Hangisi Yanlış

Konum olarak dünyanın en stratejik noktalarından birisiyiz. Üç kıtanın ortasında, üç tarafı denizlerle çeviriliyiz. Konum tabanlı çok önemli avantajlara sahibiz. Birçok açıdan hem kontrol noktası hem de bağlantı köprüsü durumundayız.

Doğa koşulları olarak çok sayıda avantaja sahibiz. Çöl değiliz, tarıma uygun arazilere sahibiz, doğal orman açısından öndeyiz, endemik birkiler açısından çok zenginiz, yer altı ve yer üstü kaynaklar açısından zengin sayılmasak da fakir de değiliz. Suyumuz var.

Üç bin yılı aşan geçmişe sahibiz. Kurgulanmış tarihe değil de gerçeklere bakarsak geçmişimizin utanılacak bir yarası yok. Her ülkedeki kadar yaşadığımz kırılmalarda örnek alınan başarılara ve duruşlara sahibiz. Daha da önemlisi dünyanın en önemli liderlerine ve zaferlerine sahibiz.

Geç gelen matbaaya ve çok az sayıda basılan kitaba rağmen 80 yılda yaptığımız gelişme ile Nobel Edebiyat Ödülü’nü alabilme başarısını sağlamışız.

Felsefe, bilim, sanat, spor dalında sahip olduğumuz değerler, ürettikleri ve yaptıkları ile tüm dünyanın kabul ettiği başarılarımız var. Matematik ve yeni fikirler gibi birçok dalda öğrencilerimiz yine çok sayıda uluslararası başarıya sahipler. Nobel Kimya Ödülü alan bilim adamımız da var.

“Türk Gibi Düşünmek” gibi evrensel kabul gören bir bakış açısına sahibiz.

Nüffusumuzun % 90’ından fazlası dünyanın en son dini olarak kabul edilen ve temel felsefesi hak - adalet olan bir dine inanıyor ve önemli bir kısmı da yaşamını dini kurallar çerçevesinde sürdürüyor. 

Ekonomik büyüklükte ilk 20 ülke arasındayız. Önümüzdeki yıllarda ilk 10’ a yaklaşma planındayız.

Ancak sonuç itibarı ile ortada anlamakta ve kavramakta zorlandığım bir durum var.

Madem herşey iyi o zaman uluslararası hukuk ve adalet endeksinde, rüşvet endeksinde, demokrasi endeksinde, yaşam endeksi gibi sırlamalarda neden utanılacak yerlerdeyiz. 

İslama ve Kuran’a göre yaşama sıralamasında neden 103. Sıradayız. 

Kendi düzenlediğimiz sınavlarda bile çocuklarımız tek kelimeyle başarısız, PISA testlerinde yerlerde sürünüyoruz. Çocukların “kendi dilinde okuduklarını anlama” sırlamasında bile neden 70 ülke arasında 50. sıradayız.

Ekecek toprağı olmayan ülkeler tarımda ileri sıralarda yer alabiliyorken, çöllerde mucizeler yaratabiliyroken, biz, neden topraklarımızın çöle dönüşünü seyrediyoruz. Kaynakları işlemiyor, satıyoruz, işlenmiş olarak geri alıyoruz. Sadece ithalatta ileriliyoruz.

Hakkında söylenti olmayan yöneticimiz yok, indırıcılığımız yok, itibarımız yok, vizesiz yolculuk yapma şansımız yok. Yakın tarihlerde ve günümüzde dünya genelinde inanılmaz katliamlar ve insanlık suçları işlenirken, neden, biz geçmişimizi yargılamaktan ve yargılanmaktan bir adım öteye gidemiyoruz.

Ne genel konularda ne de ulusal konularda bir araya gelemiyor, isyan edemiyor, haklarımızı arayamıyor, ortak tavır geliştiremiyoruz. 

Bir yanlışlık var; sahip olduklarımız, yaptıklarımız ve başarılarımız bugünkü durumumuzla örtüşmüyor. Ne bu ülke arzu ettiğimiz yerde ne de bizler arzu ettiğimiz yaşam düzeyindeyiz. 
Ortada ciddi bir haksızlık var. 

O zaman durup düşünmek lazım;
Bu topraklar mı şansız, biz mi şansısız, zaman mı yanlış…?

Yayın Tarihi
13.08.2018
Bu makale 2073 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!