MELTEM ESİNTİSİ

Hepimiz engelli adayıyız

Değerli okurlar, Sevgili Arkadaşlar,

Aslında içinde bulunduğumuz sağlıklı koşullar için, bizi sözüm ona engelsiz (?) yarattığı için bir yandan tanrıya şükran duygusu içinde olurken, diğer yandan, her an bir engelli olma adayı olduğumuzu ve engelli insanlarımızın sorunlarına sahip çıkmamız gerektiğini, bunu sadece 3 Aralık Engelliler günü diye tek bir günle sınırlı tutmayıp, onu sürekli bir çalışma ve mücadele alanı olarak kabul etmemiz gerektiğini unutmamalıyız.

TRTde uzun yıllar eğitim konularında söyleşiler yapan rahmetli ruhsağlığı hocamız Orhan Çaplı, derslerinde “Kaza yapmak için bir kişinin dikkatli olması yetmez. İki kişinin de dikkatli olması gerekir.” derdi.  Tek ya da iki farketmez. Kaza geldiğinde, nasıl geleceği, ne zaman geleceği, kimde ne gibi bir hasara neden olacağı önceden kestirilemez. O nedenle hepimiz birer engelli adayıyız.

Dün sağlam olan insan bugün, bugün sağlam olan insan yarın bir engelli konumuna düşebilir. Kaldı ki, sağlık ve eğitim konusunda yeterince duyarlı ve bilgili olmayan toplumumuzda çok sayıda gerçek engelli zaten var. Onlara acımak, "vah vah, tuh tuh" demek yerine, onları sahiplenmek, topluma kazandırmak ve saygın bireyler olduklarını hissettirmek, işe yarar üretken insanlar haline getirmek, onları mutlu kılmak, birer insan olarak hepimize düşüyor ve yerine getirlmesi gereken toplumsal bir görev olarak karşımızda duruyor.

İnsan olmanın gereğini yapmak durumundayız. Aslında herbirimiz birer engelli adayıyız. Başımıza her an bir şeyler gelebilir. Gazeteler, televizyon haberleri bu tip örneklerle dolu. Bunun farkında olmalı, hazırlıklı olmalı ve engellilerin sorunlarını sahiplenmeli ve çözüm konusunda yardımcı olmalıyız.   

Bu konudaki sayısal değerler, toplumun yaklaşık %13 (%12.29) ünün bir biçimde engelli olduğunu, her yedi insanımızdan birinin az veya çok bir engelinin bulunduğunu, yani nerdeyse her iki aileye bir engelli ya da kalabalık her aileye bir engelli düştüğünü (Toplamda yurdumuzda 8.5 milyon engelli bulunmaktadır.) söylemektedirler.  

Toplum, her ünitesiyle sade vatandaştan tutun da en üst düzeyde bulunan yetkilisine kadar bu toplumsal sorunun tez elden çözümü için çalışmalıdır. Kimse kaçak güreşmemeli, sorunu sahipleniyormuş gibi görünüp, mış gibi yapıp,  ertesi gün unutmamalıdır.

Unutmayalım ki, hepimiz engelli adayıyız.

Size turist rehberliği yaparken başımdan geçen bir anıyı anlatmak istiyorum.

Beraber çalıştığım acenta, bana telefon edip hafta boyunca İngilizce konuşan ama aslında İngiliz olmayan bir aileyi gezdireceğimi, program konusunda serbest olduğumu, ama aile reisinin bedensel özürlü biri olduğunu ve ailesi ile birlikte devamlı seyahat ettiğini söylediler. Aile için bir hafta süre ile yeni ve her türlü konforu olan bir Mercedes minibüs tahsis edilmişti. Ne var ki yaptıkları anlaşmaya göre tahsis edilen arabanın özürlü araabı olması gerekiyordu. Ne yazık kİ bizim turizm anlayışımızda henüz daha özürlülere de yeterince hizmet verecek kadar, onların rahatını da düşünecek kadar bir gelişme olmamıştı.

