımı. Neden bunca ara diye merak edenlere ise verilecek tek bir cevabım olabilir ki..
O da; “Emperyalizm”dir.
Nam-ı diğer; Sömürünün organize edilmesinin sistematik düzeni. Yalnız, bu sömürü organizasyonu asla ve kat-a sömürenin “ emperyal” in kendisini içermez. Tüm bu organizasyon salt ve tam da kendisi içindir. Tabidir ki herkes böyle bir organizasyona pekalâ öykünebilir. Yalnız tek bir ön şartı vardır bu öykünmenin; O da insan ve vasıflarını çoktan terk etmiş olmak.
İnsan olmaya dair vasıfların çoktan bir kenara konması gerek ki; Daha güçsüz bireylerin büyük ölçekte toplumsal kümelerin daha da büyük ölçekte coğrafyaların emek ve kaynakları kendi çıkarlarına kullanılabilsin. Sahip ve olunma şiarı ile efendim.
Örnek olsun; Küçük balık büyük balığa yem olmuştur hep. Ancak, hayvanlar alemindedir o! Kaldı ki biz, sözde en gelişmişi olduğumuzdan bahsederiz kendimizden hep. Gururla. Gerçi, insana dair bilimsel süreçlerin irdelenmesinin izlencinde oluşan evrim teorisi dahi yok sayılmaya kalkışılsa da bugünlerde ülkemde; İnsanın, doğadaki canlıların en gelişmişi olduğunu bilmeyen de yoktur muhtemel yeryüzünde.
Emperyal deyince öyle ilk akla gelen A.B.D de ya da diğer emperyal ülkelerde filan değildim. Öyle ya emperyal ışıltılı bir kelime ve öykünülmesi de oradan gelmekte.
Efendim; Emperyal, gücün saltanatıdır ve bu saltanatın sürekliliğinin tırnak içinde sistematiğidir. Tırnak içinde demekle maksadım; Emperyal, oyununu halklara oynar. Kritik olan mevzu ise; Gücünü bir yandan da tam da halklardan almasındadır. Gücü eline geçirip kendinden yana işleyişi sistematize etmeye devam etmektir hasleti. Zira 3.Milenyumda artık emperyal yayılma stratejik hamlelerle ilerlemektedir. Globalleştirilmesi istenen ise işte bu insanlık dışı “sömüren” gücün yayılmasıdır.
Emperyalin kendisi gerici değildir. İlerici olması ise söz konusu dahi değildir. Eşitlik, özgürlük ve demokrasi fersah fersah uzak durduğu medeni kavramlardır. Kendi için değil tabiki.. dışındakiler için uzak durulmalıdır. Uzak durulmalıdır çünkü halklar hiçbir zaman uyanmamalıdır. O, insan ve kaynaklarını, dünya nimetlerini kendinde toplama telaşındadır. Geri kalanlarını ise bu hizmete cevap verecek örnek olsun; Marabalar gibi görmektedir.
Marazi bir yaklaşımdır ve insanlık tarihinde sürdürülebilir olması pek muhtemel değildir.
Gerçek; Her zaman basit ve anlaşılabilir durumdadır diyerek bitirmek isterim bu yazımı.
Sağlıcakla..