Ben yaşamım boyunca karanlığı hiç sevmedim.Kim sever ki?! Dün iki ilimiz hariç tüm memleket karanlıktaydı. Eşimle sokaktaydık .Engellerle boğuşan bir insan olarak dört kat merdiven çıkarak eve ulaşması olası değildi. Çok kaygılandım . Bekledik,bekledik neyse sonunda elektrikler geldi de evimize çıkabildik. Bizimkisi küçük bir örnek. Ne büyük sıkıntılar yaşandı kim bilir.Kapının önünde beklerken usuma hafız Burhan’ın ve Hamiyet Yüce ses’in çoook güzel söyledikleri bir şarkı geldi. Gençler pek hatırlamazlar .Milletçe acıklı şarkıları severiz.Dertleniriz , duygulanırız. Arabesk insanlarızdır vesselam. Şarkının adı makber di. Mezar anlamına gelirmiş. Arapça kökenli bir sözcük.
MAKBER
Her yer karanlık
Pür nur o mevki
Mağrip mi yoksa
Makber mi yarap?
Kabrin çiçekten
Bir türbe olmuş
Dönmüş o türbe bir hacleğaha
Mağrip mi yoksa
Makber mi yarap ?
İşte içimde ki sesler o şarkıyı söylerken, Türkiye’ye neler oluyor diye düşünmeden de edemiyordum. Bir savcımızın şehit edildiğini, Aliağa rafinesinde yangın çıktığını sabah olunca öğrendik. Kötü bir Nisan bir şakasıydı sanki. Siber saldırıya uğradığımıza dair de söylemler vardı. Ne düşüneceğimi şaşırdım. kaygılar içindeyim.Ülkemin insanları aydınlığa layık .Karanlıklar bizlerden uzak olsun.Ucuzlar elbet diye düşünüyorum.Bu kesintinin aslını öğreniriz.Önemli olan tekrarı yaşanmaması. Zaman zaman elektrik kesintileri hep olmuştur ama ülke çapında olması çok tedirginlik yarattı.Koskocaman Türkiye’yi nasıl karanlıklara gömersiniz ?! Henüz aydınlatıcı bir açıklama gelmedi kimselerden.
Millet dalgasını da geçmeyi unutmadı. Benim sevimli kediciklerimi zan altında bırakan bırakana. Seçimler geliyor ya ,trafoları atlatma provalarına başladılar diye. Yalnız bizim semtin elektrikleri kesilseydi belki diyebilirdim. Bir sürü sevimli kedicik, bizim apartmandaki hayvan sever hanımlar tarafından aç , susuz kalmamaları için bahçenin kıyıcığında besleniyorlardı. Birileri site yönetimine şikâyette bulunmuş. Kapıya bir yazı yazıldı. Sokak kedilerini açık arazilerde besleyin koku oluyor diye. Çok şaşırdım. Koku moku yoktu. Şikâyet edenlerin vicdanları kokuşmuş besbelli. Mama saatinde geliyorlar, dostlar uzaklara çağırarak onları doyuruyor. Her şeye karşın bizim evin etrafında tur atıyorlar. Park etmiş olan arabaların üzerine çıkarak yatıyorlar.Canları sağ olsun.Benim arabanın arkasında SOKAK KEDİSİ yazar. En çok da bizim arabaya tırmanıyorlar. Kızan kızsın,umurumda değil,Yaşasın sokak kedileri,köpekleri de tabi onlar da canlarım.Önce kendilerini sevdirmeden aç olsalar da verdiğiniz mamayı yemezler.Sevgi yemekten daha önemli o canlar için.Benim içinde tabi.Sevgiyle kalın dostlarım.