Kadın ve Çarliston

Kadın, bir çok yaratılış söyleminde ilk insan. Evrensel din, erkek dedi. Adem’le başlattı.
Söylenler de dinsel inançlarda tartışma sonuçsuz.
Yaşamın devamı kuralını doğa koymuş, akıl yolu bu.
Çarliston Amerika kökenli bir dans türü.
Geldi, eski dünyayı sardı, yankiler gibi.
Başlık, ipin ucu, konu yumak, çözelim.
Arapların yönetim geleneğinde, kadına yer yok. Hele Emevilikte hiç.
Halifelik, emirlik, valilik kadın işi değil.
“ Elinin hamuru ile erkek işine karışmasın.” Deyimi buradan çıkmış.
Kadın, kadı da olamaz. Sonundaki “N” harfi suçlu.
Şimdi de bizim ümera kuralı böyle kor.
Batıda kontes, markiz, leydi, çariçe vardır. Ece yoktur, Araplarda da.
Melik mi dediniz? O israiloğullarının Mısır kültürü karmasından geliyor.
En ünlüsü Seba Melikesi ( kral ) Belkıs.
Doğuda, tarih içinde kadına yönetimin kapıları açık. Kral olur, adı Ece konur.
Arapın ulaştığı, bulaştığı toplumlarda kadın itildi.
Kadın eşik, erkek beşik. Biri basılır, biri kasılır.
Kadın ne zaman hatırlanır, yatakta?
Kadını gün ışığına çıkaran Mustafa Kemal oldu. Kadın aslına, asaletine ulaştı.
Asya’da, Türk devlet geleneğinde hakanın imzası yanında, eşinin de imzası aranırdı.
O karar öyle geçerlilik kazanır.
Avrupa’da kadın seçme, seçilme hakkını bizden yıllar sonra aldı.
Kadının bir insan olduğu kabul edildi.
Hikmetyar kafasında, ileri vitesler iptal. Hep geri çalışır.
Cumhuriyeti kuran partide, yeni üretim olmadığı gibi, olanı da koruyamadılar.
İktidar yok, barajın altında kalmak var.
Dik duramadılar.
Düşünmeden yaptıkları yanlışlar, ikinci ağızdan alınan sakızı çiğnemek.
Bilmezler mi gericilik bir kör kuyu, ne atarsan at dolmaz.
Elini versen kolun kurtulmaz.
Sanırım boş değil, işleri var.
Toplumu yakan ateşe odun taşıyorlar.
Boşluk ihmale gelmez.
AKP yönetimi, nizamiyeden içeri dalar asker, bilim insanı, yazar, seçilen milletvekillerini tutuklar.
Kolluk gücü, adalet gericiliğe maşa.
Öngörün olmazsa her melanet gelir başa.
Adını koyalım. “ şapa oturduk”.
Atatürk devrimleri ile oynanıyor. Gençlik uyanıyor.
Biber gazı yetmedi, öğrencilerin kaldığı yurtlar, evler sorgulanıyor.
Namus sepette, çiçek mi dağıtılıyor?
Eğitimden milli kalktı, sistem değişti.
Öğreten öğretmen yerini, öğretmeyen öğretmen aldı.
Akıl geçildi, nakil seçildi.
Bu iş çok önceleri başlamıştı, 12 Eylül’de taban buldu, şimdi çatı kuruldu.
Bilmezler mi 12 Eylül yumurtasının sarısı yok.
Baştaki, “ asmayalım da besleyelim mi” dedi.
Sorarlar adama, bu yumurtalarla mı?,
12 Eylül eli bayraklı göründü kandık. 22 yıl sonra şaştık.
AKP ummadığını buldu, Türkiye’nin canına okudu.
Yozlar cüce, çağa eli ermiyor.
Geçmişin fotoğrafı çekilmiyor.
Millet kavruluyor, yurt ABD tavası.
Şimdi yapacağımız, yanaşık düzen hareketleri.