Kazanabilirdik...

Kimi, ‘bu defa işimiz zor, fark yeriz’ dedi. Kimisi de ‘belli olmaz, yine sürpriz olabilir’ dedi. Recep Başkan da maçın önemine dikkat ederek gereğini yaptı, prim koydu maça. Tabii bu takımda iş primde bitmiyor. Prim var diye değil, gerçekten mücadeleyi sevdiği için oynuyor takım. Aman nazar değmesin. Maçın ilk çeyreğini geriye sarıp, yeniden oynasak, kazanmamız muhtemel bir maçtı. Ama nedense tutuk başladık, maalesef ilk çeyreğin ikinci 5 dakikasında sayı üretemedik ve bunun bedelini de almamız işten bile olmayan bir maçı kaybederek ödedik.
 Taraftar sayısı olarak en zengin maçtı. Tabii ki bunda Fener’in fanatik taraftarlarının etkisi çok fazla. Bu maçta Antalyaspor taraftarlarının büyük çoğunluğunun dışarıda kalmış olması takım adına ve Antalya basketbolu adına şanssızlık oldu. Böyle kritik maçlarda rakip takıma taraftar baskısı her zaman bir nebze de olsa etki eder. Ama bu maçta deplasmanda gibi olan bizim takımdı. Kendi evimizde deplasman maçı oynadık. Tribünlerin renginin turuncu mavi olması gerekirken sarı lacivert renklerinin baskın olması üzücü bir manzarayı seyretmemize vesile oldu. Bunun böyle olmasını sağlayan da Fenerbahçe taraftarının tecrübeli olması. Taraftar sabahın erken saatlerinde bilet kuyruğuna girerek maçı garantiye aldı. Son dakikalarda gelip de her zaman bilet bulan Antalya taraftarı ise bu defa büyük isimlerle oynarken bilet almaya daha erken gelmesi gerektiğini tecrübe etmiş oldu. Yinede yönetim bu durumu düşünüp erken müdahale edebilir ve bu deplasman görüntüsüne mani olabilirdi. Futbolda olduğu gibi rakip takımın taraftarına ayrılan yerler sınırlı sayıda tutulup, öncelik Antalya taraftarına verilebilirdi. Bu maçta olmadı ama bundan sonrası için Antalya Büyükşehir yönetimi bu durumu dikkate alarak önlem alacaktır diye düşünüyorum.

TAM NOT
 Maça taraftarların yanında siyasilerin ve bürokratların da ilgi göstermesi çok sevindiriciydi. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili, önceki dönem belediye başkanlarımızdan Hasan Subaşı, Baro Başkanı Zafer Köken, önceki dönem CHP İl Başkanı Ömer Melli ve birçok meclis üyesini Antalya temsilcisine destek vermek için bir arada görmek geçekten spora hizmet veren bizler için çok büyük bir zevkti. Ve bu manzara gelecek için umut vericiydi. Umarım sahada sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da güçlü olan Fenerbahçe takımına kafa tutan Antalya Büyükşehir basketbol takımımızı yakinen görmeleri, takıma destek vermeleri adına atılan ilk adım olur. Özellikle Valimizi daha çok sporun içerisinde görmek, spor emekçilerini daha çok heyecanlandırarak motive edecektir. Umarım bu bir başlangıç olur ve devamı da gelir.

TAKIMA BİR AMİGO GEREKLİ

Takım sahada ter dökerken, bizlerin de onları tribünde gerek ıslıklarla, gerek alkışlarla, gerekse de avazımız çıktığı kadar bağırarak emek verdiğimiz maçlar, bizlerin en fazla keyif aldığı ve unutamadığı maçlardı. Bu atmosfer her zaman maalesef sağlanamıyor. İnsanlar destek vermek isteseler de çevrelerinde bir öncü arıyorlar. Herkesin tek bir ağızdan takımını desteklemesini sağlayacak bir veya birkaç kişinin varlığı mutlaka maçlardaki bu sinema seyircisi görünümünü ortadan kaldıracak ve takımla taraftarın tek vücut olarak mücadele vermesine de imkân sağlayacaktır. Bu görevi gönüllü olarak yapacak birçok basketbolsever aramızda mevcut. Onları çıkartıp, aktif hale getirirsek daha keyifli bir basketbol seyri bizi bekliyor olur.

KAPALI TRİBÜNDE MAÇ KEYFİ

Hafta sonu Antalyaspor - İstanbul Büyükşehir Belediye karşılaşmasını keyifle izledim. Bir de biz gol atıp şeytanın bacağını kırsaydık, maç daha da zevkli hale gelecekti. Ama sonuçta Tita’nın sürekli hazırlayıp bizim futbolcuların değerlendiremediği bir orta, neyse ki Serge’ye değil de Herve Tum’a denk geldi ve O, bizim için bu güzel pası kendi kalesine gol atarak değerlendirdi. Maçın ilerleyen dakikalarında Serge’nin değerlendiremediği pozisyonları görünce, yeniden bir oh çekip, gol olan pozisyonda iyi ki Tum, Serge’den önce orada olup topa müdahale etmiş demek geldi içimden. Özellikle bu maçta netleşen Serge’deki formsuzluk mutlaka herkesin dikkatini çekmiştir. Ama sonuçta 3 puan bizim. Tüm mücadele verenleri kutluyorum.
Takımlar maçın ilk yarısında hava koşullarından dolayı zor şartlarda mücadele verdi. Yağmurun hızlanması ile kaçışan açık tribünün ardından, rüzgârın ters dönmesiyle birlikte aslında stadın her tarafının açık olduğunu anladık. Herkesin kapalısı varken, aslında bizim kapalıya yakın statlarımız varmış.
Bu arada bu sağanak yağış altında, üstündeki tişörte varana kadar çıkartarak her şartta ve koşulda takımın yanında olduklarını gösteren gerçek Antalyaspor taraftarını kutluyorum. Belediye otobüslerine zarar vererek gerçek taraftarın oraya gelmesini engellemeye çalışanları ise kınıyorum. Yeter artık! Nedir bu belediye otobüslerinin sizden çektiği. Kimse Mardan’a otobüs vermek zorunda değilken bu imkân sağlanıyor ve bazıları kamu malına bilinçli olarak zarar veriyor. Bu, yarın maça gelmek isteyen gerçek taraftarın mağduriyeti demektir. Gerçek taraftar bu duruma el atmalı ve bu kişileri uzaklaştırmalıdır.

 

Yayın Tarihi
12.12.2010
Bu makale 10620 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!