Kimlik inşa etmek-1

Yaşadığımız çağa iletişim çağı demek yanlış olmaz sanırım. Her ne kadar iletişim teknolojilerinin ülkemizde üretimi söz konusu olmasa da, nüfusumuza oranla bütün dünyadan daha fazla ve etkin bir şekilde tükettiğimiz bir gerçek. İletişim teknolojilerinin ve sistemlerinin bu denli hızlı tüketimi, beraberinde yeni sorunları da getiriyor. İletişimin gücünü ve önemini bilmeyenler, söz konusu etki altında ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Başka bir değişle iletişimi yönetemiyorlar. Her nasılsa iletişimden bir haber olan insanlar, iletişim sisteminin merkezinde yer alıyorlar. Başta kendileri olmak üzere, çevreye verdikleri zararın farkında olmadan, akıllarınca sistemi yönetip yönlendiriyorlar.

         Günümüzde iletişim, sadece bir haberleşme işlevi olmaktan çıkmış, kimliklerin inşasının temel mekanizması olmuştur. Diyeceksiniz ki, “kimlik inşası ile iletişimin ne ilgisi var”. Açıklamaya çalışayım. Çok uzağa gitmeden, yakın zamandaki örnekler, bir toplumsal yapı içinde kimliğin nasıl inşa edildiğini bizlere gösterdi. Burada ele alacağım bir kaç örnek, elbette toplumu bugünden yarına değiştirmedi. Ama değişimin tohumlarını attığını söylemek mümkündür.

 

  1. ÖRNEK: Yaklaşık olarak 10 gündür Hürriyet Gazetesi’nde yer alan bir haber. Sanırım pek çok kişinin dikkatinden kaçmamıştır. GAY HAKEM… Türkiye’de Gay bir hakem bulunduğunu ve hakemlik haklarının Gay olması nedeniyle elinden alındığını, Hürriyet Gazetesi sayesinde hepimiz öğrendik. Hakemle ilgili çarşaf gibi röportajlar yayınlandı. Bu haberlere bağlı olarak da, tartışmalar gündeme getirildi. Röportajı yapan Ayşe Arman’a daha ilk günden 20 binin üzerinde mail geldi. Ayşe Arman da, “Hadi artık Gay hakemin haklarını geri verin” dedi.  Yakında haklarını iade edecekler. Nur topu gibi bir Gay hakemimiz oldu. Peki Hürriyet ve Ayşe Arman ne yaptı. Gay Hakem kimliğini MEŞRULAŞTIRDI. Artık bundan sonra daha çok sayıda Gay hakem görürsek şaşırmayacağız. Bunu ben söylemiyorum. 08. Haziran. 2009 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde Ayşe Arman söylüyor: “YÜZLERCE GAY HAKEMLİK İÇİN BAŞVURACAK”

 

  1. ÖRNEK: Yine son bir hafta 10 gündür Türkçe Olimpiyatları ile kalkıp, Türkçe Olimpiyatları ile yatıyoruz. Bu olimpiyatlara katılan öğrenciler başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Başbakan, Devlet Bakanları, illerde Valiler ve Belediye Başkanları tarafından kabul ediliyor. Büyük bir övgü ile söz konusu etkinlik topluma anlatılıyor. Peki dünyanın dört bir yanından ülkemize getirilen bu çocukların finansmanı nasıl karşılanıyor. Hangi kuruluş bu organizasyonu gerçekleştiriyor. Bazı yayın organları bu konuyu açık açık dile getirirken, bazıları da mahçup bir şekilde geçiştiriyor. Ve nasıl oluyor da, bu ülkenin vatandaşları Cumhurbaşkanı ile, Başbakanla görüşmek için randevu almakta zorlanırken, bu çocuklar baş köşelerde ağırlanıyor. Buna, toplumun temel değerlerine karşı olan bir organizasyonun kimliğinin MEŞRULAŞTIRMASI denilmezse ne denilir. Ancak burada bir noktayı atlamamak gerekiyor. Bu örnek sadece kimliği meşrulaştırmıyor, aynı zamanda PROJE KİMLİK olarak karşımıza çıkıyor.

 

Yayın Tarihi
11.06.2009
Bu makale 9490 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!