Halil Uner Show

Geçen hafta sonu oynanan Aliağa maçı beklendiği gibi gergin dakikalara sahne oldu. Halil Üner’in riskli maçlarda şapkadan tavşan çıkardığını biliyoruz da açıkçası bu kadarını da beklemiyorduk. Sezonun başlamasına çok az bir süre varken Ahmet Kandemir’in Behçet Üner’le anlaşamadığını açıklayıp yollarını ayırmak istemesinin ardından Antalyada’da Kandemir’e karşı bir cepheleşme oluştu. Behçet Üneri ve Halil Ünerin tepkisini bir nebze anlarımda neden Behçet Üner gitti diye başkaları hocaya tavır alır onu anlamıyorum. Bir antrenör çalışma arkadaşlarını seçme konusunda özgür değil midir? Faydalı olacağını düşündüğü için kadroya dâhil etmiş, daha sonra ise faydasını görememiş ve yollarını ayırmış olamaz mı? Bunda bu kadar büyütecek bir durum olduğunu düşünmüyorum Hatta uyumsuzluk halinde sezon başlamadan yolların ayrılmasının takım adına daha olumlu bulduğumu daha önce de belirtmiştim. Hatta bu ayrılığın Halil Üner kanadında bir iç pazarlığa dönüşebileceğini de ifade etmiştim.
Onun için hafta sonu oynan maçta sadece lig mücadelesi bekleyenler yanıldı. Ben bir Halil Üner sow bekliyordum ve öylede oldu. Açıkça itiraf edeyim ki bir yabancı oyuncumuzun kadroda olmamasından dolayı da Aliağa’nın maçı alabileceğini tahmin ediyordum. Ama bu sefer Halil Üner taktikleri tutmadı ve takımımız uzatmada kazandı.
Tabi bunun dışında Halil hocanın yaptığı açıklamaları da talihsizlik olarak niteliyorum. Maçı izleme imkânım olmadı fakat. Teknik faulle dışarı atılan Halil Üner olduğuna göre bir antrenöre uygun davranışları sergilemeyeninde onun olduğu anlaşılıyor.

ARTIK KANDEMİR’E DESTEK OLUN.

 Hoca espri yapıyor, hemen tepki gösteriliyor. Paralar ödenmemesine rağmen takımın hiç antrenman eksikliği bulunmuyor. Motive amaçlı bir taktik uyguluyor yine tepki. Paralar ödenmedi diye çıkılmayan antrenmanları, kasıtlı olarak oynamayan oyuncuların sayesinde takımımızın ligden düştüğünü ne çabuk unuttuk? Şimdi her türlü olumsuzluklara karşın başarılı giden bir takımın antrenörünü sırf esprilerini ve yöntemini beğenmediğimiz için eleştirebiliyoruz. Eğer takım başarılı gidiyorsa antrenörün uyguladığı yöntem ne ise doğrudur. Eğer yol başarıya gidiyorsa onun ya da bunun bu yöntemi beğenip beğenmemesi çok da önemli değildir.
 Neyse ki Büyükşehir belediye spor kulübü başkanı Recep Tokgöz bu iyi gidişatın arkasında duruyor ve dedikodulara da prim vermiyor. Dedikodularla takım yönetmeye çalışanların sonlarını gördük. Gerçek dışı konular yaratıp bunları gündeme taşıyıp bireylere zarar vermeye çalışanları da. Bu sanal düşüncelerle sanal âlemlerde yaşayacaksak bir arpa boyu yol alamayız. Onun için gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Bu gün bu takım 5 de 4 yapmış Efes’i yenmiş, Mersin’i yenmiş, Aliağa’yı yenmiş, henüz dördüncü yabancı oyuncusunu almamış ve son maçını da 2 yabancı ile kazanmış. İşte gerçek budur, bu başarıdır ve tebrik gerektirir. Ama yarın şimdiki bu başarılar hedef olarak kalır, takım ilerleme sağlayamaz ise o zaman eleştirinin vakti gelir. Şimdi büyükşehir camiasının bir bütün olması ve Kandemir’e destek vermesi gerekir. Bunun aksi kafalarda soru işareti yaratır.


 TENİS FEDERASYONU ATAKTA

 Ayda Uluç un başkanlığını yaptığı tenis federasyonu yeniliklerine devam ediyor. Seçildiği günden itibaren ileriye yönelik başarılı sporcular yetiştirilmesi adına atılan adımları herkesin gözlemlediği kanısındayım. Aynı zamanda Dünyada ses getiren turnuvalarda yavaş yavaş ülkemize kazandırılıyor. Yani ülkemizde tenis adına önümüzdeki süreçte güzel gelişmeler bizi bekliyor.

Elbette ki sadece sporcuların değil onları yetiştiren antrenörlerin de kendilerini geliştirmesi önemli. Bu bakış açısıyla federasyon yılların deneyimli antrenörü Lluis burugeria ile anlaştı. Bu anlaşmaya göre Lluis burugeria yılın 6 haftasını Türkiye’de geçirecek. Şimdi bu zaman diliminin yeterliliği tartışma konusu. Ben kendimce yeterli olmayacağı kanısındayım ama mutlaka ki antrenörlere şu anda bulundukları noktadan da daha üst noktaya taşıyacağı da kesin.
 Bayram öncesi Lluis burugeria ile buluşmak için yaklaşık 500 antrenör ve antrenör adayı İstanbul da bir araya geldi. Tabi farklı antrenörlük seviyesinde bulunan bu antrenörlerin bir bölümü bu buluşmadan mutlu ayrıldı bir bölümü de bunu yeterli görmeyerek bir başlangıç olarak nitelendirdi.
Bu seminer antrenörlerin seviyelerine göre düzenlense eminim daha etkili olurdu. Antrenörlükte henüz yolun başında olanlarla yıllarını tenise adamış antrenörlerin aynı seminerde buluşması Tecrübeli antrenörlerin seminerde doymamasına sebebiyet verdi. Bundan sonraki seminerler mutlaka bu konu dikkate alınarak yapılacaktır diye düşünüyorum.

Yayın Tarihi
20.11.2010
Bu makale 11029 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!