Habercilik meşakkatli bir iştir. Bir
gün bomba bir haber yapıp gündemi değiştirir, diğer bir gün ise yanlış bir
istihbarat sonucu duvara toslarsınız. Dolayısıyla, habercilikte aldığınız
istihbaratı teyit ettirmeniz çok önemlidir. Çünkü adı üstünde istihbarattır.
Kesin bilgi değildir ve bunu birkaç kaynaktan onaylatmanız gerekir. İşte biz de
20 yıla yakındır devam ettirdiğimiz meslek hayatımızda ikinci kez duvara
tosladık.
Geçen hafta birkaç yerden aldığımız
istihbarat sonucu haber
kanalı 24’ün Genel Yayın Yönetmenliği görevine vekaleten Murat Çiçek’in
getirildiği konusunda bir bilgi aldık ve haber kaynaklarımıza güvenerek yazdık.
Gelin görün ki bu Murat Çiçek başka Murat Çiçek’miş.
Neyse
artık yapacak bir şey yok. Sevgili dostumuz Murat Çiçek’ten ve tüm
okuyucularımızdan özür diliyoruz.
İlk bombamı merak edenleri de fazla
bekletmeyeyim. Milletvekili seçimleri
öncesinde o zaman da CHP’li Arif Bulut’ların fotoğraflarını karıştırmıştık.
İkisi de CHP’li, ikisinin ismi de Arif Bulut, ve ikisi de doktor olunca, insan
ister istemez karıştırıyor.
+++++++++
Mükemmel erkek kriteri!
Ünlü bir dergi, mükemmel erkeğin
özelliklerini bulmak için bin 168 kadın üzerinde bir araştırma yapmış.
Araştırmaya göre ideal beyaz atlı prens 40 yaşında, eğitimli, içse de sarhoş
olmuyor ve büyük olasılıkla da bir doktor. Araştırmaya katılan kadınların yüzde
35’i mükemmel bir erkekte "Eğitim şart" diyerek, hayallerindeki
erkeğin mutlaka iyi eğitimli ve kültürlü olması gerektiğini söylerken, katılımcıların
yüzde 27’si de "Mükemmel erkek gerçek bir centilmen olmalı" demiş.
Kadınların sadece yüzde 1’i ideal
erkeklerinin "sportif" olmasını tercih edeceklerini söylemişler.
Kadınlar ayrıca mükemmel erkeğin
annesi ile olan ilişkisinin de çok önemli olduğunu belirtirken katılımcıların
yüzde 69’u erkeklerin annelerinin karakterleri üzerinde önemli etkisi olduğunu
düşündüklerini belirtti. Yüzde 9 ise "Anneleri erkekleri tamamen kontrol
ediyor" şeklinde görüş belirtmiş.
Şimdi yukarıdaki yazıyı okuyunca
doktor olmadığıma bir kez daha hayıflanıyorum. Düşünebiliyor musunuz, yaşımız üç aşağı beş yukarı uyuyor. Beyaz atı
bir şekilde bir yerlerden temin ederiz. Çok içmediğim için sarhoş da olmuyorum.
Kendi çapımızda kültürlü de sayılırız. Eee ne kaldı geride? Sportif olmak ve anne
sözü dinlemek. O konuda da bir sıkıntı yok.
Hafta sonları basketbol oynayıp yüzüyorum. Arada sırada da olsa anne
sözü dinliyorum (bu konuda annemden tekzip gelebilir)
Ahh koca kafam ahh, o kadar da
söyledim sana. Şöyle okuyup bir kadın doğum doktoru olamadın ya ona yanıyorum.
++++++++
BASINDAN HABERLER.. BASINDAN
HABERLER..
Aksu’da Dalaman dönemi
Aksu Belediyesi Basın Müşavirliği
görevine Habertürk gazetesinden ayrılan Yusuf Dalaman getirildi. Basın
Müşavirliğe görevini yürüten ve aynı zamanda inşaat teknikeri olan Bayram Çoban
ise Aksu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğüne geçti. Dalaman ve Çoban’a yeni
görevlerinde başarılar diliyoruz.
++++++++
Kim olduğumu biliyor musun?
