Görünür, görünmezle buluşur,
Beden ruhla hayat bulur.
Köylüm der, doğduk ölüme adayız,
Az yaşa, çok yaşa, mutlak ölüm gelir başa.
Doğum birlik, ölüm ayrılık,
Vakti gelince tanımaz beylik, sultanlık.
Can gider, beden yaşayanlara kalır,
Acı içinde kurallar uygulanır.
Kefaret derler, ıskat vasiyete otururlar,
Namazdı, oruçtu ölü borçlu çıkar,
Hocalar kalanların canını bir daha yakar.
Ben hayır diyorum, borçlu kalmak istiyorum.
O akşam çocuklar yanımda,
Birlik mutluluk getirdi,
Vakit tez geçti, anlamadık,
Hep arkası yarını oynadık.
3 Eylül gecesi, çözülecek bilmecesi,
Saat 24'den sonra alındı neticesi.
Bu gece yarısı, yarına çiçek açtı,
Havadan ecel korktu, kaçtı.
Altından daha iyi, toprağın üstünde olmak,
Bir dosta merhaba demek, okumak, yazmak.
Anladım...
Rüyaları yormak,
Su çıkmayacak yere kuyu kazmak.