Geleceğin Dününden

Geçmişi araştırmak, buluntuları konuşturmak, tarih denen bahçeye bir zeytin ağacı dikmek. 
Döşemealtı kitabı inatcı bir çalışmanın ürünü.
Teşekkür ederim Sayın Giray Ercenk Bey.
Kitap elimde, bildik yerler, tanıdık yüzler var. 
Perdeye geçenlerde aklım karıştı. 
Keklikler, yemde tavuklarla yarıştı. 
Tavşan kulak salladı. 
Tavuk vi-i-it vi-i-it öttü. 
Yorgunum, izin ver terimi sildiğim mendilimi zeytin ağacına asayım. 
Sözlerim yakın geçmişten, yarınlara dün olacak, kile dolacak. 
Çıktık düze, girdik söze...
Doğa ana Anadolu'yu yaratmış. İşlerken vakti bol, eli boşmuş, çok mağara oymuş. 
Mersin'de Cennet Cehennem, Alanya'da Dikilitaş Dim, Döşemealtı'nda Kocain mağarasını açmış. Karain'e gelince Kırkgöz'ü doğurmuş. Sofra yakın olsun istemiş. 
Anadolu faunasunda, florasında kayıplar çok olmuş. Yine de doğa canlı kalmış. 
Döşemealtı'nda coğrafya uygun sürmüş, insan yaşamı 25 bin nesil sürekliliğini korumuş. 
Ayak izleri silinmiş, el izleri tarihe tanık kalmış. Tarihin bilimsel sürücüleri okumuş geçmişi. 
Kıyım acımasız, yine de gök mavi, doğa yeşil kalmış. Ayaklılar kanatlılar ormanda korunmuş. 
Yazın son ayı, ağustosun son günü, durağım okulun önü. Az olanlardan gelenler, burası Çıplaklı - Başköy dediler. 
Doğudan dolmuş, batıdan boşalmış Anadolu.
Selçuklulardan, Osmanlıdan gelen gelenek sürmüş. Göçerleri yerleşik düzene alma, Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam etmiş. 
Yaşam yönetimleri zorlamış. 
Kara çadırdan yerleşik düzene geçiş kolay olmamış. 
Doğudan Anadolu'ya son göç Yeni Osmanlı Aşireti. Antalya'da aşiretin kışlığı, Antalya'nın avlağı olan Dutlubahçe, yaylağı Söbüce. Anlatılan Osmanlı buraları fermanla vermiş. Çevre köyler bu yerleşimden rahatsız olur. Göçerlerin huysuzlukları vardır. 
-Dağ adamı, hasta eder sağ adamı. 
Deyimi bu zamanda söylenmiş olabilir. 
Söbüce yaylası ile Taşkesiği köyü çatışması hiç bitmez. Anlatılara göre 123 yıldır sürüyor. 
Döşemealtı köyleri ile iyi geçindikleri söylenemez. 
Çıra sapına kör yanarmış. 
Batıdan gelenlere Antalya'da yer verilmiş, ev gösterilmiş, gir otur denmiş. Ev yoksa yapılmış. 
Örneğin Kaleiçi, Yenikapı'da Selanik ve Romenler, Kemiklik'te Moralılar, Şarampol denince Giritliler akla gelir.
Göçmen köyleri için de bu uygulama geçerli. 
Yeni Osmanlı Aşireti hariç. 
Başköy - Çıplaklı, Kömürcüler, Odabaşılar, Kirişciler, Gaziler, Topallı sakinleri bunlardan. Yer göstermişler ev yok. 
Çıplaklı - Başköy iki köyün okulu bir Amerikan barakası, öğretmeni benim. Dört köyün çocuğu gelir. 
Çıplaklı - Başköy, Kömürcüler, Odabaşılar. 5 sınıf 94 öğrencim var. 
Nüfus cüzdanlarında şöyle bir kayıt geçer.
Yeni Osmanlı Aşireti, Başından Yoklu Yörükleri. 
Bu kayıt bile insana bazı ipuçları veriyor. 
Göçerlere Yeniköy doğusunda, taşlık, çalılık alanda yer gösterdiler. Yerleşin buraya dediler. 
Ev yok, tarla yok, daha kötüsü iş yok. 
Boş yerde boş insanlar nasıl yaşayacaklar. 
Yokluk kıvrandırır, varlık davrandırır. 
Bu insanlar davranan değil kıvranan oldular. 
Çevrede huysuzlukların nedeni. 
Göçerlerde zaman durmuş, takvim unutulmuş. 
Takvim mi, insanoğlunun aya ulaştığı yıllar. 
İlkel yaşamdan birkaç başlık aldım, tanığım olsun. 
İçme suyu uzun öykü. Bire uzun ikiye kısa yerim dar alamadım. 
Evlerde kaşık kullanılmaz. Nazım, sözüm geçenlere Antalya'dan kaşık ısmarladım, alıp getirene hediye ettim. 
Antalya'dan yorgancı çağırdım. Köyde bir ay çalıştı. Döşek, yorgan, yastık dikti. 
Önce köy, sonra okul.
Okulun bahçesini imece usulü duvarla çevirdik. Gelmeyenlerin duvarlarını da ben ördüm. 
Zeytincilik üzerinde durdum, dinlediler, uymadılar. 
Okulda her öğrenciye bir zeytin uygulaması yaptım. Amacım geçte olsa anlaşıldı. 
Yazdıklarım, gelecekte dün olacak, bugünler. 

Yayın Tarihi
16.08.2015
Bu makale 1446 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!