Gözler, izler, bizler

Antalya’nın dününden bir yaprak,

Yazıda adı sanı geçenler şimdi toprak.

Yeni olsun, Yenikapı’ya konsun. Vatan Kahvesi sahibi Halim Bey kuralını koysun. Fotofendi Mehmet Bey sayılır, aranır.

Kent merkezi, Kalekapısı’na varılır.

Ömer Hakkı Göksoy, Şuman, Zaman Ahmet, Kestaneci, Yerebakanlar, Konuklar ve Aklar.

Ak Hüseyin önde gelen zengin, kesesi, kasası dolu.

Serik Kocayatak köyünden, bir gençlik arkadaşına, birisiyle haber salar. “Özledim, gelsin konuşalım.” Gelmesini istediği fakir bir köylü. Oda gelen haberciye, “ onunla benim aramda 2,5 lira fark var, görüşmek istiyorsa, o bana gelsin.”

Mülkünün, parasının hesabını bilmeyen Ak Hüseyin’in kafasına 2,5 lira takılır. Zaman geçer karşılaşırlar, 2,5 liralık farkı arkadaşına sorar.

-          Sen ölünce 12,5 liralık kefene sarılacaksın, ben ölünce 10 liralık. Anladın mı şimdi farkı.

Bu öyküyü köylünün kendi ağzından dinlemiştim. Bana hoş bir oranlama geldi, buraya aldım.

Kalburun üstünde kalanlara devam…

Dr. Ethem Ağva, boyu 2 metreyi geçik. Karikatürcü bir arkadaşı çizgileriyle Etem Bey’in beline bir düğüm atmış. Boy normale inmiş. Altına yazmış.

-          İşte şimdi sıraya girdin.

Polikliniğinde o karikatürü bana göstermişti.

Bir sohbetimizde, Etem Bey anlatıyor.

-          Benim hanım hep şikayet eder. Ben şu basma elbiseden kurtulamayacak mıyım?

Ethem Bey genel seçimlerin birinde CHP’den milletvekili oldu. Sonraki seçimlere girmedi.

Birlikte olduğumuz bir zamanda aklıma geldi, sordum.

-          Etem Bey, hanım basma elbiseden kurtuldu mu?

Ne gezer Mehmet Bey hazırdakini de kaybettik.

Rasih Kaplan 30 yıl milletvekilliği yaptı, ölümünde parası çıkmadı, cenazesini belediye kaldırdı.

Bunlar çok saf insanlarmış. Onların çektiği sıkıntılar, bugünün mebuslarını Karun etti.

Eczacılardan, Şeref Bey, Mehmet Necef Bey bilinen aranan.

Adı dillerde dolaşan Selekler.

Şöyle bir espri yapılır.

Antalya 4 kişinin Muratpaşa vakfı, Mühtü veresesi, Selekler ve Zeytinköylü Mehmet Ağa.

Şarampol’da kırık çıkık ustası anlı, şanlı Parlamento adı Antalya dışına taşmıştı. Adı bilinenlerden Ali Bahar, pataka.

Kabadayılardan, bahçivan Sebahattin.

Bunlar, küçük yerde büyük bitenler, tanıdıklarım konuştuklarım.

Daha çok var, yer dar.

Gedik sapağa.

İblik asaletine uygunsa, örme işlerinin albenisi var. Tekstile kimse söz edemez.

Eksiğimiz terzi.

Konfeksiyon deme, onda sanat yok, zanaat var. Usta ellerin değil, ucuz iş gücünün ürettikleri.

Yarım yy.dır toplumun giysisi tartışılıyor. Konuşmalar meydanlara taşıyor. Bol diyorlar bol.

Görülen o ki bolluk, topluma darlık getirdi.

Terzi aranıyor. Antalya’nın ünlü terzilerinden Mehmet Yalın, Mustafa Temizkan Andızlı köyde. Gelebilirler mi ilanla duyuru yapalım?

Görsel basına versek unutulur, yazılı basına versek uyutulur.

Bardaktan çama yolculuk edelim, tellal Topal Hasan’a görev verelim. Topal Hasan’ın ayağının biri sakat. Koltuk değneği eksiğini tamamlıyor. Bir elinde tenekeden yapılmış bir boru, sokak başlarında boruyu ağzına götürür, sesi duyulur.

-          Ey ahali, duyduk duymadık demeyin, belediyenin ilanıdır.

Eline verilen yazı neyse okur.

Antalya’da üçlünün ikincisi tellal Akif. İcra satışlarının değişmezi.

Üçüncü, Sinsi Mehmet, iyi kalaylar. Antalya insanı valiyi tanımaz, bu üçlüyü bilmeyen yoktur.

Olmadı mı?

Terzi aranıyor, tarih taranıyor.

Midas bulundu, terzisi soruldu.

Dışardan hayır sesleri duyuldu.

Elbisenin kumaşı, ABD markalı, kesen biçen İmralı, giydiren atinin başkanı olmalı.

Terzi bahane, çıkacak anayasa şahane.

Aman aklı cüceler, ve de çocuklar bu işe karışmasın.

Yayın Tarihi
24.04.2013
Bu makale 9975 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!