Farkında mıyız?...
Çok belirgin olmasa da yine bölündük,
Bu kez E ve H üzerinden...
Bölünme enginarın E’si ve havucun H’si üzerinden değil
Evet ve Hayır yüzünden...
Geçmişte liderler,
Veya kavramlar bölerdi bizi
Ve imkandı/olanaktı; yanıttı/cevaptı ayırdedici olan!
Aynı kişinin "olanak ve cevap" kavramlarını yan yana kullanması anlaşılamazdı,
Sonra baktık ki, bir samimiyet bir samimiyet…
Herkes herkesin kavramını, jargonunu kullanır oldu...
Aslında doğrusu da buydu!...
Tam bunu aştık, yani tam bunu geçtik, olgunlaştık derken
Yine iki kavram yakaladı, siyah ve beyaz gibi yeni bin yılın ilk on yılının sonunda.
Bir şarkı vardı, ta Yetmişlerde
“Evet mi? Hayır mı? Söyle bana nedir senin cevabın? …” diye devam ediyordu…
Niçin Evet, niçin Hayır...
Kim ne kadar emin kendi kararının E veya H olduğundan,
Yine etiketler mi konuşuyor yoksa,
Kim istediği için E, kim istemediği için H diyecek.
Bir de bakalım ülkenin gündemde yer alması gereken ilk konulara
İlk konu E/H ise ise, tamam…
Ama ya değilse,
Ya içeride işsizlik, güvenlik, hayat pahalılığı ezip geçiyorsa...
Dış politika sorunlarla yüklüyse.
Turizm gelirlerindeki artış, kurların yerinde sayması,
İhracat patlaması, umurunda mı olacak bu büyük kesimin.
Ve dokunulmazlık diye bir kavram
Hiç gündeminde olmamışsa ortak olmaya çalışılan Avrupa'nın
Ha E, ha H olmuş, ne çıkar?
Bir elinde iğne, diğerinde çuvaldız olmasına rağmen.
Karar bile verilememişse kime/kimlere kullanılıp kullanılmayacağına...
Ya da hangisinin, ne için uygun olduğuna karar verilememişse
Demek ki biraz daha zamana ihtiyaç var.
Bazen, nikah masasındaysanız evette Hayır,
Bazen yapmadığınız bir şeyi kabul ettirmek için yükleniliyorsa üzerinize
hayırda Hayır vardır...
Evet ve Hayır yalındır, açıktır
E ve H üzerinden farklı mesajlar verilmediğinde
Farklı anlamlar yüklenmediğinde üzerine;
Nasıl da çıktı açığa bölünmüşlüğümüz.
Eciler, Hciler…
Ancak yinede olumlu bir farkı var. Geçmişe göre...
Geçmişte bırakın selamı, üzerine yürürdü taraflar...
Şimdi E'ler H'nin; H'ler E'nin üzerine yürümüyor, hiç olmasa,
Sadece atışma ve tartışma hüküm sürüyor ki,
Bu da bugünün olumlu tarafı, olgunluk belirtisidir belki de…
Son olarak ; bölünmüşlüğün yarar getirmediği dünden bugüne aşikar...
Tarih tekerrür etse de, bir kez daha; E de desek, H de desek
Sonrasında birleşmekte, birlik olmakta yarar var...
Çünkü bu ülkede barış içinde birlikte,
Onurlu bir yaşam sürmesini istediğimiz çocuklarımız,
Ve yapacak çok işimiz var...
Antalya’da elinde kesi bulunan kızı acil servisten geri çeviren özel hastane: "Başvuru sırasında kırmızı alanda 3 hasta vardı, kesi yeni değildi"
Oto galerici parkta tabanca ile vurularak öldürüldü
Antalya’daki teleferik kazasında 5 tutuklama
Kontrolden çıkan motosiklet trafik uyarı levhasının beton ayağına çarptı: 1 yaralı
Alanya’da kontrolden çıkan otomobil dereye uçtu; 1 ölü
Antalya’da trafik kazası: 5 yaralı
Antalya’da yürekleri ağza getiren kaza: 50 yıllık kamyon şoförünün refleksiyle hayatta kaldı
Alanya’da 5 araç trafikten men edildi
Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
Motosiklet kazası kuaför Özlem’i hayattan kopardı
Tsunami Geldi Böyle Oldu 02.04.2024 DR. ALİ YILMAZ