PROFESYONEL

Hak ve özgürlüklerden ne anlıyoruz?

Türban konusu gündeme oturalı beri, insan hak ve özgürlükleri kavramı herkesin dilinde. Kimi insanların inanç özgürlüğünden, kimi kıyafet özgürlüğünden, kimi öğrenim ve eğitim özgürlüğünden, kimi birilerinin özgürlüklerinin başkalarının özgürlüklerini taciz edemiyeceğinden, kimi ifade özgürlüğünden, kimi ırkların özgürlüğünden, kimi Anayasa’nın eşitlik ilkesinden, vs. vs. vs. bahsedip duruyorlar.

 

Ben de safiyane bu söylenen ve yazılanları büyük bir sabır ve itidalle okuyor... okuyor... ve düşünüyorum... ìBiz temel özgürlüklerimizi kazanma yolunda her şeyi bitirdik de, artık özgürlük sınırlarımızı derinleştirecek ve aylarca sadece uçta bir konuyu tartışacak düzeye geldik mi??? Ne yazık ki bu soruya “evet” diyemiyorum.

 

“Hak ve Özgürlük”lerimizi, uç noktalardan önce, günlük yaşantımızın düz zemininde aramalı ve her şeyden önce buradaki eksiklerimizi gidermeliyiz.

 

Mesela, güvenli ve korkusuzca yaşama özgürlüğümüz var mı?

 

Mesela, seyahat özgürlüğümüz var mı?

 

Mesela, insanca bir yaşam için gerekli hak ve özgürlüklerimiz teminat altında mı?

 

Bu sorulara devam edebilirim ama ben yaşamımızdan kesitlerle vurgularımı netleştireyim...

 

Hergün çevremizde bizi korkutan, güven duygularımızı törpüleyen birçok olayla karşılaşıyor veya medyadan izliyoruz. Bir hiç uğruna sokak ortasında insanlar öldürülüyor. Bir sürü hırsız, katil, dengesiz insan ortalıkta dolaşıyor. Devletin güvenlik güçlerini en çok ihtiyaç duyduğunuz anda yanınızda bulamıyorsunuz. Basit bir trafik kazasında dahi bir trafik ekibinin size ulaşması ìnöbet değişim saati” gibi sudan nedenlerle saatler sürebiliyor. Devletin unsurları, millet yani insanlar için var olduğunun bilincinde değil. Millet-insanlar devlet için vardır felefesi hakim.

 

“Maç var”, “Bakan geçecek”, “Valinin emri”, “yol çalışması”, hatta ìbirilerinin kontrolsüzce yaparak çevreyi hiçe saydığı inşaatlar” gibi nedenlerle işinize, evinize gitme hakkınız gasp edilebiliyor. Siz önemli değilsiniz, sadece Devlet unsurlarının kendi amaçları için size o anda layık gördüğü eziyet öncelikli ve önemli. Bunun için önceden bilgilendirilme, alternatif olanaklar yaratılarak karşılaşacağınız zorluk ve eziyetin azaltılması, gibi haklarınız kimseyi ilgilendirmiyor. En temel haklarınızdan birisi olan seyahat hakkınız ülke içinde bu gibi nedenlerle gaspedilirken, ülke dışına seyahatlerde; neredeyse mal beyanı isteyen, size her türlü zorluğu çıkaran ve yüksek ücretler isteyen vize uygulamaları, yüksek pasaport harçları, hatta bir dönem yurt dışına çıkış yasakları ile bu hakkınızı kullanmanız bir utanç ve eziyet haline getirilebiliyor. Hayatınıza kastedebilen bozuk ve kazılmış yollar, kaldırımlar; çevreyi fütursuzca toz, çamur ve gürültü kirliliğine boğan, çevrede yaşayanları canından bezdiren ve yaşam alanınızda bukadar tecavüz edip, hayati tehlikeler de yaratırken, tek mazereti ìBelediye’den izin aldıkî gibi, sizin değerinizi anlatan, iki kelimeden ibaret olan, inşaatlar. İnsana saygısı olmayan devlet; devlete ve birbirine saygısı olmayan insanlar ve bize utanç veren bu tabloyu değiştirecek gücü olmayan bir düzen. Gelecek korkusu ile yaşayan, insanca yaşam adına hiçbir teminatı olmayan milyonlarca insan. Çok daha az sayıda bir kitle için ìöğrenim hakkı” yaygarası ile bir kaşık suda yaygara koparılırken, yüzbinlercesinin koca havuzda boğulmasına ve öğrenim hakkını hiç kullanamamasına neden olan, çağ dışı sınav metodları... Yazmaktan ben yoruldum ama, beynim hatırlamaktan yorulmuyor. Ancak, ne demek istediğimi anlatabildiğimi umuyorum!!! Aylardır basında gündem oluşturan ve ìkıyafet özgürlüğü” adı altında işlenen baş örtülü üniversite öğrenimi özgürlüğüne gelene kadar, hepimizin hayatını doğrudan etkileyen en temel hak ve özgürlüklerimizi gündeme neden taşıyamadığımızı ve çözemediğimizi anlayamıyorum... Bu uyutulmuşluğumuzdan nefret ediyorum... Gerçekten Hür ve Demokratik bir toplum olabilme hakkımızı aramanın zamanı çoktan geldi... geçiyor??? Bizden hatırlatması...

 

Gelecek hafta sizlere Berlin’den seslenmeye ve turizmden esintiler aktarmaya çalışacağım... Sağlıcakla kalın...

Yayın Tarihi
03.03.2008
Bu makale 8844 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Bizler bilgi sahibi olmadan ,fikir sahibi olmayı seven ve bunu çok iyi yapan insanlarız. Yeni duyduğumuz bir şeyi çok iyi biliyormuş gibi ahkam kesmeye meraklıyız.Çünkü okumuyoruz.. "Temel Hak ve Özgürlükler " cümlesi de bu olayın en güzel örneği.. Sorsanız herkes bu konuda fikir sahibi.. Ama lafla peynir gemisi yürümez. Kaleminize sağlık Salih Bey... EĞİTİM ŞART !!!

FERYAL DURAY 08.03.2008

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!