Gün gelir Ergenekon olur

Uzaklarda bir yurtsuz bulut: Yorulmuştu biraz, düşlerini her fırtınada bulup bulup yitirmekten. Başıboş bir rüzgar tepede unutup gitti onu. Aykırı dal bütün çiçeklerini onun yalnızlığına açtı; ve var oldular birlikte, yeryüzünden çekip giderken erdemli bir sığınak bırakmak için arkalarında.

                                                                                       Şerif Erğinbay.

 

 

Yaşamak gerçekten zor onurlu olanlar için.

Dünyanın hangi coğrafyasında yaşarsan yaşa, acı, keder, hüzün bırakmıyor insanların yakasını.

Her coğrafyanın, ırkın, ülkenin dedeleri, bilenleri, büyükleri yaşamın süzgecinden geçip gelmiş o kadar çok özlü sözler bırakmışlar ki insanlık mirasına.

Hepsi de yaşanılan hayattan alınmış gerçekler.

 

“Bir lokma bir hırka” demiş dünya nimetlerine tamah etmeyin diye uyarmışlar insanoğlunu.

Bunu günümüze taşıyanlar, bunun propagandasını yapanlar bozmuş bu kuralı en çok.

Bakın şöyle bir etrafınıza neler göreceksiniz neler.

 

Bazen “at izi it izine karıştı” denir.

Bazeni mi kalmış ne itin it, ne de atın at olduğu bir dünyada yaşıyoruz artık.

İnançlar, kavramlar hep birbirine girmiş karışmış, anlamını yitirmiş.

“Şeref, haysiyet, onur” dedin mi malak malak yüzüne bakıyorlar anlamsızca ne diyor bu adam diye.

 

Çıkar, rant, iyi yaşama isteği, zengin olma hayali bütün değer yargılarını yok etmiş.

Sığınacakları tek liman kalmış büyük çoğunluğun: Allah inancı.

Sen istediğin kadar sığındığını san, özgür olduğunu hisset.

Artık orası da tefecilerin elinde kalmış.

Şimdi en büyük sömürü bu alanda yapılıyor.

Koskoca ilahiyatçılar kitaplar yazıyorlar: “Allah ile Aldatmak“ diye.

Oysa inancı olan herkes bilir ki Allah aldanmaz.

Sen aldattığını sanırsın, avunursun bunu da az çok yine Allah’ın kullarına bahşettiği düşünme, sorgulama yetisini kullanan herkesler bilir.

 

Ama yaşadıklarımız öyle söylemiyor, hayatın gerçeği insanların en kutsalıyla her gün kandırıldığını gösteriyor bize.

Dünün adamlarına bakın hele bir, bugün ciplerde geziyorlar, trilyoner oldu birçoğu.

Ramazan da bitti, bol komedili, eğlenceli, kandırmacalı Ramazan.

Kendilerine bu lüks düzeni sağlayanları unutmadılar yine.

Yardım paketleri, iftar sofraları kurdular gözümüze soka soka.

Müslüman coğrafyası da boş durmadı bu arada.

Birbirlerine kalleş tuzaklar kurarak bu Ramazan’da da birbirlerini boğazlamaya devam ettiler Allah adına.

Şimdi Ramazan bitti ya yaklaşan seçimler dolayısı ile televizyonlarda bangır bangır, yüksek sesli programlar yapılacak, vaatler tiksindirecek.

Ekonomisi iyi olanlar “Allah seni başımızdan eksik etmesin” diyecek.

Oysa ne demişlerdi “bir lokma, bir hırka”.

Bu dünyada üretilen, yetiştirilen her şey tüm insanlara yeter de artar bile.

Hiç düşünüyor musun Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da, Afrika’da insanlar neden aç diye.

Şair ne demiş şiirinde: “Uzaklarda bir yurtsuz bulut: Yorulmuştu biraz, düşlerini her fırtınada bulup bulup yitirmekten. Başıboş bir rüzgar tepede unutup gitti onu. Aykırı dal bütün çiçeklerini onun yalnızlığına açtı; ve var oldular birlikte, yeryüzünden çekip giderken erdemli bir sığınak bırakmak için arkalarında.”

İşte kavga bu arkadaşlar yarınlara erdemli, onurlu bir gelecek bırakmak isteyenlerle, geleceği yok etmek isteyenlerin hiç bitmeyecek kavgası.

Sadece tarafını seçeceksin.

Yayın Tarihi
12.08.2013
Bu makale 5652 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
tarafsızım dersen yenilirsin.. mutlaka bir taraf tutacaksın... haklıdan yana olacaksın mesela, güçlüden yana değil..

ardahan 13.08.2013

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!