Neyse, gün geldi, havaalanında gezdireceğim aile ile buluştum. Aile reisi olan adam sakat arabası ile uçaktan indi. Arabası güçlü bir akü ile çalışan ve her türlü kontrol kolaylığı olan bir araba idi. İşin ilginç tarafı özürlü aile reisi sadece kafasını ve kısmen de sol elini kullanabiliyordu. Vücudun diğer kısımları boyundan itibaren tamaman kontrol dışı idi. Biz bu duruma paralize ya da felçli diyoruz. Sonradan öğrendiğime göre, adam bir trafik kazası geçirmiş, kazada kendisi % 100 kusurlu olmasına rağmen, sigortalı olduğu ve sigortasına ödemelerini önceleri düzenli yaptığı için tazminat olarak 2 Milyon dolar ödendiğini, ayrıca her beş yılda bir Mercedes marka yepyeni konforlu bir sakat arabası alındığını, arabadan sakat arabası ile iniş binişlerde rahat etmesi için çok dayanıklı bir metal olan titanyumdan  imal edilmiş bir açılır kapanır ray olduğunu, bunun yardımı ile arabasına kolaylıkla inip çıkabildiğini ve kendi işlerinin çoğunu arabadaki düzenek sayesinde kendisinin görebildiğini söyledi. Sakat arabasını bizim minibüse taşıma zamanı gelince öğrendik ki,  titanyum taşıma raylarını memleketlerinde hava alanında unutmuşlar. Biz de buna hazırlıklı olmadığımız için adamı ve sandalyesini babadan görme usullerle arabaya taşıdık. Önümüzde ki günlerde taşıma rayları gelene kadar sorunu bir şekilde çözmeliydim. Ama nasıl? Aile, Antalya merkezindeki büyük otellerden birinde kalacaktı. Hemen Otelin marangozhanesine giderek ustaya 1.5 metre boyunda iki adet enli tahta kesmesini söyledim. Sonradan Titanyum taşıma çubukları geldi gelmesine, ama biz iki gün bizim icatla işi idare etmek zorunda kaldık. Ama iniş binişler kolay olmadı. Şimdi sorun varsa, onu bir şekilde çözüyorsunuz, ama benim söylemek istediğim, adamın vatandaşı olduğu ülke, sosyal güvenlik ve sigorta sistemini ne kadar iyi oturtmuş ki sakat kalan bir insan bile yarını için endişe duymuyor. Sigortadan aldığı tazminatın, ona hayatı boyunca geçinmesine ve sakat olarak insanca yaşamasına yetecek bir miktar olduğunu öğrenince (2 milyon dolar) şaşkınlığınız biraz daha artıyor.

Bizde ise, hastanede yanlışlıkla ya da dikkatsizce çocuğun kolunu kesiyorlar. Mahkemesi 7 yıl sürüyor ve yedi yılın sonunda faizleri ile birlikte 125 milyar (Bugün 125 bin lira) veriyorlar. Bu da her halde aileye ancak oturulabilecek düzgün bir ev almaya yeter. Giden kol gittiği ile kalıyor.

Acaba bir gün bizler de bu ülkenin insanları olarak engelli engelsiz ayırımı yapmadan sosyal devletin güvencesi altında huzur içinde yarınımızı düşünmeden yaşayabilecek miyiz? Bunu görmeye ömrümüz yetecek mi? 

Bitirmeden önce, bir de olaya rehber açısından ve turist açısından bakalım. Bizim kelle koltukta gittiğimiz yollarda hemen hemen hiç bir güvencemiz yok. Sadece ve sadece Allaha emanetiz. Vatandaşını ve rehberini insan yerine koyan ve gerekli önlemleri alan devletlere, onların yöneticilerine selam olsun. Koymayanlara ancak ve ancak sitem edebiliriz. İnsana değer vermesini öğrendiğimiz gün sorunlarımızın çoğu da çözümlenmiş olacak. Yurdumuzdaki ve tüm dünyadaki engelliler de saygın insanlar ve bizler hepimiz engelli adayıyız. Buna karar ve önlem alma durumunda bulunan tüm yetkililer de dahil

Yayın Tarihi
10.12.2010
Bu makale 9601 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
hoşgeldiniz Yavuz bey, bu haasas konuyu duyarlı yaklaşımınızla yansıtışınızı kutlar teşekkür ederim

Nahide Namal 11.12.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!