İkiz kent

Geçen haftaki yazımda İkiz Kent-Twin City konusunda görüşlerimi sizlere aktaracağımı bildirmiştim. Öncelikle belirtmeliyim ki bu konudaki birbirini çağrıştıran ama benzerlikleri olan iki kavramı ayırmalıyız. Birincisi Kardeş Kentler-Partner Cities, ikincisi ise İki Merkezli Tatil-Two Center Holiday. Twin City-İkiz Kent bu iki kavramdan farklı ama bu iki kavrama da vücut veriyor.

Kardeş Kentler, gerek bir ülkenin kendi içinde veya ülke dışında iki kentin kendilerini kardeş ilan ederek kültürel ve ekonomik yaklaşım içine girmeleridir. Burada benzerlikler, tarihsel ilişkiler pek aranmaz. Kardeşlik bir yapay düzeyde çoğunlukla seyreder. Bundan çok güzel yararlanan kentler vardır. Ülkemizde saman alevi gibi parlayıp sönen ilişkiler şeklinde devam eder. Turizmin bu ilişkilerdeki yeri yadsınamaz. Kardeş Kentler arasındaki kültürel ve sosyal ilişkilerin üst düzeye çıkmasıyla zaten turizm de doğal olarak daha hızlanır. Kuşkusuz ulaşım ağının burada önemini ek olarak belirtmek gerekir.

İki Merkezli Tatil, özellikle uzun tatil yapmayı düşünenlerin bir ülke içinde veya iki ülkede, iki merkezde tatil tercihinden doğmuştur. Özellikle İngilizlerin bir dönem tercih ettikleri tatil eğilimiydi. Yunanistan adalarından ikisinde tatil geçirmek veya Rodos’da 1 hafta Marmaris’te 1 hafta 90’ların başında çok modaydı. Uzak destinasyonlara giden Amerikalılar ve Japonlar da İki Merkezli Tatili tercih ederler. Atina ve İstanbul 1980’lerde, Atina-Kahire kadar modaydı. Konuyu fazla dağıtmadan bu iki kavramdan farklı olan İkiz Kent-Twin City anlayışına eğilelim.

İkiz Kent, tamamen turizm amaçlı bir uygulama. İkiz olarak seçilen kentler ise turizmde birbirlerini tamamlayacak, birbiriyle örtüşen ve turizm ürününü zenginleştirecek kentler oluyorlar. Bir kent tek başına bir turizm ürünü olarak çok şey ifade etse bile ona ikiz bir kent katmak ürünün cazibesini biraz daha arttırmaya neden oluyor. Kuşkusuz burada başı çeken ve marka değeri diğerinden daha yüksek olan kent daha önde bulunuyor. Kentler arasındaki, tarihsel, kültürel, sanatsal, mimari bütünlük çok önemli. İkiz Kentlerde bir başka önemli konu, ulaşımdaki kolaylık ve cazibe. İkiz Kent projesi bir bakıma turizmde “inovasyon”dur. Güçlü olan, diğerinden daha fazla potansiyele sahip olan kent, böyle bir uygulamayla bölgesel liderliğin sorumluluğunu da yerine getirmiş olur. Birlikten kuvvet doğar prensibi her iki kent için de geçerlidir sonuçta.

Bu açıdan geçen hafta İstanbul, Muğla, İzmir ve Antalya kentlerinin, İkiz Kent uygulamalarını değerlendirmesini tavsiye etmiştim. Büyük bir tesadüf, İstanbul ikiz kentini, Bursa’nın başlattığı haftasonubursaya.com projesiyle bulmuş oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti ile son başkenti böylece bir İkiz Kent oluşturmuş oldu. Tüm değerleriyle birbirinin ikizi olan bu iki kentimizin turizminin çeşitlendirilmesi ve güçlenmesi için çok olumlu bir adım başlatıldı. Bu Türkiye’deki ilk uygulama ve başarılı olması için sivil ve resmi inisiyatifin oluşması sağlanmalıdır. Ulaşım konusundaki iyileştirmenin yapılmasıyla potansiyelin ortaya çıkması daha hızlanacaktır. Ulaşımdaki iyileştirmeyi biraz açayım. Baz olarak bir turistin tek bir bilet ile hem feribot hem de otobüsle kaldığı otelden ikiz kente ulaşabiliyor olmasıdır. Organize turların dışında bu olanak en iyi standartta ve uygun fiyatla sunuluyor olması gerekir. “Hafta sonu Bursa’ya” projesinin, iç pazarı hareketlendirmeyi amaçladığını anlıyorum. Yeni açılan web sayfası bu yönde oluşturulmuş. Umarım İstanbullu turizmciler İkiz Kent projesini benimserler ve Bursa’nın bu girişimlerini hem iç pazar açısında hem de dış pazarlarda kullanırlar.

Muğla ilimizde başta Bodrum, Marmaris, kendilerine en yakın Kos ve Rodos’u İkiz Kent seçebilirler. Burada sorun pasaportlarda Kuzey Kıbrıs damgasının Yunan makamlarınca girişi kabul etmemesi. Bu çağda, bu mantıksız uygulamanın ortadan kalmaması, turizm için de bir utançtır. Yakın gelecekte Yunanlardan İkiz Kent uygulama teklifinin geleceğini beklemeliyiz. O zaman bu sorun ortadan kaldırılabilir.

İzmir için İkiz Kent önerim Atina’dır. Sunexpress Havayolları’nın seferlere başlaması da buna ivme katacaktır. Samos’u önerenler olabilir ama İzmir’in Atina’ya ihtiyacı daha fazladır.

SABAH AKDENİZ’DEN ALINMIŞTIR

 

Yayın Tarihi
27.08.2009
Bu makale 1673 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!