Kaçak Başkenti Antalya

Konu Antalya olunca, konu Antalya sahilleri olunca, konu Antalya’nın koyları olunca, konu Antalya’nın kamping alanları olunca muhakkak ‘rant kokusu’ ortaya çıkar ve ‘Antalya kaçaklar kenti’ olarak tanımlanır.

Geçen yıl Aralık ayında yasası, geçtiğimiz hafta ise yönetmeliği yürürlüğe giren 49 yıllığına tahsisli turistik tesislerin tahsis süreleri uzatıldı. 1985’li yıllarda başlayan tahsislerle birlikte özellikle sahillerde turistik tesislerin özel plajları haline geldi. Kıyı Kanunu’na aykırı yapılar sahillere yapıldı.

Ogün bugündür, turistik tesislerin bulunduğu yerden yurdum güzel insanının denize girmesi mümkün değil.

Yine yurdumun güzel insanının denize girebileceği koylar her geçen gün işgal ediliyor.

Yine yurdumun güzel insanlarının ailece hem piknik yapıp hem de denize girdiği kamp alanları işgal altında.

Geçmişte çok fazla gittiğim ama sonra özel bir firmaya kiralanan Kındılçeşme, Antalya’nın her daim gündemi halindeydi.

Davalar açıldı, eylemler yapıldı ve sonunda Kındılçeşme tahliye edildi ve halkın kullanımına açıldı.

Geçtiğimiz gün Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Özge Köksal, haber merkezlerine e-mail göndererek Beydağları Sahil Milli Parkı içerisinde çadırlı kamp alanı olarak halkın kullanımındayken, günübirlik tesis alanı olarak yapılaşmaya açılan Göynük Kamp Alanı’nı gündeme getirdi.

2009 yılında yapılan imar plan değişikliğinin aynı yıl yargıya taşıdıklarını hatırlatan Başkan Köksal, mahkemenin yürütmenin durdurulması kararı vermesine karşılık, tahsisi alan firmanın yargı kararını yok sayarak bungalov adı altında villa inşaatlarına başladığını hatırlattı.

Aslında yargı kararının yok sayılması beni çok fazla şaşırtmadı.

Örnek vermek gerekirse, bugüne kadar sahillerde, koylarda yapılan kaçak yapıların yıkılması için belediyeler göstermelik ihale ilanına çıkmıştır ama ne hikmetse ihalelere katılan olmamıştır. Sonuçta da kaçak yapıları yapanın yanına kar kalmıştır.

Antalya’da sadece sahiller değil, kentin birçok bölgesinde inşaat ruhsatı bile olmadan yapılan yapılar yerel yönetimler tarafından görmemezlikten gelinmiştir.

Göynük Kamp Alanı, Kemer İlçesine bağlı bir bölgemiz. Eğer ortada bir yargı kararı var ise bunun gereğini yapacak olan da ilgili ilçe belediyesi olmalıdır.

Buna rağmen gereği yapılamıyorsa da bu kez davayı açan Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin yargı kararlarının uygulanmadığını belirterek Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmalıydı. Çünkü ülkemiz hala hukuk devletidir.

Bu suç duyurusu gereğini yapmayan hem ilçe belediye için hem de yürütmenin durdurulması kararına rağmen villaları yapan firma için yapılmalıydı.

Bu suç duyurusu yapılmamışsa o zaman ben de bu köşeden duyarlı Cumhuriyet Savcılarımıza suç duyurusunda bulunuyorum.

Bu arada, konu kaçak yapılar olunca hükümette devreye girdi ve Türkiye genelinde ne kadar kaçak yapı varsa, “Bastır parayı, al ruhsatı” sürecini başlattı.

Her ne kadar hükümet “İmar Barışı” olarak söylese de bana göre “İmar Affı”dır ve amacı da “kaçaklar bahane para şahane”dir.

Sonuç olarak, Antalya turizmin başkenti olmasına karşılık, kaçakların da başkenti olmuştur.