“Yıllarca Avrupa ve Asya otellerinin hollerinde oturup içtikti
yudum, yudum. Şehirlerimizin hasretini
İki şey var ancak ölümle unutulur
Anamızın yüzüyle, şehrimizin yüzü”*
* Saman Sarısı 1961-Nazım Hikmet
Türk edebiyatında iki şair vardır, kentine delicesine tutkun. Birincisi Yahya Kemal, ikincisi yukarıdaki dizelerin sahibi Nazım Hikmet. Aynı oranda iki kente, İzmir ve İstanbul’a tutkun olan bir başka şairimiz ise Atilla İlhan’dır. O her zaman ki gibi ulusal ve sentezcidir...
Yaşamla tanıştığı, yaşamını sürdürdüğü kente tutkun olmak, eski terimiyle müptelası olmak sevmenin, meftun olmanın ilerisinde, onunla özdeşleşmektir. Tutkunu olduğu kentlerde yaşamını sürdürebilen fert ile bu duygudan yoksun, yaşamını sürdürenler karşılaştırıldığında tartışmasız mutluluk yüzdeleri ve yaşamdan aldıkları tat fark gösterir. Her üç şairimizin şiirlerindeki kent tutkusu ve bunun sık, sık şiirlerinde vurgulanması onların kentlerinden aldıkları tadı herkesle paylamak istemelerinden kaynaklanıyor. Paylaşmak, ne güzel...
Yaşadığı kente tutkun olanların yanında, gezdiği kentlere de tutkun olanlar vardır.
Özünde, bugünkü yazımın konusu; Antalya, gezginlerine bir tutku yaratabiliyor mu? Bu kentin müptelası olan yabancı gezginleri, kentin ne gibi özellikleri kendine çekiyor?
Bu konuda elde yapılmış bir araştırma, anket ne yazık ki yok. Elde olan, toplam 15 yıldır bu kentte turizm işletmeciliği nedeniyle yabancılarla sürekli iletişim içinde bulunmam ve gözlemlerim.
Gerçekte, kentlilerine bu kent bir tutku yaratabiliyorsa, yabancı gezginlerine de yaratıyor demektir.
Antalya’ya gelen gezginlerin tekrarlılık oranı kesin ölçülmüş olmamasına karşın yüzde 20’nin üzerinde bir oranda olduğu sanılıyor. Buna Antalya’ya tutkunluk oranı dersek, yanlış söylememiş oluruz.
O zaman bu kenti tercih nedenlerini de ortaya koymalıyız: Öncelikle kentin iklim özelliği, coğrafyası ve doğal güzelliği tutkunun birincil nedeni. Bundan sonraki nedenlerin sıralamasında tarihsel kimlik ve yaşayanların misafir kabullüğü ve toleransı ortaya çıkıyor. Konaklama sektörünün gelişmiş ve ekonomik olması ile kentin temizliği ve güvenliliği, hava ulaşımının gelişmişliği, sağlık alt yapısının gelişiyor olması nedenler sıralamasında yerini alıyor.
Kente tutkunluğu arttıracak en önemli etkenin, dördüncü sıraya oturması gereken kültür, sanat ve eğlencenin kalite ve kandite bileşkesidir. Tartışmasız yabancılar için de kentliler için de kültür, sanat ve eğlence kent tutkusunun öncelikli nedenidir.
Bana gönderdiği e-mail’inde Sayın Prof. Tuncay Neyişçi’nin “Bu kentte bir ev sahibi gibi değil, bir kiracı gibi oturuyor ve yaşıyoruz. Bu kentin değerlerinin farkında olmadan Antalya’yı yaşamak ve yaşatmak mümkün olmaz” sözlerine katılıyorum.
“İki şey var ancak ölümle unutulur
anamızın yüzüyle, şehrimizin yüzü.”
SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR