Geleceğe Yatırım Bugün Yapılır.

Bir işletmede başarılı bir sistemin kurulması ancak, operasyon, finans, müşteri memnuniyeti ve pazarlama bileşenlerinin bir arada harmanlanmasıyla mümkün olacaktır. Tabi dört farklı konuyu harmanlayarak organize edebilecek bir profesyonel yönetici olması şartıyla. Bugün sektörleri irdelediğimizde üst düzey yöneticilerin, satış pazarlama ağırlıklı olmakla birlikte, finans veya operasyon kökenli olduğunu görmekteyiz. Kökeni ne olursa olsun, üst düzey yöneticiler kendi uzmanlık alanları dışında kalan konularda, yeterli yetki devri yapmadığı sürece, başarının istenilen düzeyde gerçekleşemediği ve saç ayaklarından birinin eksik kaldığı görülmektedir.

 

Uygulanan kalite yönetim sistemleri, operasyon ve müşteri süreçlerine odaklanmaktadır. Pazarlama ve finans konularının da sistem süreçlerine entegrasyonu sağlanmalıdır. 2011 yılının verileri oldukça iyimser bir havada gerçekleşmekte ve işletmelere bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı olumlu anlamda değerlendirebilmek ve geleceğe dönük yatırım olarak kullanabilmek üst düzey yöneticilerin performansına bağlıdır. Artık planlarımıza bugünü kurtarmak amacından çıkararak, önümüzdeki beş yılı, on yılı düşünerek yapmak zorundayız.

 

Şunu kesinlikle kabul etmek zorundayız, işletmelerimizi gelecek dönemlere taşıyacak olanlar yetkinliği artmış, donanımları yüksek çalışanlar ve sahip olduğumuz işletmelerin marka değerleri olacaktır. Önümüzdeki bu fırsatı değerlendirmek için işletmelerin markalarına ve çalışanlarına yatırım yapmaları gerekmektedir. Profesyonel yönetici demek, tüm konuları bilen, her şeyi kontrolünde tutan yönetici demek değildir. Burada önemli olan yetki devrini yapabilmektedir. Tabiî ki yetki devrini yapacak donanımlı personellere ihtiyaç vardır. Çalışanların donanımını artırmakta yine profesyonel yöneticinin yürütmesi gereken bir süreçtir.  Sadece alt yapı ekipman, bina yatırımı ile başarıları kalıcı kılmak mümkün değildir. Sektörün markaya ve donanımlı çalışanlara ihtiyacı, her zamankinden daha yüksektir. Bütçelerimizi oluştururken, daha önce ayırmadığımız kadar, marka yönetimi, eğitim ve personele bütçeler ayırmak zorundayız.  

 

Tüm dünyada mal ve hizmetler hızla birbirine benzemektedir. Bu kadar birbirine benzeyen ürünler varken nasıl oluyor da sadece iki marka müşterilerin aklında kalabiliyor. Dünya piyasalarını incelediğinizde karlılık oranları hızla yükselen şirketlerin iki önemli ortak noktasını görmekteyiz. Marka değerlerinin yüksek olması, yetkili, donanımlı çalışanlara sahip olmaları ve personel memnuniyetlerine azami özen göstermeleri.  Bu iki konuda artık geç kalmamalıyız. Dikkatimizi bu iki konuya toplamalı ve geleceğe dönük çalışmalarımızı hızla planlamalıyız. Bugünü düşünmek, bir yıllık karlılık hesaplarına odaklanmak işletmeleri içinden çıkılmaz bir kısırdöngüye düşürmektedir. Tüm yöneticiler yetkin, donanımlı çalışan bulamamaktan şikayet etmekte ancak bu eksikliği ortadan kaldırmak için gerekli çabayı çeşitli nedenlerle yerine getirmemektedir. Kendi çalışanlarının performansını ve gelişimini yönetememekteyiz. Sürekli çalışan değişikliği yaparak sonuca gitmeği düşünmekteyiz. Oysa sektörümüzde çalışanların donanımları arasında da önemli farklılıklar bulunmamaktadır. Bu nedenle personel sirkülasyonu olmakta ama istenilen sonuca bir türlü ulaşılamamaktadır.

 

Çalışanlarımızın performans ve terfilerini bilimsel metotlarla yapmamamız nedeniyle, kalifiye olan çalışanlarda, bu çalışmalarının karşılıklarını alamamakta ve sektörden hızla uzaklaşmaktadır. Çoğu işletmemizde olan insan kaynakları birimi maalesef sadece personel giriş çıkış işlemlerinden sorumlu, personel birimi olarak görevlerini yerine getirememektedir. Oysa insan kaynaklarının en önemli fonksiyonlarından biri performans yönetimi ve eğitimdir. Bu süreçleri doğru bir şekilde yönetemediğimiz sürece işletmelerimizde beklenilen başarıyı sürekli kılmamız mümkün olamamaktadır.

 

Doğru yönetemediğimiz bir süreç sonucunda meydana gelen olaylardan da yine en büyük şikayeti bizler yapmaktayız. Yetişmiş çalışan bulamıyoruz. Bu kısırdöngüden çıkabilmek ve önümüzdeki beş on yıllık dönemleri kazanabilmek için bugünden başlayarak işletmelerimizde insan kaynakları yönetimini etkin bir şekilde hayata geçirmeliyiz. Bunun için gerekli bütçeleri oluşturmalı ve insan kaynakların yönetimini hakkıyla, yani performans yönetimi, eğitim konularını hızlı bir şekilde bilimsel metotları uygulayarak hayata geçirmeliyiz. Sadece personel işleri bakış açısıyla ancak günü kurtarmamız mümkün olacaktır. Gelecekte söz sahibi olabilmek için bugünden planlarımızı yapmalı ve hayata geçirmeliyiz. Tabiî ki bu çalışmaları bir iki yıl içerisinde hızla etkisini göstermeyecektir. Bu işletmelerin motivasyonunu düşürmemeli ve yapılan insan kaynakları çalışmaları sabırla yürütülmelidir. Bu sabır gösterildiği takdirde sonuçlar sektörel anlamda beşinci altıncı yıllardan sonra kendini gösterecektir. Sektör sadece belli işletmelerin çabası ve çalışmasıyla ilerleyemez, hepimiz biliyoruz ki bir zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.

 

Geleceğimiz için insan kaynakları yatırımlarımıza bugünden başlamamız dileğiyle………

 

 

 

Yayın Tarihi
01.04.2011
Bu makale 12926 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!