Kent dinamikleri uyuyor mu?

Ahmet Dökdök ustamız birkaç gün önce bir yazı yazdı ve sitem etti.

Halk Bankası Genel Müdürü’nün evinde, ayakkabı kutularından çıkan paraları yazdığı için yargılandığını ve Antalya kamuoyundan kendisine destek çıkılmadığından bahsetti.

Yazısını çok anlamlı, düşündürücü bir cümleyle bitirmiş.

“Unutmayın bugün beni susturmaya çalışanlar yarın sizi de susturur ve artık haksızlıklar karşısında mücadele edecek kimse kalmaz.”

Antalya Büyükşehir Belediyesi kaybedilince yüzlerce, binlerce insan ya işten çıkarıldı, ya da sürgüne gönderildi.

Bu kentte ne siyasi partiler ne de sendikalar yeterince bu işçi kıyımlarına karşı ses çıkarabildi.

Bu kentin simgesi haline gelmiş ANSAN (Antalya Sanatçılar Derneği), sudan sebeplerle boşaltılıp, kapatılmak isteniyor, kentten ses çıkmıyor.

Ansan belirsizliğini korurken, bu seferde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne ait olan Yavuz Özcan Parkı’ndaki lokal boşaltılmak isteniyor.

Yine ses yok, tepki yok.

Nerede bu kentin dinamikleri, Meslek Odaları Eş Güdüm Kurulu, sendikalar, muhalefet partileri neredesiniz?

Unutmayın Ansan ve ÇYDD sadece isimlerinden ibaret değildir.

Bu kurumlar bu kentin belleğidir, yaşam alanlarıdır.

Evinizin sokak kapısıdır, hayata açılan pencerenizdir.

Bu kaleler düşerse evinizin sokak kapısı kırılmış gibi olur, açıkta kalırsınız, savunmasız olursunuz.

Dün yapılan Büyükşehir Meclisinde Menderes Başkan adeta dalga geçer gibi gerekçeler söylüyor her iki kurum için.

“ANSAN ve ÇYDD’nin kapatılmasını CHP’liler istedi” diyor.

Şaka gibi değil mi?

Ansan protokole uymadı diyor, Ansan her türlü protokol şartlarını yerine getirdi, ama diyelim ki getirmedi, eksik bir şeyler oldu.

Çok mu önemlidir bu?

22 Yıllık bir sanat kurumunu kapatmak için protokole uymadılar diye kapatmak çok mu adildir, insancadır, ahlaklıdır.

Neymiş protokol dediği Menderes Başkanın ona bakalım.

Ansan yaptığı kültür ve sanat etkinliklerini, Belediye kültür şubeye bildirmek zorunda.

İşte protokol protokol diye sakız ettikleri olay bu.

Diyelim ki aksaklık oldu, unutuldu, ihmal edildi.

Bu 22 yılda binlerce resim sergisi, söyleşi, kitap imza, tanıtım yapmış bir sanat kurumunu yok etmek için yeterli bir gerekçe midir?

Antalya’nın gerilmesini en son isteyecek kişinin kendisi olduğunu belirtip, kimseyi kırıp dökmek gibi bir amacı olmadığını söylemiş Başkan.

Ne güzel işte bizim başkanımız böyle olmalı diyoruz, ama kırıyorsunuz, yok ediyorsunuz başkan.

Çağırıp konuşmuyorsunuz bile düşman mıyız biz, konuşamaz mıyız?

Çağırsanız makamınıza ve: ”Arkadaşlar bakın Ansan önemli bir kurumdur, artık Antalya’nın simgesi haline gelmiştir. Bazı yanlışlarınız oluyor bunları düzeltmek zorundasınız. Sizden sanat adına başarılı çalışmalar bekliyorum” deseniz hayır mı diyeceklerdi?

Bütün bunları yapmış her türlü girişimde bulunmuş bir başkan gibi ben denedim olmadı diyebilirdiniz.

Siz tüm yolları sudan sebeplerle kapatıp, sonrada artık orası bir çay bahçesi demeniz size yakışmaz başkan.

Artık Gazipaşa’dan, Kaş’a kadar kocaman bir coğrafyanın Başkanısınız.

Küçük işlerle uğraşmak size yakışmaz ve ayrıca size bir şey katmaz.

Mahkemeden çekin dosyanızı ve çağırın bu derneklerin yönetim kurullarını, başkanlarını konuşun onlarla.

Ne istediğinizi belirtin, diyalog kurun.

İşte size yakışacak davranış budur Sayın Başkan.

Kırıp, dökmeden, ötelemeden bu kentte yaşayan herkese, her anlayışa kucak açın.

Kin ve nefret tohumları yerine sevgi, saygı tohumları ekilsin bu kentte.

Yayın Tarihi
11.09.2014
Bu makale 5763 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!