Kaçıncı paket,kaçıncı dalga,kaçıncı uyarı?

Türkiye ekonomisinin belkemiği turizm sektörü, global krizin uyarısını çok önceden algılamasına ve Bakanlığı ile Hükümetin en üst organlarını uyarmasına karşın bir sonuç alamadı. Paketler bir biri ardınca açıklandı ama turizmciler ile ilgili direkt ve dolaylı hiçbir katkı yok. Yani bu hükümet için turizmin adı yok! Turizm, istatistikler verildiğinde hamaset yapılarak değiniliyor ama içten içe kabullenilmiyor. Bu kabullenilmeme doğru okunmalı. Kimin tarafından? Önce biz turizmciler tarafından.

İki isim vereceğim ama bir analiz yapacağım. AKP hükümetine parti dışından giren Erkan Mumcu ve Ertuğrul Günay oldu. Bu iki isim, özellikle Başbakan’ın seçimiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirildi. Erkan Mumcu önce Başbakan ve sonra diğer üyelerle çekişti sonucunda, ANAP macerasını yaşadı. Kendisinin, Turizm Bakanlığı süresince, tahsisler ve liderlik konusunda kişisel açılımı AKP ile yollarının ayrı olarak yorumlanabilir. AKP, Turizm Bakanlığı’na Sayın Mumcu gibi bir başka parti dışı isimi devreye soktu Ertuğrul Günay. Mumcu ile yaşadıklarını unutmayan ve hafızasına kazıyan Başbakan, turizme bugüne kadar açıklanan pakerlerde yer ayırmamakla bir “tedbir” deniyor olabilir mi? Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, her paket öncesi turizmcilere umut dağıtırken, her açıklanan paketten hayal kırıklığı çıktı. Sonuç; AKP ile partiye dışarıdan aşılanan Turizm Bakanı arasında kalan turizm sektörünün uğradığı zarardır. Kaçıncı pakette turizme sıra gelecek göreceğiz.

Kaçıncı dalga? Ergenekon dalgası, Avrupa basının da bile numaralanıyor. Ben bile kaçıncı dalgadayız bilemiyorum, bu ülke vatandaşı olarak. Dalga geçmiyorum!

Yerel seçimleri, genel seçimler havasına sokan Başbakan, seçim sonundaki açıklamasında “masajlar aldığını” belirtmiş. Umarız gerdikleri siyasi ortamı iktidar da muhalefette artık terk ederler. Ülkenin, global krizin kenarından, tam ortasına doğru yol aldığını görüp, “teğet” edebiyatını terk etmesi gereken, Başbakan ve tüm kabinedir. “Yandık, bittik” ve “bu işin sorumlusu AKP’dir” edebiyatını terk etmesi gereken, global krizi görmesi gereken de muhalefettir. Her iki taraf da fotoğrafı doğru okumalıdır.

Seçim sonuçlarının her iki tarafa, vermesi gereken mesajlar vardır. Sahil bölgelerinde, turizm yörelerinde, Alanya ve Bodrum örneğinde olduğu gibi kişileri dominant kıldığı örnekler dışında, CHP ve MHP ağırlıklı yerel yönetimlere dönüşmesi, tesadüf olamaz. Buralarda, iktidara, turizme duyarsızlığından dolayı bir tepki oluşmuştur. Geçen dönem, turizmin önemini anlamış ve turizme yatırım yapmış olan, AKP belediye başkanları arasında, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı, Sayın Menderes Türel vardır. Seçim sonuçlarına göre Antalya’da CHP’nin kazanmış olmasını, ancak “genel tepki” ile açıklayabiliriz. Kuşkusuz yerel etkiler, göz ardı edilemez. Bilmem kaçıncı pakette çıkacak “Turizm Cansuyu” hala sallanıyorsa, bazı canlar yanacaktır. Bunun bedelini ödemesi gerekenler, Başbakan ve Maliye Bakanlığıdır.

Benim politik yazılar yazmadığım okuyucularım tarafından bilinir. Turizm böyle bilmem kaçıncı paketlere kalmış ise, yerel seçimler sonrası bir hatırlatmak belki genel seçim öncesine kadar yararlı olur. 1 Eylül 2008 tarihinde “2009’da Resesyon var mı?” diye başlayan yazımdan sonra kendi çapımda bir uyarıyı şimdi yapıyorum. Turizmci açılan paketlerde kendini bulamıyorsa, sessiz tepkisini verir.

Yayın Tarihi
01.04.2009
Bu makale 915 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!