(Aşağıda okuyacağınız olay, New York
havalimanında gerçekleşmiş. Okuyunca sabrın ve zekanın nasıl bir şey olduğunu
bir kez daha anlayacaksınız)
Kalabalık bir uçak rötar yaptı. Tek
bir bayan görevli oldukça uzun bir kuyruktaki yolcuların uçuşlarını tekrar
düzenliyordu.
Aniden oldukça kızgın yolcu, diğer
bekleyenleri yararak geldi. Biletini masaya koydu "Ben birinci sınıf
yolcuyum ve bu uçakta olmalıyım." dedi.
Görevli bayan yanıtladı:
"Üzgünüm efendim size yardımcı olmaktan mutluluk duyarım; ancak öncelikle
bekleyenlere yardımcı oluyorum, ardından sizinle de ilgilenirim, lütfen sıraya
girer misiniz?".
Yolcu öfkelendi ve:" Senin ...na
..rım" diye küfredince bayan görevli gülümsedi ve : "Onun için de
sıraya girmeniz gerekir efendim " dedi.
Yolcu çıldırmıştı. Yüksek sesle herkesin
duyabileceği bir şekilde bağırdı, "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Görevli bayan, sakince mikrofonu
aldı. Sesi tüm terminale verdi:
"Lütfen dikkat. Burada, 14.
kapıda bir yolcumuz var ve kim olduğunu bilmiyor. Eğer kim olduğunu bilen varsa
lütfen 14. kapıya gelsin."
+++++++++++
Yaşamayı bilmek
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu
için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini
sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk
getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten
korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor,
reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin
kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi
birşey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı
bilmediği için.
+++++++++++
HAFTANIN
FIKRALARI.. HAFTANIN FIKRALARI..
İKİZLER
Amerika`da
yasayan ünlü bir mafya babasının karisi doğum yapacakmış. Hastaneye
kaldırmışlar. Doktorlar, hemşireler etrafında pervane. Kadını doğumhaneye
almışlar.
Kadın
ikiz doğuracakmış.
İlk
çocuk gelmeye başlamış, çocuk kafasını çıkarınca etraftaki kalabalığı görür
görmez hemen bağırmış:
-
Hey Joe, ön kapıyı tutmuşlar, arka kapıdan kaçalım!
ÇOCUK
SEVER MİSİNİZ?
Hastanenin
çocuk hastalıkları servisine yeni tayin olan genç hemşireye, servis şefi olan
doktor sordu:
-
Çocuk sever misiniz?
Hemşire
yavaş sesle:
-
Severim doktor bey. Ama biz yine de önlem alsak daha iyi olur!
MESLEKTEN!
Doktor,
karısı ile birlikte yürüyüşte olduğu sırada yanlarından geçerken göz kırpan
sarışın afete selam verdi. Karısı suratını asarak dürttü:
-
Nereden tanıyorsun o kadını?
-
Meslekten...
-Kimin
mesleği? Senin mesleğinden mi, onunkinden mi?
HUYSUZ
KADIN
Adam
sırf karısının huysuzluğundan yeni eve taşınmış. Aradan bir hafta geçmiş ki
karısı yine yeni eviyle ilgili şikâyetlerine başlamış kadın:
-
Bana bak... Burayı hiç sevemedim... Banyoda perde yok. Komşular her an beni
çırılçıplak görebilir!
-
Merak etme... Eğer komşular seni o halde görürlerse hemen onlar birer perde
taktırırlar!
DİŞÇİ
KOLTUĞU
Kızcağız
acı içinde dişçi koltuğuna oturmuş:
“Keşke...”
demiş”, “bu diş ağrısını çekeğime hamile kalsaydım!”.
Dişçi
de demiş:
-Kararınızı
verin! Koltuğu ona göre ayarlayacağım!
İŞ
ÜSTÜ
Polisler
bir adamı motosiklet ile çırıl çıplak dolaşırken yakalamış ve karakola
getirmiş. Komiser adama sormuş:
-
Ne iş yaparsın?
Adam
“İşsizim.” demiş. Komiser demiş ki:
-Kaç
çocuğun var?
Adam
“16 tane” demiş. Komiser, polislere:
-
Oğlum salıverin bu adamı. Baksanıza üzerinde iş kıyafeti var!