SUBAŞININ BAKIŞI

Hissiyatım Budur!

Her daim göreve hazır… Hep istekli hep heyecanlı… Bu duygu nasıl bir şey? Ne özgüven! Doğrusu bazen gıptayla bakıyorum böyle siyasetçilere…

Geçen yazımda benim de herkes gibi gelgitlerim olduğunu yazmıştım. Bu nedir diye merak eden olmuşsa onu yazıyorum!

Bir dost meclisinde bir arkadaş, senin gibi seçim dönemlerinde adı gündeme gelen ve çeşitli partilerde sempatiyle bakılan çok kişi yoktur herhalde, unutulmamak güzel duygu olsa gerek demişti… Bir diğeri de; “bana göre, açıkça siyasette düşünceni ve kararını belirleyip açıklamalısın” demişti. Ben de adım gündeme geliyorsa benim tavrımdan değil, herhalde geçmişte üslubumuz ve hizmetlerimiz beğenilmiş, benimsenmiş bu, beni gururlandırır” dedim. Sözlerime geçmişten iki örnekle devam ettim; “1989 yılında gelecekte siyaseti düşünen genç bir hukukçuydum. Partim Belediye Başkan adaylığını önerdiğinde ret etmiştim. O zamana kadar belediyelerin içinden bile geçmemiştim. Belediyecilik konusunda bilgim ve deneyimim de yoktu. Günlerce bütün ısrarlara hayır dedikten sonra ‘son gün’ kararım değişmişti! Kendi kendime sorduğum;” Neden? Görev ve sorumluluktan mı kaçıyorsun?” Sorularının cevabına, mazeret bulamaz olmuştum çünkü!

”Yine ikinci örnek; “Partimizin genel başkanlık seçimleri vardı. Çiller çekilmişti ve Mehmet Ağar öne çıkmıştı. Susurluktan sonra Bakanlıktan ve partiden ayrılmak zorunda bırakılan Ağar, yaklaşan seçimlerde genel başkan olacaktı. Ben de aktif siyasetin dışında toprakla meşguldüm. Birden Ağarla merkez sağın yok olacağı duygusu zihnimi kemirmeye başlamıştı. Çünkü Ağar iyi hoş da olsa halkın önemli bir bölümünün hakkındaki algısı farklıydı. Seçimlere çok az kalmıştı atladım Ankara’ya gittim hem arkadaşları hem de parti büyüklerini ziyaret etmiştim. Kimse benim gibi algılamıyordu.

Döndüm ve siyaseti bırakmanın planlarını yapmaya başlamıştım ki benim gibi kılı kırk yaran siyasete karşı yeterince istekli olmamakla hep eleştirilen ben, kongreye çok az kala kendimi Ankara’da genel başkanlık seçim yarışında buldum!

Genel Merkezde seçim öncesi, bir basın toplantısı yapmış ve o güne kadar söylenmeyen birçok şeyi söylemiştim. Ağar’ın; “derin devlet benim!” Mealindeki sözleri ve Susurluk sonrası halkın ışık yakıp söndürme eyleminin anlamına vurgu yapmıştım. Hayli ilgi çekmişti ama ertesi gün bütün gazetelerde adaylığım ve basın toplantımla ilgili haberler çıkmıştı ama özellikle derin devlet ve Susurluk kısmı adeta sansüre uğramıştı! O zaman pişman olmuştum! Siyaseten çok şey yapılamayacağını fark etmiştim ama karar vermekteki zorluğu, karardan dönüşlerde de yaşıyordum.

Arkadaşlara bunları anlattıktan sonra,” bir siyasetçinin kararına ne kadar güvenebilirsiniz” dedim şaka yollu. Ne yapacağımı son güne kadar bilememişim! Daha ne söyleyebilirim?

Sözlerden dönüş benim için zor olacağı için şahsımla ilgili çok konuşmayı doğru bulmam.

 Aktif siyasetin dışında olduğumu hatta hayatımdan memnun olduğumu söylüyorum ama siyaseti bıraktım demek doğru olur mu bilmiyorum… Siyasetçi memnun olmasa da zor yaşamı seçmek zorunda kalabilir. Sorumluluktan kaçamadığımız anlar olur verdiğim örneklerde de vardır!

2004 seçimlerinden sonra bir konuşmamda “bir daha yerel seçimlere katılmayacağım” demiştim. Bu kararımı değiştirmek için bir neden görmüyorum.

Dostlarla sohbetin devamında, siyaseti takip ettiğimi yerel olmasa bile genel seçimlerde uygun zemin bulursam deneyimimi ülke yararına aktarmak için aktif siyaset yolunu seçebileceğimden söz etmiştim. Hatta bu özel sohbet olmasına rağmen basında çıkmış. Gerçi hep söylediğim gibi aklımdan geçeni kamuoyunun bilmesinde benim yönümden bir sakınca yoktur! Merak ediliyorsa hissiyatım budur…

Yayın Tarihi
04.09.2012
Bu makale 11446 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sn. Subaşı'nın başbakan olmasını isterim. O sakin ve kaliteli kişiliğiyle inanılmaz işler başarmış bir liderdir.Onunla uzun süre iş arkadaşı olarak çalıştığımdan, birçok kritik ve akçalı işte ne kadar demokratik ve dürüst olduğuna bizzat şahit oldum.

sefa erdal 08.09.2012

ARKADAŞLAR YİGİDİ ÖLDÜRECEN AMA HAKKINI YEMEYECESİN SAYIN SUBAŞI ANTALYANIN EMEKTAR BAŞKANIDIR VE HER ZAMAN BUNU DİLE GETİRMİŞİM DUYUMLAR DOGRUYSA BAŞBAKANIMIZ DÜŞÜNÜYORSA SEVİNİRİM VE ALLAH YOLUNU AÇIK ETSİN SAYIN BAŞKAN

SELMA GÖKÇEN 06.09.2012

Değerli başkan, efsane başkan Subaşı; Liderler sultasının olduğu bir Türkiye politikasında sizin gibi değerler ziyan olur. Benim sadık yarim kara topraktır türküsünü hatırlayarak Dokunulmazlığın olduğu bir siyaseti tercih etmeyin. Zira yaşadığımız politik tablo hiç de iç açıcı değil.Saygılarımla.

ŞAHİN AKÇAP 04.09.2012

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!