Kaç gönüllümüz var?

Gönüllülükle ilgi yazmaya başlamadan, onu en güzel anlatan Dostoyevsky’den bir cümle ile başlamak, hatta başladığım gibi bitirmek doğru olur Başkaları için kendinizi unutursanız, o zaman sizi daima hatırlayacaklardır.

Başkaları için kendini unutmak, yani kendini toplum için feda etmek eski dilde kendini vakfetmek ve günümüz dilindeki, toplum gönüllüsü olmaktan söz ediyorum. Bireyin toplum içindeki sosyal yönü, sorumluluğu hatta bilinci anlatmaya çalışacağım. Tüm doktrinlerin, inançların en önemli varlık nedeni, sadece kendin için değil, başkaları için de yaşamı düşünüp, şekillendirmektir.

Laden Yurttagüler’ü sadece internetten tanıdım. Onun tarafından hazırlanan, Gönüllülük Eğitimi için yaptığı çalışmalardan alıntı aktaracağım. “Gönüllülük, bireyin toplumsal sorumluluk anlayışıyla, çıkar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri, deneyim ve kaynaklarını kendi hür iradesiyle bir amaç doğrultusunda kullanmasıdır. Bireyler neden gönüllü olurlar? Kişisel nedenler, kendisine ihtiyaç olduğunu hissetmek, hayatında değişiklik yapmak, yeni bir uğraş edinmek, niteliklerini geliştirmek, lider olmak, akademik kariyerini güçlendirmek, bilgiye doğrudan ulaşmak / Yeni bir şey öğrenmek, kaynakların doğru kullanıldığından emin olmak, saygı görmek, yeni arkadaşlar edinmek, bir inanca bağlılığını göstermek, benzer grupla birlikte olabilmek / Aynı konuda düşünen insanlarla bir arada olmak için, topluma katkıda bulunabilmek için, var olan problemlerin çözümünde yer alabilmek için (çözüme katkıda bulunak için), prestijini arttırmak için / Statü edinmek için, bireyde yarattığı doyumluluk duygusu için, boş zamanlarını değerlendirmek için, kendini ifade edebilmek, kendini gerçekleştirebilmek için, enerjilerini paylaşabilmek, sahip olduklarını paylaşabilmek, ekip çalışmasının parçası olabilmek, tek başına yapamadıklarınız bir örgüt içinde yapabilmek, kendini geliştirmek, kendini kanıtlamak için…

Bu sayılanların hepsi bir gönüllüde ortak özellik olmayabilir, öncelikler ve dominant olan bireyin toplumsal sorumluluk bilincidir. İnanç yönünden ise rıza kazanmaktır çünkü yapılan iyilik karşılığında, elde edilecek bir manevi kazançtır, söz konusu olan. Doktrinler açısından dünyada sadece “anarşizm” gönüllülüğe karşıdır. Çünkü onda toplumu kurmak değil yıkmak vardır.

Toplumun sağlam temellere oturması ve sağlıklı gelişimi için bir sisteme ihtiyaç vardır. Bu sistem içinde toplumun örgütlü yapısı ne kadar önemli ise, fertlerin toplumsal bilinci, gönüllülük anlayışı ondan daha önemlidir. Toplumun yıkılmasının esas başlangıç noktası, toplumsal bilincin, gönüllüğün azalması ve yok olması ile ortaya çıkar.

Osmanlı toplumunun, Batıya hatta Amerika’ya ihraç ettiği, en önemli toplumsal yapı, “Vakıf-Faundation”tır. Vakıf ve vakfetmek bize ait olan bir gönüllülük biçimimiz, tarzımızdır.

Şimdi sorumuza dönelim “Kaç gönüllümüz var?” Türkiye'de, çeşitli alanlarda hizmet veren ve 422'si "kamu yararına" ibaresi taşıyan 83 bin 167 dernek bulunuyor. Merkezleri yurtdışında olan 29 dernek ile 8 vakıf da faaliyetlerini Türkiye'de sürdürüyor. Her bir derneğin en az 7 kişi ile kurulması zorunlu ise kayıtlı gönüllü sayımız, budur diyebilir miyiz? Bence bu doğru sonuca bizi götürmez. Hele derneklerin yurt geneline dağılımını, derneklerin ve vakıfların amaçlarını analiz ettiğimizde karşımıza çok farklı sonuçlar çıkar.

Gönüllülük, vermek fiiline odaklıdır, almaya yönelik tarafı sadece manevidir. Bu nedenle de vaktin ve nakdin var olması önemlidir. Kapitalizmin gelişmiş yapısıyla, burjuvanın vermek, konusunda şartlı bir refleksi olan “sponsorluk” anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu kurumsal gönüllülüğün en belirgin özelliği vermek ile karşılığında, kurumsal imaj kazanarak, geri dönüşüm sağlamaktır. Yani almak için, şartlı vermektir, sponsor olmak. Bir aktiviteyi destekleyecek, kurumsal gönüllü- sponsor- arayışı, ülkemizde büyük kentler dışında sadece spor yani futbol konusunda kendini göstermektedir. Kültür, sanat, bilim hatta futbol dışında, sponsor bulmak zordur. Gönüllüsü bol olan topluluklar, sağlıklıdır.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

Yayın Tarihi
05.08.2010
Bu makale 10994 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!