Katır ile satır arası

        Katır, kırk katırdır. Satır de bildiğiniz satır!
        Günlerdir ikisi arasında gidip geliyoruz!
        Gülen'in 'hakimleri, savcıları' gitsin; 'Tayyip'in hakimleri ve savcıları' gelsin?'
Bu çekişme tüm hızıyla sürüyor! Gülen Cemaati, devlete sızdırdığı, kilit noktalara yerleş-
miş 'paralel hakim ve savcıları' korumanın telaşında. HSYK'nun 'paralel kanadı' da
çatışma alanına atlayıverdi! Hamileri yanında savaşa girdi!
        Hükumet kanun teklifiyle, “mevcut “ HSYK hakim ve savcılarını toptan yerinden edip, HSYK'nin kurullarını azledip; kendi adamları ile dolduracaktır! Yargı erkini tümüyle Adalet Bakanının denetimine almanın umudundadır..
        Hesabın daha incesiyse, çıkacak yasa, Anayasa'ya aykırı bile olsa; durdurana ya da iptal kararına kadar kendi adamlarını atamaktır. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı geriye yürümez. Atanan, atandığı yerde kalacaktır! Maksat hasıl olacaktır..Hükumet ve üyelerinin
yolsuzluklarının soruşturması, güvenli yargı eliyle durdurulacak ve örtülecektir!
        Çekişme, sille tokat kavgalarla sürmektedir!
        Tekmeyi, silleyi yiyenler, ortadakiler! Onlar da kim? Onlar kırk katır ile kırk satır
arasında sıkışanlardır! Kısaca ' muhalefet' deniyor! Eski düzen kalsın dese katırların,
gitsin, yenisi gelsin dese satırların altındakiler!
        ' Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yargının tarafsız temsilcilerinden
kurulsun! Yargının bağımsızlığı, yansızlığı ve güvenirliği sağlansın! “ diyorlar. Davulcu
o.. gibi gümgümler arasında eriyip gidiyor! Yanlışı görüyorlar! Sorunu nasıl aşacaklarını bilemiyorlar. TBB Başkanı Feyzioğlu'nun Yeniden yargılansınlar! ÖYM kaldırılsın!
Sivil ağır ceza mahkemelerinde yargılansınlar!' çözümüne yandaş duruyorlar..
       Hükumet iki yanlı çalışıyor. Anayasaya aykırı olduğunu bile bile verdikleri yasa teklifini
geçirecekler. Kadroları adamlarıyla dolduracaklar! Anayasa Mahkemesi'nin kararı da vız gelecek onlara! Amaç bu Alicengiz oyunu yürütmektir! Böylece Hükümet üyeleri aleyhinde yolsuzluk suçlamaları, yargı eliyle susturulmuş ve kapatılmış olacaktır!
      İktidarın anlı, şanlı anayasa uzmanları, bula bula bu çareyi bulabildi! Patronları Yüce Divana gitmeyecek! Kendileri yeniden vekil, bakan olacaklar!
      Ne olur, ne olmaz diye; muhalefete kanca atıyorlar! Anayasa değişikliği'nde anlaşalım,
teklifi geri çekelim diye 'ayak' yapıyorlar..
       Allahın sopası yok!
       Bu Yüce Devleti yoktan var edenlere ' iki ayyaş!' diyle hakaret etmişti! Tarih onu,
hangi sıfatıyla anacak sanırsınız? Yolsuzluk yapanlara, kamu malını, kamu parasını
hortumlatanlara, hırsızlara uğursuzlara çanak tutanlara, koruyup kollayanlara; çoluğunun çocuğunun adını kirli işlerle buluyanlara,devlet malını, mülkünü peşkeş çekenlere, elleri
kirli kalanlara tarih ne desin? Böylelerine ne deniyorsa, onu diyecek?
       Yolsuzlukları, pislikleriyle sokağa düşene, bunu yasa baskısıyla örtenlere tarih ne der?
       Yüce Türk Milleti adına karar verenlere de bir çift sözüm var! Türk Milleti adına karar
vermenin onuru az mı geldi? Fetullah'ın, Tayyip'in adına hüküm mü vereceksiniz? Çocuk-larınıza bırakacağınız ad daha mı yüceleşecek?
      Türk Milleti adına, yansız, bağımsız ve güvenli hüküm verenlere sözüm yok! Onlar
bu milletin her zaman yüz akları olmuştur.Yine öyle olacak!
      Nemrut Mustafa Paşa divanında karar verenleri bugün nasıl anıyorlar?Yüce Divan adıyla Rahmetli Menderes'i yargılayanları halk nasıl yargılıyor? 12 Eylül DGM'leri
bile daha adilmiş! Dosyalara sahte CD, uyduruk delil koyup hüküm vermediler!
       Orada da Yüce Türk Milleti adına karar verenler vardı. Ya sizi nasıl anacaklar hiç
düşündünüz mü? ...
       Sağlıcakla kalın..