Hayat Üç Buçukla Dört Arasındadır

Tüm insanlar yaşamın içersinde küçük şeylerden mutlu olmazlar.

Bazıları ürettiklerinin hep fazlasını isterler.

Daha iyi yaşayabilmek adına yanlış adımlar atarlar.

Bu yanlış adımlar onları yaşamda refaha, zenginliğe kavuşturabilir.

Ama iç dünyalarında mutsuzdurlar, ayıpları yüzlerine vurulsun istemezler.

Bunun için çok sert olurlar, hazımsızdırlar, saldırganlaşırlar.

İsterler ki hem kendilerinin hem de tüm kamuoyunun bildiği yanlışları olmamış gibi davranılsın.

Saygın, ahlaklı insan muamelesi görsünler.

“Hayat kolay mıdır sanki, ne olmuş yanlışlarımız varsa, adam öldürmedik ya?” demeye getirirler.

Kendileri gibi olmaya aday hazır insanlar vardır.

Onların dostluğuna sığınırlar ilk başta vicdanlarını rahatlatmak için.

Fakat yetmez, onların dostluğu tüm toplum kabul etsin isterler.

Adım atarlar bunun için şirinlik gösterilerine başvururlar.

Karşılarında dik duran adamlar gördüklerinde tahammül sınırları bozulur, tekrar saldırgan hallerine geri dönerler.

Oysa hayat üç buçukla dört arasındadır.

Ya hayatın boyunca üç buçuk atarsın, ya da dört dörtlük adam gibi korkusuz yaşarsın.

Bütün bu tercihler insanın kendisindedir.

Nasıl yaşayacağına sen kendin karar verirsin.

Atalarımız zamanında ne güzel sözler söylemişler.

“Yazın yediğin hurmalar, kışın kıçını tırmalar”.

Victor Hugo’nun şu sözü çok önemlidir: “Bir ulusun gücü ve büyüklüğü, nüfus çokluğuyla değil, akıllı ve erdemli kişilerin sayısı ile ölçülür”.

Halit Ziya Uşaklıgil demiş ki: “İnsanlar tuhaftır! Kötü bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa mutlaka en önce vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar.”

Günümüze gelirsek birçok insan hayatı hep üç buçuk yaşamakta, üç buçuğun nimetlerinden arsızca sebeplenmekte, fakat dört dörtlük bir yaşamın ilgisini beklemektedirler.

Toplumun ar damarı dumura uğradığında, toplum yörüngesini kaybetmeye başladığında üç buçuklar başarılıdır.

Her türlü madrabazlığı yaparlar ve büyük yığınlardan dört dörtlük bir muamele görürler.

Çünkü topluma dört dörtlük bir yaşamı yaşama şansı vermeyen iktidarlar, onların hayal dünyalarına hep “bir gün sen de başaracaksın, senin de olabilir, sıranı bekle, isyankâr olma” propagandasını işlemektedirler.

Her an “bana da bir avanta düşebilir” beklentisi içersindeki yığınlar üç buçuklara gıptayla bakarlar.

Fakat suçluluk psikolojisi rahat bırakmaz bu üç buçukları, her türlü yamuk işleri yapıp tüm toplum katmanlarında saygı beklerler.

Ama hangi toplum olursa olsun, ne kadar azınlıkta da olsalar her zaman dört dörtlükler vardır.

Bu oyunları ancak dört dörtlükler bozar.

Şimdi bakın çevrenize ve inceleyin dostlarınızı, arkadaşlarınızı, çoğunluk üç buçuk mu, yoksa dört dörtlük mü?

Çıkan sonuç sizin de numaranızı belirleyecektir.

 

Yayın Tarihi
14.07.2014
Bu makale 5307 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!