‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ der eskiler..
Muratpaşa Müteahhitler Derneği Başkanı Musa Koçak’ın ilgili açıklamaları, Kırcami sorununu bir kez daha Antalya gündeminin zirvesine taşıdı.
Koçak, açıklamasında bazı çevrelerin ‘Kırcami’de imar planı çıkmayacak, biz arsalarınızı bize satın” söyleminde bulunduklarını, dernek ve sektör olarak haksız kazancın üzerine kurulu bir düzenin karşısında olduklarını söyledi.
Toplumun değer yargıları da bu şekilde.
Haksız kazanca kimsenin gönlü razı olmaz, haksızlık üzerine kurulu bir düzenden de kimse mutlu olmaz.
Top müteahhitlere atılmak istense de Kırcami’de ucuza arsa kapatıldığını sağır sultan bile biliyor.
Sadece Antalya’dan değil, kent dışından da bazı kişi ve kuruluşların bölgede ucuza arsa alıp, imara açılmasını bekledikleri de biliniyor.
Kırcami planlandığında, diğer bir deyişle imara açıldığında kimlerin burada ucuza arsa kapattığı da ortaya çıkacak.
Kırcami tartışmasını bilmeyen kalmadı.
Antalya’nın en önemli, belki de ilk sıradaki sorunu Kırcami’nin planlanması.
İnsanlar yıllarca o topraklara emek verdiler, üretim yaptılar, ancak çevresi değişip, gelişince sıkışıp kaldılar.
Kırcami topraklarının önemli bir bölümü artık tarıma elverişli değil.
Toprak verimsiz hale geldi sulama problemi ortaya çıktı..
Elbette tarım yapılabilecek alanlar var, ama planlarda görüldüğü gibi Kırcami’nin tamamının tarım alanı sayılması da olanaksız.
Kırcami’nin kaderine terk edilemeyeceğini, imar sorununun mutlaka çözülmesi gerektiği gerçeğini gözardı etmek olanaksız.
Çevresindeki alanlar imara açılmışken, hızlı bir gelişim süreci varken, kentin göbeğindeki bu bölgenin kaderiyle baş başa bırakılmadan planlama konusundaki çalışmaların hızlandırılıp, sonuca varılmasının şart olduğunu da herkesin bilmesi gerekir.
Kırcami planlaması yıllarca siyasi malzeme olarak kullanıldı.
Siyasi partiler ve adaylar bölge sakinlerinin oyunu almak için süslü laflar ettiler, sözler verdiler, tarih verdiler.
Sözler yerine getirilmedi, planların önüne engeller konuldu.
Halk sabırla bekledi, sorunun çözümü konusunda hep iyimser oldu.
Bugün gelinen noktada görülüyor ki sabır taşı çatlamak üzere..
Siyasi söylemlere fazla itibar etmiyor Kırcami sakinleri.
Haklarını teslim edecek, yıllanmış imar sorununu çözecek bir anlayışın en kısa sürede ortaya konmasını istiyor ve bekliyor.
Antalya, rantçıların gözdesi.
Her türlü uygulamayı, projeyi ve gelişmeyi yakından izliyorlar.
Az verip, nasıl çok kazanılacağını bildikleri için de fırsat kolluyorlar.
Kırcami’nin imara açılma talebi ne kadar haklı bir beklenti ise, buranın bir beton yığınına dönmesi, rant guruplarının elinde Antalya’dan koparılmak istendiği yolundaki görüşler de o derece haklı.
Antalya, bu sorunu pekala ortak akılla çözebilir.
Antalya bu anlamda donanıma sahip..
Kırcami planlanırken bilgi ve birikimli kişi ve gurupların görüşü alınarak, gelecekte sorunlar yaratmayacak bir planlama yapılabilir.
Kısır çekişmeleri, inatlaşmayı bir kenara bırakmak, Antalya’nın geleceğinin şekillenmesinde önemli yer tutacak olan Kırcami planlarının kentlilik bilinci ve uzlaşı kültürüyle çözülmesi için herkesin elini taşın altına sokmasının zamanı geldi de geçiyor bile..
Bunu yapabilirsek bölge halkının canını sıkan iddia ve söylemlerin de önüne geçilmiş olur.
Antalya bunu rahatlıkla yapabilir, Kırcami barışını sağlayabilir, örnek bir planlama yaratabilir.
Artık Kırcami çilesi bitmeli.
Önemli olan soruna iyi niyetli yaklaşmak..
Önemli olan kamunun çıkarını korumak...